Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği’nin organize ettiği buluşmada, mağdur babalar sıkıntılarını basın açıklaması ile seslerini duyurmaya çalışacak.
Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan mağdur babalar Kadıköy iskelede buluşacak…
DAĞILMIŞ AİLELER VE ÇOCUK HAKLARI DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASIDIR
- 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca bir tarafın beyanı üzerine Aile Mahkemeleri tarafından verilen koruma tedbiri kararı kötüye kullanmaya açıktır. Denetimsizdir. İftiraya açıktır. Çocukları ve kadını korumuyor tam aksine eşler arasında husumete yol açıyor. Ailelerin dağılmasına parçalanmasına çocukların tek ebeveyn tarafından yetiştirilmesine mahkûm edilmesine neden olmaktadır.
- Kadının soyut beyanı üzerine verilen evden uzaklaştırma kararı ile erkek tarafı sokağa atılmaktadır ve evsiz barksız bırakılmaktadır. Çocuklar yönünden de verilen koruma tedbiri kararı ile erkek taraf çocuğunu çok uzun süre görememektedir.
- Kadına karşı şiddet uygulayacağı varsayımı üzerinden hakkında evden uzaklaştırma koruma kararı verilen erkekler sokaklarda aç, susuz, kimsesiz bırakılmaktadır. Anayasasında hukuk devleti ve sosyal devlet olduğu yazıldığı halde hukuk ve sosyal devleti olma gereği bu insanlara hiçbir psikolojik, sosyal ve ekonomik destek sağlanmadığı gibi sokağa atılan erkeğe uzaklaştırıldığı evin tüm giderleri ve kadının nafakasını da ödemeye mahkûm edilmektedir.
- 6284 sayılı yasa ve Medeni Kanun’un yanlış yorumlanması ile velayet hakkı babadan esirgeniyor. Adliye psikolog-pedagog-sosyal incelemeci görevlileri hazırladıkları bilirkişi raporlarında kadın velayet görevini üstlenecek unsurları taşımasa da dahi her durumda kadın lehine ayrımcılık yapmaktadırlar ve velayetin kadında kalması yönünde raporlar düzenlemektedirler.
- Velayet hakkının anneye sınırsız denetimsiz verilmesinden kaynaklı baba sevgisi şevkati ve korumasından mahrum ve babaya düşman bir kuşak yetişmektedir. Bu çocuklar çeşitli suç çetelerinin tuzağına düşmekte ve cinsel istismar, uyuşturucu madde, alkol bağımlılığına sürüklenmektedirler ve çeşitli adli olaylara karışmak durumunda kalmaktadırlar.
- Aile Mahkemelerince kadın lehine tedbir nafakası ve sonrasında yoksulluk nafakasına hükmedilmesi sebepleri ile aralarında herhangi bir bağı kalmayan ve evliliğin sonlanmasında kusuru bulunmayan erkeğin kadına ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalması adil değildir. Nakafa ödeme gücü bulunmayan erkek icra mahkemeleri tarafından tazyik hapsi ile mahkûm edilmektedir. Bu erkeğin tekrar evlenmesi ve yeni bir hayat kurma şansı nafaka ödeme zorunluluğu sebepleri ile engellenmektedir.
- 6284 yasa ve İstanbul Sözleşmesi kimseyi korumamaktadır. Tam tersine insanları hiçleştirmekte adalet duygusunu zedelemekte hak arama yolu kapalı olduğundan ya da sonuç vermediğinden insanları suça sürüklemektedir.
- Bu yasa ve uygulamalar yüzünden çocuklar babalarından koparılmakta ve kötü niyetli kadınlar tarafından öç alma aracı olarak kullanılmaktadır. Çocuklar EYS SENDROMU denilen çocukların babalarına karşı yabancılaştırma sendromu ve çeşitli psikolojik ruhsal sosyal sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.
- 18 yaşından küçük evlilikler ile ilgili alakalı yaklaşık 20.000 aile babası cinsel istismar suçunu işledikleri iddiası ile cezaevlerinde tutulmaktadır. Bu şahıslar cinsel suçlar işlemiş mahkûm ve sanıklar ile aynı koğuşta tutulmakta ve aynı cezalara mahkum edilmektedir. Mağdur erkekler cezaevinde, eşleri ve çocukları dışarıda çeşitli sosyo -ekonomik ve psikolojik sorunlar yaşamaktadırlar. 5237 sayılı TCK nın cinsel istismar suçu düzenleyen 102 madde ve devamı maddelerinin düzeltilmesi talebimizi tekrar ediyoruz.
- Uygulanan İstanbul Sözleşmesinin her türlü örf, adet, anane, gelenek, görenek ve dini ritüelin üzerinde olduğu yazılmaktadır. Dünya üzerindeki ülkelerin önemli kısımları bu yasayı gündemlerine dahi almamışlardır. Fakat Türkiye de çekincesiz uygulanmaktadır. Bu yasa ile insanların cinsel sapkınlık düzeydeki yönelimleri teşvik edilmekte koruma altına alınmaktadır.