Geçtiğimiz hafta 90 yaşında hayata gözlerini yuman Milli Savunma ve Milli Eğitim eski bakanlarından Nevzat Ayaz önceki gün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İstanbul ve İzmir Valiliği de yapmış olan Nevzat Ayaz’a en anlamlı taziye mesajlarından biri de kurucusu olduğu Çankırı Vakfı’ndan geldi.
Çankırılı bir ailenin oğlu olan Nevzat Ayaz’ı soyadının neden “Ayaz” olduğunu hatırlatarak anan hemşerilerinin taziye mesajı şöyle;
Nevzat oğlu İsmail Polis memuruydu. 1905 Çankırı/Bayramören doğumluydu. 1.90 boyunda ve 110 kilo ağırlığında güçlü kuvvetli bir yapısı vardı. 1937 kışı Ankara’da çok ağır geçiyordu. Polislerin nokta nöbeti vardı ve hava şartlarından dolayı nöbetler 2 saate indirilmişti. Güçlü kuvvetli olanları özellikle nokta yerlere nöbete gönderiyorlardı. Nevzat oğlu İsmail bu nokta nöbeti sırasında üşüttü ve hastalandı. Zatürree teşhisiyle hastanede tedaviye alındı. Bir kaç gün sonra maalesef vefat etti. Görev şehidi sayıldı. Biri kız biri erkek İki çocuğu vardı. Anne çocukları alarak Bayramören’e döndü. O sırada soyadı kanunu çıkmış ve uygulamaya konmuştu. Bu olayın etkisiyle aileyle Ayaz soyadı verildi.
Şehit İsmail Ayaz’ın oğlu Nevzat 7 yaşındaydı. İlkokulu memleketinde okudu. Yine polis dayısının yönlendirmesiyle Polis Koleji sınavına girdi ve kazandı. İyi derece ile koleji bitiren 3 kişi Emniyet bursu ile mülkiye ve hukuka gönderiliyordu. Nevzat Ayaz birincilikle bitirdiği için Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. Hukuk Fakültesini de dereceyle bitirdi. Emniyette Komiser Muavini olarak göreve başladı. Askerlik vazifesinin ardından uzaktan akrabası Sacide hanım ile evlendi.
Nevzat Ayaz babasının ölümünü hiç unutmadı. Emniyetin çeşitli birimlerinde görev yaparken hep bu duyguyla hareket etti. Personeline, arkadaşlarına hep müşfik davrandı. Aynı zamanda disiplinli ve çalışkandı. Hemşerilerine düşkündü. Daha üniversitedeyken Bayramören Derneği yönetimindeydi. Bir dönemde başkanlık yaptı.
Genç yaşta Sinop Emniyet Müdürü oldu. Ardından Balıkesir. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı sırasında terörle ilgili başarılı çalışmalar yaptı. Bu ona yine genç yaşta Zonguldak Valiliği getirdi. Burada yaptığı çalışmalarla merkezi otoritenin dikkatini çekti. Terörün yoğun olduğu dönemde İstanbul’da güvenlik zafiyeti oluşmuştu. Ayaz İstanbul’a atandı. Dr. Lütfi Kırdar ile birlikte İstanbul’da en uzun süre valilik yapan isim oldu. Yaklaşık 9 yıl.
İzmir Valiliğinden sonra emekli oldu. Bıraktığı izler referansı oldu ve Çankırı Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanlıkları yaptı. Çankırı dernek ve vakıfları başta olmak üzere birçok sivil örgütlerde görev aldı. Bir dönem Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyetinde yer aldı.
Evliliğinden 2 kızı oldu. Biri bir Avukatla diğeri bir iş adamıyla evlendi. Torunları oldu. 90 yılı büyük başarılarla doldurdu. Ve Polis İsmail’in oğlu Nevzat Ayaz aramızdan ayrıldı.
Ruhu şad olsun. Başta siz olmak üzere bütün Çankırılıların başı sağ olsun.
VAKIF YAYINLADIĞI TAZİYE MESAJINDA NEVZAT AYAZ’IN BİR DE ANISINA YER VERİLDİ
12 Eylül arefesi. Nevzat Ayaz Ankara’dan dönüyor, İstanbul’da yine anarşi, terör, yaralılar hastanede. Vali önce Kasımpaşa’ya, Deniz Hastanesine gidiyor, başhekim amiral “seferi” kıyafette…
“Hayrola Paşam?“
“Bizim hanım Heybeliada’da, ben burada kalacağım!”
Belli bir görev bekliyor, diye düşünür Nevzat Ayaz; 1. Ordu Kurmay Başkanı’na telefon eder, hal hatır sorar. Yarın “Bahar Tatbikatı” vardır, ona hazırlanmaktadırlar, Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ’u bağlar:
“Paşam ne oluyor, İçişleri Bakanı da benden haber bekliyor?”
“Vali Bey, sen buraya gel de konuşalım!”
Vali, İçişleri Bakanı Orhan Eren’e anlatır; Bakan anlar:
“Bu iş bitti desene!”
Evet, iş bitmiştir. Sayın Üruğ, Vali’ye iki zarf uzatır, birincisinde ordunun yönetime el koyduğu bildirilmekte, ikincisinde de Nevzat Ayaz’ın göreve devam etmesi istenmektedir.
Vali, “Hayırlısı Paşam!” der, vilayete döner.