Yoğun çalışan insanların vazgeçilmezleri arasında yer alan kafeinli içecekler, günün her saatinde tüketilebiliyor. Bazılarımız ise bunu kafein bağımlılığı olarak nitelendiriyor. Ancak uzmanlar, bu durumun bir bağımlılık değil, alışkanlık olduğunu belirtiyor.
Hemen hemen hepimiz gün içerisinde kafeinli içecekler tüketiyoruz. Bazı zamanlar uyanık kalmak bazı zamanlarda da keyif olsun diye kafein içeriği bol olan kahve içeriz. Toplum arasında ise kafeinin bağımlılık yaptığına dair bir inanış vardır. Ancak uzmanlar, kafeinli içecekler tüketmenin bağımlılık yapmadığını, bu aksine bir alışkanlık oluşturduğunu belirtiyor.
SAĞLIĞINIZI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Kafein kullanımı hakkında bilgi veren Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, kafeinin insan beslenmesinin bir parçasını oluşturan orta derecede bir uyarıcı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kafein içeren yiyecek ve içecekler beslenme modelimizde oldukça sık tüketilir duruma geldi. Aslında sakinleştirici gibi görünse de sağlığı tehdit eden durumlara da zemin hazırlayabilir. Kafein santral sinir sisteminde uyarıcı etki gösterir. Bazı insanlar kahveyi sadece uyanık kalmak ve yorgunluğu önlemek için içerler. Kafeinli içecekler tüketmek bağımlılık değil alışkanlık yaparlar.”
KALP HASTALARI DİKKAT!
“Yapılan bir çalışmada beyaz erkeklerin, beyaz kadınlardan yüzde 25 oranında daha fazla kahve içtikleri görülmüş. Bir başka çalışmada sigara tiryakilerinin, içmeyenlere oranla yüzde 250 oranında daha fazla kahve içtiklerini göstermiş. Orta düzeyde kafein alımı ile kanser, kardiyovasküler hastalıklar, göğüs hastalıkları ve doğumsal defektler arasında bir bağlantı bilimsel olarak net sonuçlar göstermemiştir. Fakat fazla miktarda kafein özellikle de hipertansiyon, kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ve kalp krizlerine yol açabiliyor.”
FAZLA TÜKETİMİN SONUÇLARI AĞIR OLUYOR
“Kafein kalp atım hızını artırmaktadır. Bu sebeple aşırı kahve tüketimi sinirliliğe, uykusuzluğa ve huzursuzluğa neden olmaktadır. Kafein vücutta birikmez genelde çoğu 3-4 saat içinde atılır. Kafeinin, diüretik etkisinden bağımsız olarak idrarla kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi minerallerin atımını da attırdığı belirlenmiştir. Fazla miktarda kafein alımının kalsiyum emilimini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Bu nedenle kafein osteoporoz oluşumunda primer bir risk faktörü olarak kabul edilmiştir. Bazı çalışmalarda aşırı kahve tüketiminin iskelet kas sistemini etkilediği kas boyunun kısalmasına ve kemik minerilizasyonunda düşüşlere neden olabileceği görülmüştür.”