Cumhuriyet yazarı Miyase İlknur, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bekleyen kuraklık tehlikesiyle ilgili olarak bir yazı kaleme aldı.
İstanbul’da geçen ay sel felaketi yaşanmış, vatandaşlar da bu durumdan kötü etkilenmişti.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Miyase İlknur ise, bugünkü köşesinde konuyla ilgili olarak, “İmamoğlu’nu bekleyen tehlike” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
“SORUMLULUK ÜSTÜNE KALACAK”
Miyase İlknur, İstanbul için ileride kuraklık ve başlayacak olan su sıkıntısı konusunda uyarılarda bulundu. Aşırı yağışlardan dolayı İstanbul’un bu yıl da su sıkıntısı çekmeyeceğini ifade eden İlknur, “Meteoroloji mühendislerinin anlatımından anlıyoruz ki, İstanbul’un önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyoda geçmesi kuvvetle muhtemel. Eğer bu yıl ıslak periyot olmasaydı Melen Barajı da devreye girmediği için İstanbul su sıkıntısı yaşayacaktı” dedi.
2015 yılında temeli atılan Melen Barajı’nın 2016 yılında biteceğinin sözünün verildiğini hatırlatan İlknur, “Ancak saati ve dakikası bile verilen açılış töreni hâlâ yapılmadı. Açılış töreninin yapılamayışı barajın tamamlanmadığından kaynaklı değil. Baraj tamamlandı ama açılamıyor. Çünkü baraj su tutmaya başlarsa çökecek” dedi.
“AKP, tıpkı İstanbul Havalimanı’nda olduğu gibi, tıpkı Karadeniz otoyol projelerinde olduğu gibi bilimi göz ardı edip gösteriş için barajın projesini değiştirince milyarlarca lirayı toprağa gömdü. Melen Barajı’nda zeminle baraj tipi uyuşmadığı için çökme riski var” diyen İlknur, “Eğer İstanbul’da önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyot başlarsa yandı gülüm keten helva. Susuzluktan kırılacağız. Yandaş medya ve hükümet ‘Geldi İsmet, kesildi kısmet’, ‘Bak Cehape geldi yine İstanbul Kerbela’ya döndü’ diye başlayacak vaveylaya” dedi.
İlknur ayrıca, “İmamoğlu, şimdiden Melen Barajı’nın akıbetini hükümete sormalı ve kamuoyuna bu gerçeği açıklamalı. Yoksa sorumluluk üstüne kalacak” diye de ekledi.
Miyase İlknur’un yazısı şu şekilde:
“Seçilmesinin üzerinden 2.5 ay gibi bir zaman geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu bu sürede en zorlayan olay, 17 Ağustos’ta aşırı yağış nedeniyle yaşanan sel felaketi oldu. Ne yağmurun yağışı ne de oluşan selin sorumlusu elbette İmamoğlu değildi. O nedenle yandaşlar, buradan vuramayınca olay günü Bodrum’da, tatilde olmasının üzerinde tepindiler. Tatil konusuna hiç girmeyelim. Bu konuda yeteri kadar görüş beyan eden oldu. Bundan sonra da yağmurlar yağacak, İstanbul’un betonlaştırılması ve dere yataklarına kuleler dikilmesi nedeniyle muhtemelen yine seller olacak. Erken uyarı ve bazı ufak tatiller dışında yapacak fazlaca bir şey yok. Dereleri eski haline getirmemiz ve beton blokları yıkmamız da mümkün olamayacağına göre bu konuda İmamoğlu’nu suçlamak yersiz. Ama bir konu var ki, şimdiden önlem alınmaz ve gerekli açıklamalar yapılmazsa İmamoğlu’nun önümüzdeki yıllarda baş ağrısı olacaktır. O da yağmurun ve selin tam zıddı olan bir kuraklık ve sonrasında başlayacak olan su sıkıntısı.
Birkaç yıldan beri meteorolojik deyimle “ıslak periyot”ta olması nedeniyle aşırı yağış alan İstanbul’un su sıkıntısı olmadı. Bu yıl da böyle bir tehlike yok. Uzmanların belirttiğine göre, dünyada iklim periyotları 5 ila 10 yıl kadar sürüyor. İstanbul son beş yıldır “kurak periyot” yaşamadı. Meteoroloji mühendislerinin anlatımından anlıyoruz ki, İstanbul’un önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyoda geçmesi kuvvetle muhtemel. Eğer bu yıl ıslak periyot olmasaydı Melen Barajı da devreye girmediği için İstanbul su sıkıntısı yaşayacaktı.
Geçenlerde bir yemekte bir araya geldiğim, su konusunda Türkiye’nin en deneyimli bir bilemedin iki isminden biri olan dostumla İstanbul’un su sorunu ve çözümü konusunda sohbet ettik. Anlattıkları ve uyarıları önemliydi.
1994 yılında master planı yapılan Melen Projesi’nin birinci ve ikinci etabı regülatör, üçüncü aşaması da baraj olarak planlanmıştı. Barajın tamamlanıp devreye girmesi halinde bir milyar metreküp suyu, 2015 yılında 300 milyon, 2018 yılında 300 milyon, doygun nüfusta, yani 2028 yılında da 300 milyon metrüküp olmak üzere üç aşamada İstanbul’a verilmesi öngörülmüştü. Melen Projesi ile İstanbul’un su ihtiyacının yüzde 75’i sağlanacaktı. Sakarya’nın Kocaali ilçesinde 28 Aralık 2015 günü temeli atılan barajın, bir yıl sonra bitirilmesi planlandı. Barajın temel atma töreninde konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Müteahhitlerden barajın 7 Aralık 2016 günü saat 13.59’da bitirilip teslim edilmesini istiyorum” dedi. Bakan yalnızca gün ve saat değil dakika bile verdi. Ancak saati ve dakikası bile verilen açılış töreni hâlâ yapılmadı. Açılış töreninin yapılamayışı barajın tamamlanmadığından kaynaklı değil. Baraj tamamlandı ama açılamıyor. Çünkü baraj su tutmaya başlarsa çökecek.
AKP, tıpkı İstanbul Havalimanı’nda olduğu gibi, tıpkı Karadeniz otoyol projelerinde olduğu gibi bilimi göz ardı edip gösteriş için barajın projesini değiştirince milyarlarca lirayı toprağa gömdü. Melen Barajı’nda zeminle baraj tipi uyuşmadığı için çökme riski var. Fizibilite ve kesin projede Melen Barajı’nın tipi, kaya dolgu olarak planlanmıştı. Zemine göre oraya ancak kaya dolgu bir baraj yapılabiliceği uzmanlar tarafından fizibilite raporunda açıkça belirtilmesine rağmen DSİ Genel Müdürlüğü ile İstanbul Bölge Müdürlüğü, “İstanbul’un da bir beton barajı olsun” anlayışı ile zemine uygun olmayan beton baraj yaptılar. Şimdi de baraj bitmiş ama işletmeye alamıyorlar. O beton baraj zeminle uyum sağlamadığından dolayı su tuttukları anda baraj yıkılabilir.
BREZİLYALI UZMAN DA DERMAN OLMADI
Barajın bu sorununu ortadan kaldırmak için geçtien aylarda Brezilya’dan bir uzman getirdiler. Brezilyalı uzman da “benim konum değil” deyip çekip gitti. Açılışı dört kez ertelenen barajımız sırf şan olsun diye beton yapıldı. Tekniği ve bilimi göz ardı edenler, barajda su tutmaya cesaret edemiyorlar.
Eğer İstanbul’da önümüzdeki bir iki yıl içinde kurak periyot başlarsa yandı gülüm keten helva. Susuzluktan kırılacağız. Yandaş medya ve hükümet “Geldi İsmet, kesildi kısmet”, “Bak Cehape geldi yine İstanbul Kerbela’ya döndü” diye başlayacak vaveylaya.
İmamoğlu, şimdiden Melen Barajı’nın akıbetini hükümete sormalı ve kamuoyuna bu gerçeği açıklamalı. Yoksa sorumluluk üstüne kalacak. Bu da yetmez, madem ki Melen Barajı bu haliyle İstanbul’un su derdine derman olamayacak, o zaman İmamoğlu su konusunda alternatif çözümler üretecek profesyonel bir uzman kadro ve çözümler konusunda projeleri olan bir İSKİ Genel Müdürü ile çalışmak zorunda.”