Yabancı yatırımcının kaçması ve ekonomide yaşanan bağımsızlık sorunları Merkez Bankası’nı da (TCMB) derinden etkiledi. Döviz rezervleri her geçen gün azaldı, para basmayla birlikte dövize olan ihtiyaç da arttı. Yapılan onca swap görüşmesinden olumlu bir sonuç çıkmayınca, Merkez içerde yeni hamleler yaptı. Bunlardan biri ise TCMB’nin tutmaları gereken zorunlu karşılıklar. 3 puan arttırılan zorunlu karşılıklarla piyasadan yaklaşık 9.2 milyar dolar tutarında döviz ve altın cinsinden likidite çekilecek. Böylece Merkez’in brüt rezervi artmış olacak. Net rezervler ise aynı kalacak. Net rezervler için ise yeni swap kanalları aranmaya devam edilecek. Söz konusu tutar, TCMB brüt rezervlerine eklenecek. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla 17 Mart 2020 tarihinde açıklanan tedbirler çerçevesinde; reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları 500 baz puan indirilmiş, 5.1 milyar ABD doları karşılığı likidite serbest bırakılmıştı. Buna ek olarak, reel kredi büyüme koşullarını ilk defa sağlayan bankalara yaklaşık 9.2 milyar ABD doları karşılığı likidite verilmiş, böylece bankacılık sistemine toplam 14.3 milyar ABD doları karşılığı likidite sağlanmıştır. Bu defa, normalleşme sürecinin bir parçası olarak, finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının tüm bankalar için tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırılmasına karar verilmiştir. Alınan bu kararla, piyasadan yaklaşık 9.2 milyar ABD doları tutarında döviz ve altın cinsinden likidite çekilmesi beklenmektedir. Söz konusu değişiklik, tesisi 24 Temmuz 2020 tarihinde başlayacak olan 10 Temmuz 2020 tarihli yükümlülük döneminden itibaren geçerli olacaktır.”
Resmi Gazete’de yayınlanan Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’e göre; vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar, 3 aya kadar, 6 aya kadar ve 1 yıla kadar vadeli mevduat/katılım fonu yabancı para yükümlülükler zorunlu karşılık oranı yüzde 19’dan yüzde 22’ye çıkarıldı. 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli yabancı para yükümlülükler için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 15’ten yüzde 18’e yükseltildi.
VARLIKLAR EKSİYE DÜŞTÜ
Bankalar muhtemelen arttırılan zorunlu karşılık oranlarına karşı gelen tutarları merkez bankasına swap yoluyla verdikleri dövizlerden karşılarlar. Bu durumda merkez bankasının brüt rezervi değişmez, net rezervi azalmış olur. Ekonomist Mustafa Sönmez “Merkez Bankası, bankalara buyurdu ki, topladığınız döviz mevduatlarından zorunlu karşılık olarak bana yatırdıklarınızı 3 puan daha artırıyorum. Yani, bana cephane lazım. Döviz varlıkları eksiye düşmüş” dedi.
BANKALAR 9.2 MİLYAR DOLARI NEREDEN BULACAK?
Merkez Bankası’nın döviz zorunlu karşılıklarını 300 baz puan artırmasını açıklayan analist Yalçın Karatepe “Sanırım enflasyonda bir patlama yaşanmasından endişe ediyorlar. Şöyle ki; bankalar ek 9.2 milyar doları nereden bulup Merkez’e yatıracaklar? En kolay yöntem Merkez ile yaptıkları swapların bir kısmını sonlandırmak ve/veya ROM’da bulunan dövizleri TL ile takas etmek. Her iki durumda da Merkez’e TL verip oradan döviz almak gerekecek. Son zamanlarda yaşanan kredi patlamasından endişe ettikleri için bu yolu seçmiş olabilirler. Çünkü karşılık oranlarındaki artış kredi genişlemesi yapan bankalara da uygulanacak” dedi.
KREDİ GENİŞLEMESİ NORMAL GÖRÜNMÜYOR
Merkez Bankası’nın hamlesine siyasetten de değerlendirme geldi. Gelecek Partisi Genel Başkan Danışmanı İbrahim Turhan “Merkez Bankası ile ilgili düzenlemeleri cumartesi günleri yapmak gibi bir teamül oluştu. Yabancı para zorunlu karşılık oranları, tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırıldı. Yıllık reel kredi büyüme oranı yüzde 15’in üzerinde olan bankalar da artıştan muaf tutulmadığına göre Merkez Bankası piyasadaki döviz likiditesini çekmekte kararlı demek. Piyasadan yaklaşık 9.2 milyar dolar çekilecek. Kararın gerekçesi normalleşme süreci ve finansal istikrar. Siz ne kadar “normalleştiniz” bilmiyorum ama dış ticaret dengesi, bütçe açığı, kredi genişlemesi pek normal görünmüyor. Haksızlık etmeyelim; büyüme iyi görünüyor. Parasal genişleme ve kredi talebi coşturdu. Muhtemelen tarihin en güçlü üçüncü çeyrek büyüme verisini görebiliriz. Şöyle tuhaf bir durum var; finansal istikrarı tehdit eden gelişme, aşırı kredi büyümesi TL’de ama karşılıklar yabancı parada artırılıyor. Acaba neden? İnsanın aklına durup durduk yerde gereksiz sorular geliyor; ‘acaba swaplar düşüldükten sonra net dış varlıkların sıfırın hayli altına inmiş olmasının bu kararda etkisi var mıdır’ diye. Ama biz zihnimizi bulandırmayalım. Bu arada bu gelişmeyle hiç ilgisi olmayan bir şey geliverdi aklıma: Arjantin’de geçen yıl Ekim’de döviz alımına kısıtlama getirilmiş ve Aralık’ta döviz alımlarında vergi yüzde 30’a çıkarılmıştı. Besbelli tatil günü bu kadar çalışmak zihni yoruyor, gereksiz çağrışımlar yaptırıyor” açıklamasını yaptı.
AÇIK YASAL SINIRI AŞTI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı son verilere göre kamu mevduat bankalarının döviz cinsi varlıkları ve yükümlülükleri arasındaki fark 2020’de yaklaşık iki kat artarak 10 Temmuz itibarıyla 9.74 milyar doları buldu. BloombergHT’nin haberine göre kamu bankalarının yasal öz kaynakları aynı dönem itibariyle 32.2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bu, net döviz açığının kamu bankalarının sermayelerinin yüzde 30’una ulaştığı anlamına geliyor. İlgili mevzuat net döviz açığının sermayenin yüzde 20’si düzeyinde olmasını öngörüyor ancak yılda altı kez bu oranın aşılmasına müsaade ediliyor. Türk bankaları döviz yükümlülüklerinin yarattığı riski, swaplar ve opsiyon sözleşmeleriyle dolar ve euro alarak hedge ediyorlar. BloombergHT “Siyasi yönetimin kur istikrarına önem vermesi” nedeniyle 9.7 milyar dolarlık açığın bir kısmının banka bilançolarına aktarıldığını belirtti.