DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir’de partisinin Karabağlar ilçe kongresinde konuştu.
İZMİR (İGFA) – Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın gündeminde Erdoğan’ın adaylık açıklaması, Türkiye-Yunanistan ilişkileri, yeni ekonomik adımlar ve gençler vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beş yıldır enflasyona ilişkin yaptığı konuşmaları da izleten Babacan şu ifadeleri kullandı: “Tünelin ucundaki ışık göründü. Beştepe oligarkları için de yolun sonu göründü. Erdoğan’a sesleniyorum: Dönülmez akşamın ufkundayız. 84 milyon el ele vermiş, sandık gününü iple çekiyor. Erdoğan’ın iyi-kötü bu ülkeye hizmetleri oldu. Ama artık emeklilik vakti de geldi. Bu seçimi kim kazanacak? En güzel yılları umutsuzlukla, kaygıyla geçen vatandaşlarımız kazanacak. Evladına harçlık veremediği için gizli gizli ağlayan babalar, marketten istediğini alamadığı için başı öne eğilen anneler kazanacak. Açlıkla sınanan emekli, ürettikçe zarar eden çiftçi, geçinemeyen işçi kazanacak. 28 Şubatçıların 1000 yıllık iktidar hevesini alaşağı eden kardeşlerim kazanacak. Konserleri yasaklanan sanatçılar kazanacak.”
‘Seçimi tüm Türkiye kazanacak’
“Bu seçimi otoriter ittifakın görmezden geldiği milyonlar kazanacak. Sayın Erdoğan; siz görmezden gelinenlerin zaferini iyi bilirsiniz. 2002’de o sessiz yığının desteğiyle iktidara gelmiştiniz. İşte şimdi de görmezden gelinenler kazanacak ve sizin emeklilik günleriniz başlayacak. Kazanan o-bu-şu değil; siz de dahil tüm Türkiye olacak. Hiç merak etmeyin. DEVA kadroları var, gözünüz arkada kalmasın. Sizden çok daha iyi yönetecek bir kadro koşarak geliyor. Bu seçimin galibi DEVA Partisi olacak.”
‘Lozan’ı deldirmemek Türkiye’nin bir numaralı görevidir’
Türkiye-Yunanistan ilişkilerine de değinen Babacan şunları söyledi: “Ege’de silahlanma ne demek? Uluslararası hukuku ihlal etmek demek. Paris Anlaşması’nda yazıyor. Lozan’da yazıyor. Lozan Barış Anlaşması, bu ülkenin kuruluş noktasıdır. Lozan’ı deldirmemek Türkiye Cumhuriyeti’nin bir numaralı görevidir. Hakkımızı hukukumuzu kimseye çiğnetmeyiz. Lozan’dan ve uluslararası hukukun diğer belgelerinden kaynaklanan tüm haklarımızı sonuna kadar savunuruz.”
‘Tribünlere oynuyor’
“Erdoğan tribünlere oynuyor. Yunanistan’ı bizim halka şikâyet ediyor. Kitabında dış politika diye bir şey yok. Yunanistan’ın hukuksuzluğunu Rize’deki Ayşe teyzeye, Adana’daki Yusuf amcaya, Konya’daki Hacı dayıya, Diyarbakır’daki Ahmet’e mi anlatacaksın? Kimi kime şikâyet ediyorsun?”
‘Güçten bahsediyorsan önce F-35 uçaklarımızı al’
“Yunanistan’ın diplomasi atağına kalktığı bir dönemde, hemen sopa göstermeye kalkıyor. Meseleleri konuşa konuşa çözmeyi öğrenmen lazım. Çok tehlikeli bir yol deniyor. Ülkemizin caydırıcı gücünü örseliyor. Sayın Erdoğan; güçten bahsediyorsan, ülkemizi, savunma sanayimize darbe vuran yaptırımlardan kurtar. Önce 4 temel ortağından biri olduğumuz, parasını ödediğimiz F-35 uçaklarını al. O uçakları şimdi Yunanistan’a vermeye hazırlanıyorlar.”
‘Biz olsak diplomatik kanalları işletirdik’
“Biz olsak Türkiye’yi yalnızlaştırmazdık. Uluslararası saygınlığı olan hukukçulara haklılığımızı anlatan raporlar yazdırır, dünyanın masasına koyardık. Yunanistan hükümetini, Yunanistan halkı nezdinde utandırırdık. Diplomatik kanalları işletirdik. Aramızdaki husumeti, tüm dünyayı arkamıza alarak çözerdik.”
‘Yunanistan ve Türkiye sorunları çözebilecek birikime sahip iki ülkedir’
“Biz olsak sorunlarımızı çözmek için önce muhatabımızla konuşur, öyle çözerdik. Yunanistan’la ikili ilişkilerimizde, diğer güçlerin müdahalesine yol açabilecek hiçbir davranışa girmezdik. Çünkü unutmayın; Yunanistan ve Türkiye, aralarındaki sorunları çözebilecek birikime sahip iki ülkedir. Ülkemizin Yunanistan’la sorunlarını konuşacağı mekanizmalar vardır. Dileğimiz, komşumuzla sorunlarımızı barışçıl bir şekilde çözmektir. Biz dünyada Türkiye’ye düşman değil, dostlar kazandıracak kadrolarız.”
Erdoğan’ın 5 yıllık enflasyon sözlerini izletti
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 yıldır enflasyonu düşürme sözü verdiği görüntüleri izletti. “Beştepe’den masallar” diyen Babacan, “5 yıldır enflasyonu düşürme masalı anlatıyor. 5 yıldır aynı masal, aynı hikâye…” ifadelerini kullandı.
‘Almanya ekonomisini yönetse, koskoca ekonomi 3-4 senede batar’
“Krizleri çözdük, sapasağlam teslim ettik. İşi bilmeyene teslim ettiğinizde sağlam işi bozuyor. Sayın Erdoğan bugün gitsin Almanya’ya, oradaki ekonomiyi yönetmeye başlasın. Koskoca Alman ekonomisi üç dört senede batar.”
‘Gündüz ne yapıyorlar, Türkiye’de Siesta kültürü yok’
“Bakanlık, BDDK, SPK, Merkez Bankası çıkmış gece 11 ile 2 arasında kararlar yayınlıyor. Yaptıkları hiçbir işe yaramıyor. Merak ediyorum, gündüz ne yapıyorlar? Akdeniz ülkelerinde bir ‘Siesta’ vardır. Öğlen eve gidip yatarlar, öğleden sonra tekrar gelirler. Türkiye’de öyle bir kültür yok. Gündüz saatlerinin kıtlığı var da onun için mi gece yarısı yayınlıyorsunuz?”
‘Bir şeyler açıklıyorlar, anlamsız şeyler’
“Bir şeyler açıklıyorlar, millet anlamıyor. Kendileri de farkında değil. Anlamsız şeyler. Gece yarıları yaptıkları deneylerle sadece dengeleri bozdular. Bakın, bu maç bitti çoktan. Uzatmalarda istedikleri abukluklarla devam etsinler. Ülkenin vatandaşlarına, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, yatırımcıya güven vermedikçe; karanlıktan yönetmeye devam ettikçe, ne yaparlarsa yapsınlar, beyhude.”
‘Gece yarısı bozdukları ekonomiyi gündüz düzelteceğiz’
“Biz, onların gece yarısı bozdukları ekonomiyi gündüz gözüyle düzelteceğiz. Ülkeyi aydınlıkta yöneteceğiz. Gece yarısı çıktıkları İstanbul Sözleşmesi’ne gündüz saatlerinde döneceğiz. Gece yarısı KHK’yla işten çıkarttıkları, mahkemelerin beraat kararı verdiği, savcılıkların soruşturma gereği duymadığı kim var kim yoksa yine gündüz saatlerinde görevlerine iade edeceğiz. Karanlığa sürükledikleri adaleti, gün yüzüne çıkartacağız.”
‘Telefon, tablet, bilgisayardaki vergiyi düşüreceğiz’
“İktidardaki otoriter ittifakın ülkeyi koskoca bir vergi dairesine döndürdüğünü görüyoruz. Başkasından vergi alamıyorsun da üniversiteye giden gencin dersi için kullanacağı bilgisayardan mı vergi alıyorsun? Akıllı telefon bir insan hakkıdır. Biz, telefon, tablet, bilgisayar, tüm teknoloji ürünlerindeki vergiyi düşüreceğiz. Üstüne, o cihazları kullanan gençlerimizden, öğrencilerimizden internet için ücret almayacağız. Boşa atıp tutmak yok bizde. Devletin 10 günde faiz parasına bütün gençlere bir yıl ücretsiz internet sunmak mümkün.”