Yılın en dokunaklı hikayesiyle ‘Ali’ geri sayıma başladı. 22 Mart’ta vizyona girecek ‘Ali’ tümTürkiye’yi ağlatacak.
Oğullarının amansız bir hastalık, mide kanseriyle mücadelesinde hayat, bir babayı öyle bir zor karar vermeye itiyor ki…İzleyenler, salonları gözyaşları ve cevap vermesi çok ama çok zor bir soruyla terkedecek; “Sen olsan ne yapardın?”.
‘BABAM VE OĞLUM’DAN DAHA ETKİLEYİCİ!
Filmin yapımcı ve yönetmeni de iddialı bir açıklamada bulundu. Açıklamaları şöyle: “Babam ve Oğlum” güzel, hüzünlü bir işti. Ama ‘iş’ti. Kurmaca bir filmdi. Biz gerçek bir hikayeyiz.Yüreklere dokunmaya geliyoruz. Bu özgüvenin sebebine de gelince;
Bu hikayenin her aşaması hüzün dolu
Senaryo yazımından okuma provalarına kadar hüzün. Okuma provasında odayı terkedenler oldu.
Sette sürekli duygusal hava hakimdi. Ağlayanlar, seti terkeden çalışanlar…
Oyuncular; Her biri karakterlerini o kadar çok özümsedi ki ortaya çok doğal ve gerçek bir oyun çıktı. Sahne bittiği halde o duygudan çıkamadılar. Sahnesi bittiği halde ağlayan oyuncular… Onlar rol icabı değil, gerçekten ağlıyorlardı.
Kurgu hakeza.. Kurgu stüdyosuna girip de gözünü silmeden, burnunu çekmeden çıkan yok. Son zamanların en dokunaklı filmi geliyor”.
Yönetmenliğini Ramazan Özer’in üstlendiği film, Efektif Sanat – Fatih Gürler imzalı.
Gerçek bir hikayeden esinlenerek yazılan bu çarpıcı hikayenin senaryosu ise Gurbet Gurur Cantürk’e ait.