Aşırı stres, sağlıksız ve endüstriyel beslenme, bilinçsiz antibiyotik kullanımı gibi etkenler bağırsak florasını olumsuz etkiliyor. Bu durum da obeziteden diyabete, alerjik hastalıklardan depresyona ve bağışıklık hastalıklarına kadar pek çok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Bunlardan korunmak için ise son yıllarda uzmanların da çok tartıştığı prebiyotik ve probiyotikler gündeme geliyor. Konu ile ilgili Medigold Sultan Hastanesinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar bilgi verdi.
Vücudumuzun ikinci beyni olarak anılan bağırsakların sağlıklı olmasının tüm vücut sağlığımız açısından büyük önemi olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Fatih Kar,” Bağırsaklar gerçekten vücudumuzun ikinci beyni konumunda. 100 milyon sinir hücresine sahip bağırsaklara yerleşmiş çoğunluğu yararlı işleve sahip mikroorganizmalar topluluğuna mikrobiyata denir. Mikrobiyata yaklaşık olarak üç yaşından sonra olgunlaşmaya başlayan kişinin kendisine özel yapıda bir organdır. Vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir ve dengesi bozulmaya başladığında başta sindirim sistemimiz olmak üzere vücudumuzun hemen her yerinde hastalık ortaya çıkmaya başlar.” dedi.
Mikroorganizmalar sağlıklı sindirim sisteminin olmazsa olmazıdır.
Sindirim sisteminde yaşayan mikroorganizmaların sağlık açısından önemine dikkat çeken Dr. Kar,”Sindirim sisteminde yaşayan mikroorganizmalar, sağlıklı bir sindirim sisteminin olmazsa olmazlarıdır ve bağışıklık fonksiyonları üzerinde çok önemli etkileri vardır. Bu noktada probiyotikler ve prebiyotikler önemli rol oynar. Probiyotikler canlı bakterileri ve mayaları içerir. Prebiyotikler ise bu mikroorganizmaların gelişmesi için gerekli olan sindirilmeyen gıda bileşenleridir. Yapılan pek çok çalışmaya göre Probiyotikler sindirim etkinliğinin ve gıdalarla alınan bazı vitamin ve minerallerin emiliminin artmasını sağlayabildiği gibi bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olarak kabızlık, iltihaplı bağırsak hastalıkları, enfeksiyonlar ve laktoz intolerasının önlenmesinde, karaciğerin ve böbreğin görev yükünün azaltılmasında ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkili olabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Probiyotik zengini kefir ve lahana turşusu…
Probiyotik zengini gıdalara ve faydalarına değinen Dr. Fathi Kar,” Probiyotik bakterilerin vücut sağlığı ve bağışıklık sistemi açısından faydasına değinmiştik. Probiyotikler çeşitli gıdaların sindirilmesine yardımcı olduğu gibi vücudumuz için yararlı maddelerin de üretilmesini sağlar. Bu yüzden her gün mutlaka ayran, ev yoğurdu, lahana turşusu, kefir, süzme peynir gibi besinleri tüketmek gerekir. Özellikle yoğun stres altında olan kişilerin bağırsaklarındaki probiyotik bakterilerin sayısında azalma olur. Bu yüzden günde 1-2 bardak kefir veya probiyotik yoğurt tüketmeleri tavsiye edilir. Probiyotikler bağırsak florasını düzenler, sindirim rahatsızlıklarına iyi gelir, enfeksiyonlara bağlı ishalin ve antibiyotiğe bağlı ishalin önlenmesinde yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir, bağırsak sisteminin düzenli çalışmasını sağlar, soğuk algınlığı ve gribi önler.” dedi.