Ebru Yaşar, Demet Akalın’ı yazılarını tekrar okumaya davet etti.
Ebru Yaşar ve Demet Akalın arasındaki ‘çanta’ polemeği kızışıyor. “Söylemezsem Olmaz” canlı yayınına telefonla bağlanan Ebru Yaşar, kalem aldığı köşe yazısı ile ilgili kendisine ateş püsküren Demet Akalın’a şu sözleriyle seslendi…
İşte Ebru Yaşar’ın, Demet Akalın ile olan polemiğinin nabzını yükseltecek o açıklamaları…
“Ben yazmayı seviyorum. Kimseyi kırmak gibi bir derdim yok.”
“Herkesi okumaya ve okuduğunu anlamaya davet ediyorum.”
“Ben yazdığım şeyin arkasındayım. Madem bu olay benimle gündeme geldi, o halde 01 Ocak Cuma günü köşemde bu konuyu bir kez daha kaleme alacağım. Cuma gününü beklesinler.”
“O konsere giden 3 arkadaşım var. Orada yaşanan olayı üçünde de teyit ederek yazdım. Hatta mizahlı bir dil kullandım. Demet’in, arkadaşımın sahnesini de övdüm.”
“Onlar benim yazdıklarımı iyi okuyamamış ve anlayamamışlar.”
“Ben kime ne demişim? Orada yanlış olan ne var? O halde hodri meydan diyorum.”
“Demet, benimle ilgili sosyal medya hesabından bir story (hikaye) paylaşmış ancak içeriğini izleyemedim. Çünkü, Demet sosyal medya hesabından beni takip etmeyi bırakmış. Ama ben onu hala takip ediyorum.”
Demet Akalın ne demişti
Demet Akalın Instagram’da Işıl Reçber’in fotoğrafını paylaşıp şu notu düştü;
”Keşke hala bugün internet haberlerine düşerken bir bana sorulsaydı! Olmayan sahnenin ortasına fırlamayan bir çanta! Üstelik çanta yazıldığı gibi ışıl Reçberin de değil! Olabilirdi de ama değil! Hollanda’da yaşayan arkadaşımın başka bir davetten konserime yetişmesi! Olay bu!
Gelelim yazılan çizilene! Işıl Reçber’i tanımayan dışardan önyargıyla bakabilirsiniz ben de öyle bakardım ama ne yazık ki insanlar göründüğü gibi değil. Üstelik benim konserime gelen dostlarımın kalbini kırmak kimin haddine düşmüş! Ne ayıp!
Ne sahneye yuvarlanan bir çanta ne de gelenlerin bunları yemeden içmeden yalan yanlış anlatması var! Dostlarım o görgüye sahip insanlar!
O gece Bostancı’da olan tek şey vardı beni alkışlayan benim mutluğuma ortak olan davetli dostlar! Davetli olmayanların içine oturmuş hayallleri değil!”