American Heart Association ve Colorado School of Medicine tarafından yapılan bir araştırmada artan kahve tüketimi ve kalp sağlığı arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya çıktı.
Kahve tüketenlerin içki içtiğinde felç olma, kalp rahatsızlığı geçirme riski kahve içmeyenlere göre daha düşük olduğu görüldü. Daha önce yapılan Framingham Kalp Çalışması verilerinden de faydalanıldığını söyleyebiliriz. Framingham çalışmasının içeriğini şu şekilde açıklayabiliriz; Massachusetts’de yaşayan 5.220 kişiye odaklanan ve en uzun süren, 1948 yılına dayanan epidemiyolojik bir araştırmadır.
Hepsi, bilim insanlarının sağlık verilerinin bir hazinesini oluşturmasından oluşuyor. Yaşam tercihleri ve sağlık hakkında 1.000’in üzerinde akademik araştırma projesi ile sonuçlanıyor. Ancak, bazen bir ton veri sahibi olmada zor olan şey, faydalı analizler üretebilmek…
İçki içen ama kahve içtikleri için felç ve kalp hastalıkları riski azalanlar ile ilgili yapılan araştırmada net sonuç neydi? Artan kahve tüketimiyle kalp sağlığı arasındaki güçlü bağlantı diyebiliriz.
Bu araştırmada ayrıca kırmızı et yemenin riskli olduğu ortaya çıktı. Ancak Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacılarının kullandığı makine öğrenme analizi, Framingham çalışma katılımcıları arasındaki kırmızı et tüketimine baktıklarında sonuç istenilen gibi değildi.
Bununla birlikte, kahve tüketimi ile kalp sağlığı arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösteren ilk çalışma olmadığı belirtiliyor.
Colorado araştırmacılarının makine-öğrenme sonuçlarını karşılaştırdıkları çalışmalar olan Kardiyovasküler Kalp Çalışması ve Topluluklarda Ateroskleroz Riski Çalışması da vardır.
Birkaç yıl önce, 25.000’den fazla insanın katıldığı ve her gün orta sıklıkta kahve içmenin kalp hastalığı belirtilerinin daha az olmasına bağlı olduğunu gösteren Güney Kore’ye ait bir çalışmanın da olduğunu söyleyebiliriz. Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmacılar ise artan kafein alımının yaşamı uzattığını keşfetti.