Bu hormonla tanıştıktan sonra, stresin neden sosyalleştirdiğini daha iyi anlayacaksınız.
Stres sizi daha sosyal bir insan yapar. Evet stresin hiç bilinmeyen harika bir özelliği bu!
Bu hormonla tanıştıktan sonra, stresin neden sosyalleştirdiğini daha iyi anlayacaksınız.
Oksitosinin birçok tatlı ismi daha var… Aşk hormonu, bunlardan bir tanesi. Sevdiğiniz bir insana sarıldığınızda salgıladığınız hormon bu. Dokunma ihtiyacı duyduğunuzda ya da başkalarına yardım ettikten sonra böyle hoş, güzel bir duygu gelir ya insana, o duyguyu yapan kendisi. Ama bunlar oksitosinin becerilerinin sadece bir kısmı.
Oksitosin sinir sistemimizin bir hormonudur ve salgılandığında beynimizin sosyalleşme içgüdüsünü tetikler. Yakın ilişkiler kurmamızı, arkadaşlıklar kurmamızı, komşularımızı önemsememizi, hatta empati kurabilmemizi sağlar. İlişkilerimizin evliliğe gitmesine kadar rol alır. Bizi yardımsever yapar, başkalarını desteklememizi sağlar. Hiç tanımadığımız insanlara bile düştüklerinde elimizi uzatmamızı sağlar. Şimdi tüm bunların stresle ne alakası var diyeceksiniz.
Stres ile oksitosin arasındaki bağ nedir?
Stresli anlarda yardım etmek ve yardım istemek için kodlanmışız. Mucizevi değil mi? Doğamızda olan, zor anlarımızda yardım istemek ve başkalarının zor anlarında onlara yardımcı olmak. Üzüntülü bir insana sarılmak, elini tutmak, onu dinleyebilmek üzere tasarlanmışız. Kendimiz de zor günler yaşarken en çok ne isteriz? Birileri etrafımızda olsun isteriz, destek isteriz, aranmak isteriz değil mi? Evet, en doğal ihtiyaçlarımız bunlar. Ailemiz ya da arkadaşlarımız sıkıntılı olduklarında onlara sırtımızı çevirmeyiz, içgüdüsel olarak yanlarında olmaya çalışırız.
Peki, şimdi bunu biliyor olmanız, sizi nasıl daha sağlıklı bir insan yapar ona bakalım mı?
Dış dünyamızda oksitosin; streslerimizle baş etmede ne kadar yardımcı ve etkiliyse, iç dünyamızda da bir o kadar onarıcı. Kortizol gibi bazı zararlı stres hormonların kanımızda uzun süreli olması kalbimiz ve damarlarımız için pek istenilen bir şey değil. Şimdi iki kez okuyun; oksitosin kalbimizi onarır, daralmış damarlarımızı tamir eder. Doğal bir anti inflamatuvar. Ama ben asıl kalbimiz için yaptıklarına hayranım. Oksitosin, kalbimizdeki hücreleri onarmayı başarabilen tek hormondur. Yani kalbimizi güçlendirme özelliğine sahiptir.
Ve en güzeli de vücudunuzda daha fazla oksitosin dolaşsın istiyorsanız tek yapmanız gereken sosyalleşmek ve başkalarına yardım etmek. Bu hormondan ne kadar fazla salgılarsanız stresle baş etmek bir o kadar kolaylaşır. Bu inanılmaz bir alışveriş değil mi?
Özetleyecek olursak:
Stres anında kalbimizin ya da vücudumuzun başına ne gelirse gelsin, onarılabilir ve önlenebilir. Stres hakkında ne düşündüğünüz ve bunları hayatınıza nasıl transfer ettiğinize bağlı olarak stres zararlıdır ya da değildir.
Stres ile ilgili bakış açınız destekleyici ise, vücudunuzda cesaretin yaşattığı biyolojiyi yaşarsınız. Ve buna ek olarak başkaları stres yaşarken onlara yardımcı olursanız direnç kazanırsınız.
Bu yeni bakış açısı hayatımızda daha az stres yaşamamıza sebep olmaz, ama bu sonuçlar stres tepkisi veriyor olmamın ne kadar sağlıklı ve şahane olduğunu anlamamızı sağlar.
Stres aslında vücudumuzla buluşmamızı sağlıyor, kalbimizi dinlememizi sağlıyor. İç dünyamızın başka insanlarla buluşmak istediğini ve bundan keyif almak istediğini, keyif alamayanlara yardım etmek istediğini gösteriyor.