İnsanların günde beş altı saat sosyal medyada vakit geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz Selvi “Biz sosyal medyayı değil, sosyal medya bizi kullanıyor” dedi.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, sosyal medyada çok uzun süreler geçirildiğini belirterek, “Sosyal medyanın ortak bir tepki oluşturmak gibi çok güzel, çok doğru yararlı tarafları var ama yararlı tarafları yerine sosyal medyayı bir zaman geçirici, bir oyalayıcı olarak görüyoruz. Başlangıçta yarım saat, 1 saat vakit geçirdiğimiz yer, artık 5-6 saat şeklinde uzun vakitler oluyor. Bu da demek oluyor ki biz sosyal medyayı değil, sosyal medya bizi kullanıyor” dedi.
Sosyal medyanın beğenilme duygusunu ön plana çıkardığını kaydeden Prof. Dr. Selvi, “Hem görünmek hem göstermek hem beğenilmek bütün bunlar birleştiğinde artık merak duygusunun önüne geçilmiyor. Yeni hesaplar açılıyor, diğer hesaplar takip ediliyor ve sürekli olarak haber alma isteği oluyor. İşte bu istek ve arzu, merak gösterme, dikizleme, röntgenleme, belki de beğenir mi arzuları insanı gerçek kimliğinden uzaklaştırıyor. Daha yapay, daha geçici duygular, daha karışık bir kişilik yapısı ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı. Sosyal medyanın sosyal olmadığının altını çizen Prof. Dr. Selvi, sosyalleşmek için girilen internetin bir süre sonra kimlikleri ve duyguları aşındırdığını kaydetti. Sosyal medyanın mutlu etmediğini ve geçici olarak rahatlama duygusu oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yavuz Selvi şunları kaydetti: “Sosyal medyadaki beğeni ve takipçi sayısı bir noktada insanları heyecanlandırabiliyor, geçici mutluluk verebiliyor. Fakat bu gerçek bir mutluluk değil, çünkü bir süre sonra artık o anlık aldığın zevk yetmiyor. Daha fazla beğenilme, daha fazla takipçi için daha farklı davranmaya, daha absürt şeyler yapmaya başlanılıyor. Bir dönem sonra o kişilikte zafiyetler oluşuyor.”