Kabak göz sağlığını korurken, sindirim sistemine iyi gelir, özellikle prostat kanserinin engellenmesine yardımcı olabilir.
Balkabağı, birçok kronik dejeneratif hastalığa, Alzheimer’a, erken yaşlanmaya ve kansere karşı koruyucudur. İçeriğindeki yüksek doz beta karotene bağlı görme keskinliğini artırıcı etkisinin, Alzheimer’dan koruyucu etkileri ile birleşmesi bu sebzeyi bilgisayar başında uzun süre çalışanlar için de bir kurtarıcı haline getiriyor.
Balkabağı, bilinen en güçlü antioksidanların bir çoğunu bir arada içermektedir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, antioksidanlar vücudumuzun ‘paslanmasını’ önleyici maddelerdir.
Hem göz, hem de beyin sağlığı için mükemmel bir besindir.
Şeker içermesine rağmen kalorisi çok yüksek değil, ılımlı miktarda şeker hastaları bile tüketebilir.Bol miktarda lif içermektedir, içerdiği bitkisel lifler gıdalar ile alınan toksinleri, zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emer ve kolesterolün, kandaki zararlı yağ oranının düşmesine yardım eder.
Bu lifler bağırsaklarda su çekip kitle etkisiyle bağırsak hareketlerini artırırlar. Hem bu etkisi hem de toksin emici etkisiyle balkabağı mide ve bağırsak kanserlerine karşı koruyucu kalkan oluşturur.
Bol lif içeren sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesinin kilo kontrolünde de önemi büyüktür. Kabızlık ve hemoroid sorunu olanlar için de mükemmel bir sebzedir.
Bu harika sebzeyi, çorba, tatlı, pasta, kek, muhallebi ve reçel olarak tüketebilirsiniz.Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur. Demir içermesi nedeni ile kansızlığı önler. Balkabağının en önemli özelliği; çok yüksek miktarlarda beta karoten içermesidir. Karoten, cildimizi ve ağzımızdan anüse kadar tüm beden boşluklarını döşeyen yüzey dokunun kendini yenilemesi, onarması için gerekli bir vitamindir.
Yapılan diğer araştırmalara göre, erkeklerin yüzde 73ü balkabağının kokusunu çok seviyor; yarısından fazlası ise bu kokuyu tahrik edici ve seksi buluyor. Amerikalı bilim adamları, balkabağı kokusunun erkeklerde Viagra etkisi yarattığını keşfetti.