Çocuk yaşta tecavüze uğradı, hamile kaldı. Ailesinden korkup sığınma evine yerleşti, kürtaj olmak istedi. Ancak mahkemeler davayı birbirlerine havale edince istemediği çocuğu doğurmak zorunda kaldı. Anayasa Mahkemesi 3 yıl sonra, “hak ihlali” deyip 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
17 yaşındaki R.G. Mersin’in Mut ilçesinde tecavüze uğradı. R.G. tecavüz eden kişi çıplak fotoğraflarını çekip, ailesine göndermekle tehdit edince zorla başkalarıyla da birlikte olmak zorunda bırakıldı.
Mut Devlet Hastanesinde, Mayıs 2017’de yapılan muayenesinde 10 hafta 3 günlük gebe olduğu tespit edilince yaşı küçük olduğu için polise haber verildi. R.G. başından geçenleri anlattı, kimden hamile kaldığını bilmediğini söyledi. Babasından korktuğu için sığınma evine yerleştirilmek istedi.
Bunun üzerine R.G.’nin birlikte olduğunu söylediği S.K., D.K. ve S.Ö. ile on sekiz yaşından küçük A.U.Y. ve M.Ç. hakkında soruşturma başlatıldı. Çocuk da Mersin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezine teslim edildi.
MAHKEMELER ARASINDA GİDİP GELDİ
ANKA’nın haberine göre; sığınma evine yerleştirilen R.G. ile ailesi kürtaj olmak için başvurdu. Ailesi başsavcılığa, başsavcılık sulh ceza hakimliğine başvurdu. Sulh ceza hakimliği konunun sulh hukuk mahkemesinin yetkisinde olduğuna, sulh hukuk mahkemesi ise sulh ceza hakimliği yetkisinde olduğuna hükmetti.
R.G. Başvurusu günlerce sürüncemede kalınca çocuğu doğurmak zorunda kaldı.
Dava sonuçlanmayınca avukatı bireysel başvuru hakkını kullanarak dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Konuyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Yargıtay kararına atıfla, konunun Sulh Ceza Hakimliğinin sorumluluk alanında olduğunu değerlendirerek, suç sonucu oluşan gebeliğin, Türk Ceza Kanunu ve Nüfus Planlaması Hakkında Kanun kapsamında, kürtajın öngörülen kanuni şartlar altında olduğunu vurguladı. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun başvurusunun sürüncemede bırakılarak “gebeliğin sonlandırılması imkanına erişememe” iddiasını haklı buldu.
Yüksek mahkeme kararında, ‘kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi’ hakkının ihlali nedeniyle yalnızca ihlal tespiti ile giderilemeyecek manevi zararlar karşılığında, R.G’ye 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.