Hayatta bazı sözcükler vardır, duymaya bile korktuğumuz ve bizi tedirgin eden. Bir de bazı hastalıklar vardır, hayatımızdan çok şey alan ve bazen bizi hayattan alan. Kanser gibi… Aslında duymak istemediğimiz sözcükler yüzünden kanserin acı yüzüne tanıklık ediyoruz. Çünkü, korkularımız yüzünden erken teşhis fırsatını kaçırıyor ve tedavi şansını zora sokuyoruz. Çok yaygın kanser türlerinden biri olan meme kanserinde de erken teşhis hayati önem taşıyor. Avrasya Hospital’ın uzman kadrosunun önemli isimlerinden Radyasyon Onkoloji Uzm. Prof. Dr. M. Vecdi Ertekin meme kanserinin bilinmeyen yüzünü, erken teşhisin önemini ve son tedavi yöntemlerini sizin için anlatıyor.
Erken teşhiste bilinçli olmak çok önemli
1970’’lerden bu yana meme kanserinin görülme oranında ciddi bir artış olduğunu söyleyen Prof. Dr. M. Vecdi Ertekin ‘‘Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık görülen malign tümördür. İstatistiklere göre her on dört kadından birinde memede kist gelişmekte. Ve bu kistlerin %50’si tekrarlayan hücrelerdir. 30 yaşından sonra risk artıyor. Menopoza giriş evresi olan 45-55 yaşları arasında artış oranında bir duraklama görülse de 55 yaşından sonra sıklığı hızla artıyor’’ dedi. Erken teşhiste bilinçli olmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. M. Vecdi Ertekin, meme kanserinin belirtilerini açıkladı.
Bu belirtiler varsa dikkat!
Memede veya koltuk altında ele gelen sertlik ya da şişlik,
Meme başında akıntı,
Meme başında içe doğru çekilme, çökülme veya şekil bozuklukları,
Meme başı derisinde değişiklikler,
Meme cildinde yara veya kızarıklık,
Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması(portakal kabuğu görünümü)
Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik(kızarıklık vb.) şeklinde sıralanabilir.
Meme sağlığı konusunda ilk destekçi kendiniz olmalısınız!
20 yaşını geçmiş her kadın adetinin bittiği tarihten sonra ilk 10 gün içerisinde kendisini muayene etmelidir. Sadece ayda 10 dakika ayırarak yapılacak meme muayenesi ile kendinizi koruyabilirsiniz. Ayrıca düzenli kontrol, mamografi ve meme ultrosonografisi ile taramalar ihmal edilmemelidir. Bu tarama programları sayesinde erken evre meme kanseri yakalama oranları hızla artmaktadır.
Meme kanserinde risk faktörleri
Birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar
12 yaşından önce adet olanlar
İlk doğumu 30 yaşından sonra yapanlar
Doğurmamış olanlar
Menepozu 55 yaşından sonraya kalan kadınlar
Bu risk faktörleri taşıyanların yapması gerekenler;
18 yaşından itibaren her ay kendini muayene etmeli,
25 yaşından itibaren her altı ayda bir klinik muayeneden geçmeli,
25 yaşında veya hastalığın görüldüğü aile bireyinin hastalığının başladığı yaştan 10 yıl önce mamografiye başlamalıdır.
Her şeye rağmen, ayda sadece 10 dakika ayırarak yapacağınız muayene ile meme kanserine karşı en büyük güvenceye sahip olabilirsiniz. Söz konusu belirtilerin biri dahi sizde varsa, zaman kaybetmeden bir onkoloji uzmanına başvurmalısınız. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarıcıdır…