Onlarca deneme ve düzeltmeden sonra heyecanla sosyal medya hesaplarına yüklenen fotoğraflar… Fotoğraf yükledikten sonra ilk beğeni gelene kadar geçen gergin süre… İlk like’ın ardından beyne üşüşen ‘Kaç beğeni alırım acaba’ soruları… Eğer tüm bunlar size de tanıdık geliyorsa ‘Like bağımlısı’ olabilirsiniz.
Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, like bağımlılığıyla ilgili detayları anlatıyor.
Beğenilmek, onaylanmak, kabul görmek, ilgi çekmek…
Tüm bunlar biz insanların doğası gereği ihtiyaç duyduğu duygulardır. Ancak şu an içinde bulunduğumuz dijital çağın etkisiyle bu duyguların da evrimleştiğine tanıklık ediyoruz. Bu durum bizi sosyal medya hesaplarından gelecek ‘like’ bildirimlerine bağımlı hale getiriyor. Şimdi kendinize dürüst olun ve sosyal medya hesaplarınıza yüklediğiniz bir fotoğraftan sonra telefonunuzu kaç kez kontrol ettiğiniz söyleyin. Eğer siz de bir fotoğraf yükledikten sonra defalarca telefonunuza bakıyor, az gelen like sayısına üzülüp beğeniler çoğaldıkça seviniyorsanız, ‘like’ bağımlısı olabilirsiniz.
İnternet ve sanal bağımlılık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi boyutlara ulaştı
Birçok ülke bunun bir ruhsal problem olduğunun farkına vararak sanal bağımlılık tedavi klinikleri açıyor. Sırbistan bunu bir adım daha ileriye taşıyarak ‘like’ bağımlıları için bir rehabilitasyon merkezi açtı. Aslına bakılırsa bu merkezin açılmasının arkasında bir intihar olayı yatıyor. Sırbistan’da genç bir kız sosyal medya hesabına fotoğraf yükledikten 20 dakika sonra herhangi bir like almadığı için bileğini kesip intihar ediyor. Bu intihar girişiminden like bağımlılığın hangi boyutlara ulaştığını görebiliyoruz.
Sabah akşam kaç kişi tarafından beğenildiğini kontrol etmek, gün içinde kaç kişi beğendi diye düşünmek, az sayıda like gelirse ne yapacağının hesabını yapmak intihar boyutunda olmasa da bir bağımlık göstergesi. Like bağımlısı birçok kişi kabul etmese de bu bir ruhsal bozukluktur ve kontrol altına alınmalıdır.
Beğenilmek uğruna sahteleşiyoruz
Sosyal medyada daha fazla görünür olmak, daha fazla etkileşim almak kısacası beğenilmek için kendi gerçekliğimizden uzaklaşıyoruz. Like almanın bedelini mükemmel ve kusursuz olmak uğruna yaptığımız çabalarla ödüyor, sahte bir benlik yaratıyoruz.
Şu bir gerçek ki, ‘Önemli’ bir insan, bir ‘Yıldız’ gibi görünme ihtiyacı ve takip ediliyor olmanın verdiği haz bizi sosyal medyada farklı bir kişiye dönüştürüyor. Hatta normal hayatta çekingen ve utangaç olan insanlar, sanal alemde çok daha farklı bir role bürünüyor. Özetle değişiyor, dönüşüyor ve sahteleşiyoruz.
Depresif ve yalnız insanlar çok daha bağımlı
İnternet dünyası, sanal bir sosyal ortam sağlıyor. Birçok insan buradan tanışıyor, konuşuyor, arkadaş oluyor ve hatta evleniyor. Bu doğrultuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kendini yalnız hisseden insanlar sosyalleşmek için sosyal mecraları tercih ediyor. Çünkü sosyal medyadan gelen like’lar yalnızlık duygularını azaltarak değer görüyorum hissi yaratıyor. Gerçek hayatta kuramadığı sosyal ilişkileri bu mecra üzerinden kurarak hayatındaki bu eksikliği gideriyor, en azından giderdiğini düşünüyor.
Özellikle de özgüven problemi çeken insanlar sosyal medya hesaplarında çok daha rahat iletişim kurabiliyor. Yüz yüzeyken söyleyemediği şeyleri sanal ortam üzerinden daha rahat dile getiriyor ve düşük benliklerini yükseltebiliyorlar. Ancak bu durum şöyle bir kısır döngü yaratıyor. Zaten utangaç ve yalnız olan insanlar sosyal medya hesaplarına bağımlı hale gelerek daha fazla içine kapanıyor ve zamanla yalnızlaşıyorlar.
Like almak beynin zevk/haz merkezini tetikliyor
Beğenilme arzusunun bir sonucu olan like bağımlılığı beynimizdeki zevk/haz merkezlerini tetikliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, sosyal medya uygulamalarını kullanırken, beynimizde “nucleus accumbens” denilen ve ayrıca beynin “ödül” merkezi diye de adlandırılan bölge uyarılıyor. Bu bölge, seks, kabul görme, yemek, içmek gibi bize iyi gelen aktiviteler yaptığımızda zevk almamızı kolaylaştırıyor. Yani alınan her like bu bölgeyi tetikliyor. Haliyle bu durum psikolojik olasının yanında fizyolojik de bir durumdur. Bu sebeple kontrol altına alınması için tedavi gerekebilir.
Bu bağımlılık kontrol altına alınabilir mi?
Sosyal medya her ne kadar hayatımızın önemli bir kısmını oluştursa da bu durumu tersine çevirmek mümkün. Eğer siz de like bağımlısı olduğunuzu kabul ediyor ve kontrol altına almak istiyorsanız öncelikle sosyal medya kullanımına kota koymanız gerekiyor. Eğer günde 4 saatinizi harcıyorsanız bunu zamanla 2’ye, 1’e düşürmeniz gerekiyor. Sosyal medya hayatınızda daha az yer kapladığında etkilerinin de sizi daha az etkilediğini göreceksiniz. Bu sınırlamalardan sonra yapmanız gereken hayatınızdaki boşlukları daha reel şeylerle doldurmayı tercih etmektedir. Çünkü insanın doğasına ait olan dürtüleri sanal bir şeyle doldurmak sadece kendinizi aldatmak olur. Bunun dışında bağımlılığın kontrol edilemeyecek boyutlarda olduğunu düşünüyorsanız bir uzmana başvurmanız sağlıklı bir karar olacaktır.