Cumhurbaşkanı Erdoğan: Parkta bankta yatanlar öğrenci değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan, ‘İklim anlaşmasını onaylayacağız’ dedi. Erdoğn, yurt ve yatak sorunuyla ilgili olarak da “Açık yüreklilikle söylüyorum yurt sorunu var diye parklarda yatan insanların bir kısmının öğrencilikle alakası yoktur. Bu olay Gezi olaylarının bir başka versiyonudur” açıklaması yaptı.

Cumhurbaşaknı Erdoğan, 3 saate yakın süren Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye, dünyanın en fazla sayıda kamu yüksek öğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir. Almanya’da 290 bin, Hollanda’da 113 bin, İspanya’da 91 bin seviyesindedir. Ülkemiz 1 milyonu aşkın yurt kapasitesiyle açık ara birincidir. Yurt binalarımız öğrencilerimizin hizmetindedir. Bu yıl yurt başvuruları 623 bine yükselmiştir. Başvuruların yaklaşık 430 bini yurtlarına yerleştirilmiştir. Yapımı devam eden proje ve ihale aşamasında olan yurtlarımızla 110 binin üzerinde yeni yatağı daha yüksek öğrenim öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Bazı park, bahçelerde bankların üzerinde yatanların bir kısmının öğrencilikle alakası yok, güya sözde öğrenci. Bunlar Gezi Parkı’nın bir başka versiyonu.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA TARİHİ BİR ADIM ATIYORUZ’

Yeni Türkevimizin binasının açılışını da gerçekleştirdik. Temelini 4 yıl önce attığımız 36 kat yüksekliğe 20 bin metre kapalı alana sahip yeni Türkevi binamız Lale şekilli görkemli yapısıyla şimdiden şehrin sembollerinden biri haline geldi. BM Genel Kurulu’ndaki hitabımda ülkemiz için çok önemli olan bir müjdeyi de tüm dünya ile paylaştık . Yeşil kalkınma devriminin tabi sonucu olan İklim Konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyoruz. Paris İklim Anlaşmasına mutabakat veren ülkeler arasında yer alıyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkemize verilen taahhütler ile önümüzdeki ay bu anlaşmayı onaylama kararı aldık. BM’de duyurduğumuz bu kararın ülkemiz ve dünyaya hayırlı olmasını diliyorum. Kasım ayına kadar inşallah onay sürecini tamamlamış olacağız.

Esasen AB yeşil mutabakatına uyum için gereken eylem planını hazırlayarak bu konuda önemli bir adım atmıştık. Girdiğimiz bu yeni yol Cumhuriyet döneminde Türkiye’nin yaptığı en keskin tercihlerden birini ifade ediyor. Yapılan işi değersiz hale getirmeye, önemsizleştirmeye çalışsa da gerçekten tarihi bir karar aldık. Anlaşmalara taraf olduğu halde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler artık Türkiye’yi eleştiremeyecekler.

Tam tersine artık biz onları her platformda yükümlülüklerini yerine getirmeye davet edeceğiz. Bu tercih bizim için lüks, kayıp değil tam tersine bugünden geleceğe hazırlanmanın yol haritası olacaktır. Madem iklim değişikliği bir gerçektir elbette Türkiye böyle bir hayati meselede öncü rol üstlenecektir. Yaşadıkları yerler su altında kalacak milyonlarca insan her geçen yıl bu hakikatle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Bizim böyle bir sürecin dışında kalmamız düşünülemez. İklim değişikliği konusunda da bizim safımız mazlumların yanı olacaktır. İlgili kurumlarımız şimdiden 2053 taahhüt olan net emisyon olan eylem planlarını hazırlamaya başlamıştır. Enerji, savunma, sanayi başta olmak üzere hayatımın her tarafını kuşatan bu eylem planları meclisimizin onayının ardından yürürlüğe koyacağız. Bu hususta emeği, katkısı olan bakanlıklarımıza, kurumlarımıza ve diğer herkese şahsım ve ülkem adına teşekkür ediyorum.

‘TİCARETTE KESİNTİ OLMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI YAPTIK’

Önceki hafta sonu MÜSİAD’ın genel kurulunda iş dünyamızla bir araya geldik. Polatlı’da Şişe Cam’ın yeni fabrikasının açılışını yaptık. Mersin’de Akkuyu Nükleer Santrali ziyaret edip toplu açılışlara katıldık. Önceki gün de havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te milli teknoloji ürünlerine, ve bunu daha ileriye taşıyacak olan gençlerimizin heyecanına tanıklık ettik. İş dünyamızın yatırım iştahı, istihdam kapasitesi hızla artıyor.

Çoğu art niyetli olan kimi de iyi niyetli sığ bakış açısına rağmen ticarette kesintiye uğramaması için her türlü çalışmayı yaptık. Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte başladığımız şehir ziyaretlerin hepsinde altyapı ve üst yapı yatırımlarının resmi açılışlarını gerçekleştirdik. Ülkemizin yıllık ihracatı tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşarak 210 milyar lirayı geride bıraktı.

AZİZ SANCAR DOKTORA PROGRAMI BAŞLIYOR

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da STAR bursu olan TÜBİTAK stajyer araştırma uygulamasını başlattı. STAR Burs programını, 1500 öğrenci için yeniden açıyoruz. Yine TÜBİTAK tarafından Aziz Sancar adına Ocak sonunda doktora programı başlatıyoruz. Ekonomideki gelişmeleri anlattı. Bu programında Aziz hocamız bizzat seçecek ve laboravutarlarda çalışmalara başlayacaklar.

Türkiye’nin ekonomideki gerçek potansiyelini yansıtmayan haberlere kimsenin itimat etmediğini zaten biliyoruz. Ülkenin ve milletin felaketinden kendine siyasi ikbal değiştirme içinde olanları iftira bataklığına davet ediyoruz. Biz güçlü ve büyük Türkiye için usanmadan bıkmadan çalışmaya devam ediyoruz. Gelişen ve büyüyen Türkiye gerçekliğini görmek için etrafa bakmak, dünyada olan bitenleri görmek dahi yeterlidir.

YÜZ YÜZE EĞİTİM DEVAM EDECEK

Eğitim, hükümetlerimiz döneminde en büyük yatırım yaptığım alandır. Salgın sürecinden uzaktan yürütülen eğitim öğretim faaliyetlerinin yüz yüze eğitiminin yerini alamadığını gördük. Onun için bu sene Yüz Yüze Eğitim için kararlı bir tutum ortaya koyduk.

6 Eylül’de başlayan eğitim faaliyetleri alınan tedbirlerle başarı ile yürütülüyor. 1,5 yıllık aranın ardından elbette ufak tefek aksaklıklar olmuştur. Ama bunlarda ilgili kurumlarımız tarafından süratle giderilmiştir. 722 milyonluk ödeneği yerlerine ulaştırdık. Öğretmenlerimizin aşılama oranları artarken velilerimizi ve aşı sırası gelen öğrencileri de aşı olmaya davet ediyoruz.

YURT ELEŞTİRİLERİNİ RAKAM VEREREK YANITLADI

Pek çok üniversitemiz eğitim öğretim faaliyetlerini başlattı. Önümüzdeki haftada Külliye’de ortak akademik yıl açılışı gerçekleştireceğiz. Öğrencilerimizi barınmaları açısından da 2 yılın ardından bir açık ortaya çıktı. Bunu altını çizerek vurgulamak istiyorum. Bazı park bahçe, buralardaki bankların üzerinde yatanlar şunu açık ve net söylüyorum.

Bunların bir kısmının öğrencilikle alakası yok. Bunlar kendilerine göre sözde öğrenci. Bunlar aynen Gezi parkı olayı neyse başkasını sergiliyor.

Yurtlardaki 182 bin olan yatak kapasitesini 719 bine biz çıkardık. Almanya’da 290 bin Hollanda’da 113 bin İspanya’da 91 bin seviyesindedir. Ülkemiz 1 milyonu aşkın yurt kapasitesiyle açık ara birincidir. Yurt binalarımız öğrencilerimizin hizmetindedir. Bu yıl yurt başvuruları 623 bine yükselmiştir. Başvuruların yaklaşık 430 bini yurtlarına yerleştirilmiştir.

Ailelerin yanlarında kalmakta olan burs ve kredi olarak 1,5 milyon öğrencimize veriyoruz. Bay Kemal bunlardan haberin var mı? Ev veya pansiyon türü yerlerde kalmayı tercih eden öğrenciler bulunmakta. Zaten kaydı olanlarla birlikte yurt kapasitelerin tamamına yakını öğrencilerin hizmetine sunulmuştur. Yurt kapasitelerini artırmaya yönelik çalışmaları da sürdürüyoruz. Eskiden işte CHP’nin dönemlerinde 30-40 kişilik koğuş tipi yerlerden oluşan, ranza tipi yataklarda yatan, Biz de oralardan geçtik. Şimdi ise otel tarzı yurtlardaki odaları dönüştürdük.

Türkiye'nin en hızlı ve kolay okunan internet magazin medya haber gazetesi "gazetemag.com" da günün en güncel haberlerini, aynı zamanda arşivimizi takip edebilir, okuyabilir ve sosyal medyada paylaşabilirsiniz...
GazeteMAG Arşiv Haberler

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmanız için çerez kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanmayı kabul etmiş sayılırsınız.TAMAMDetaylı bilgi için tıklayınız.