NTV ekranlarında Empati’de Ahmet Mümtaz Taylan’ın konuğu olarak, yaşanmış hayat hikayelerine Empati yapan oyuncu Deniz Baysal, bilinmeyen aile yaşamını da NTV izleyicileriyle paylaştı. ‘Annem kanserle mücadele etti, şimdi de babam kansere yakalandı’ diyen Deniz Baysal Yurtçu’nun cümlelerinden öne çıkanları paylaşıyoruz…
Yapımcılığını BBO Yapım’ın gerçekleştirdiği Empati’de yaşanmış hikayelerle Empati kuran Deniz Baysal Yurtçu, kendi yaşamına dair de çok özel bilgiler paylaştı. Oyunculuğa lisedeki tiyatro öğretmeni Zekeriya Bey sayesinde başladığını söyleyen Yurtçu, “Tiyatro öğretmenim Zekeriya Hocam sayesinde mesleğimi yapabiliyorum. Onun yeri bambaşkadır bende. İtekledi beni. Ben yapamam diyordum, çok korkuyordum. O beni zorla ajansa yazdırıp, ‘ben sizin için bu kadar şey yaptım, sen de benim için bunu yapacaksın” diyerek beni ajansa götürüp kaydettirdi’ dedi.
Annem kanserle mücadele etti. Şimdi Babam kansere yakalandı…
Düştük. Bazen biz annemi kaldırdık, bazen annem bizi kaldırdı!
Deniz Baysal Yurtçu, annesinin kanseri atlattığını söyleyerek hastalık sürecini de şöyle anlattı: ‘Zor bir süreç oluyor. Hasta taraf incinmiş oluyor ve hayatı çok sorguluyor. Biz de bilmediğimiz için sen çok güçlüsün diye gazlamaya çalışıyoruz. Bu hastalığa karşı koyan insanların hikayesini çok okudum, ben artık güçlü olmak istemiyorum diyorlar. Annem de onu dedi, mücadele etmekten yoruldu ve güçlü olmak istemiyorum dedi. Annem kemoterapi görürken, İzmir’de bir iş çekiyordum ve her kemosunda yanında olabildim. Moral çok önemli, kendine bakmak önemli, ama dile kolay. Bir kere bu hastalığa yakalanınca, hep tedirginsin. Başın ağrısa bile, nüksetti mi diye soruyorsun kendine. Düşüyorsun, bazen biz annemi kaldırdık, bazen annem bizi kaldırdı.’
Çocuk istemiyorum
Çocuğumun olmasını istemiyorum
Müzisyen Barış Yurtçu ile 3 yıllık bir evliliği olan Deniz Baysal, ‘Çocuğumun olmasını istemiyorum’ derken, anne olmak düşüncesini de şöyle anlattı: ‘İnsanoğlu her an değişebilir. Şu an böyle düşünüyorum: Çocuk bana uzak. Çocuk sorumluluğunu da istemiyorum. Ama çocuğun olursa seversin diyorlar, tabii ki severim, ama ben çocuğumun olmasını istemiyorum. Hayatımdan mutluyum, Barış da öyle. Bir birbirimize her şey oluyoruz zaten…’