Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremde birçok bina enkaza dönüştü. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, yıkılan binalarla ilgili başlattığı soruşturmada ilk bilirkişi raporunu açıkladı. Prof. Dr. Kasım Mermertaş’ın yaptığı açıklamada “İlk incelemelerimize göre, yıkılan binalarda ciddi malzeme kusurları tespit ettik” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Şanlıurfa’da yıkılan binalarda yapılan arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, başlattığı soruşturmanın ilk bilirkişi raporu açıklandı. Bilirkişi heyetinde yer alan Prof. Dr. Kasım Mermertaş’ın yaptığı açıklamada “ilk incelemelerimize göre, yıkılan binalarda ciddi malzeme kusurları tespit ettik” dedi.
Başsavcılık tarafından açılan soruşturmalarda binalarda inceleme yapmak üzere, 1 başsavcıvekili, 5 cumhuriyet savcısı, altışar kişilik bilirkişi ve polis ekiplerinden oluşan 3 heyet oluşturuldu. Heyetler kentte yıkılan binalarda incelemelerine başlayarak kolonlardan karot örnekleri aldı.
İpekyol Caddesi’nde yıkılan ve 33 kişinin öldüğü, 4 kişinin kurtarıldığı Osman Ağan Apartmanı’nda inceleme yapan heyette bilirkişi olarak görev yapan Harran Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Yapı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Kasım Mermertaş, alandaki enkazın bir kısmının arama kurtarma çalışması sırasında kaldırıldığını söyledi.
“İLK İNCELEMELERE GÖRE CİDDİ MALZEME KUSURLARI TESPİT ETTİK”
Yapının tamamen göçmesinden dolayı yapısal kusurların görünemediğini ve şu aşamada malzeme kalitesiyle ilgili çalışma yaptıklarını anlatan Mermertaş, şöyle konuştu:
”İlk incelemelerimize göre, ciddi malzeme kusurları tespit ettik. Tabi bunları daha sonradan laboratuvar sonuçlarıyla netleştireceğiz. Beton içerisinde kullanılan kum-çakıl tane boyut dağılımının uygun olmadığını görüyoruz. Normalde yapısal betonlarda en fazla 3 santimetre civarı çakıl olması gerekiyorken burada yumruk büyüklüğünde büyük taşlar gördük. Bu da beton dayanımında ciddi düşüşlere sebep olan bir şey. Esas değerlendirmeyi numune alım işlemleri tamamlanıp laboratuvar analizlerinden sonra yapacağız.”
“BİNANIN YAPILIŞIYLA İLGİLİ DE SORUNLAR VAR”
Prof. Dr. Mermertaş, binanın yapılışıyla ilgili de sorunlar olduğundan bahsederek, “Özellikle kolon ve kirişlerde deprem etkilerini alsın diye, yani kesme kuvvetlerini taşıması için kullanılan yanal donatılar, kanca yapılmadan kullanılmış, düz olarak 90 derece açıyla bağlanmış ve aralıkları standartların öngördüğü değerlerin üstünde görülmüş yani seyrek yapılmış donatıda. Yapı 2000 yılı öncesi bir imalat olduğu için bütün demirler düz demir olarak kullanılıyor. Bunlar tabi betonla tam bir aderans sağlayamıyor, bazı problemler yaşanıyor. Çok fazla paslanma gördük demirlerde, bu da demir ile donatı arasındaki yapışmayı ortadan kaldırıyor” ifadelerini kullandı.