Mahrem isimli kitabından çocuk istismarını övdüğü söylenen ünlü yazar Elif Şafak, gelen tepkilerin ardından “Ben kurbanın yanındayım, pedofiliyi savunmak söz konusu değil” diyerek kendini savundu.
Pedofiliyi öven sözde yazar Abdullah Şevki’nin çocuk istismarını öven ifadelerinin ardından benzer satırları ünlü yazar Elif Şafak’ın da kaleme aldığı iddia edildi. İddiaların ardından tepkilerin odağı olan Şafak, BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayarak konu hakkında açıklama yaptı.
Yazar Elif Şafak, Türkiye’de gazeteci, sanatçı, yazar ve akademisyenler için hayatın zorlaşmasını değerlendirirken “Çünkü çok büyük bir antidemokratik, hukuksuzlukların, haksızlıkların yaşandığı bir tünelden geçiyoruz biz. Kelimeyle iştigal eden herkes için çok zor ortam. Musa Kart gibi önde gelen çierlerimizden, sanatçılarımızdan biri yeniden hapse atılabiliyorsa, bütün sanatçılar için ortam çok zor” dedi.
“EKREM İMAMOĞLU’NA HAKSIZLIK YAPILDI”
İktidardaki ilk yıllarında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne destek verdiği gerekçesiyle zaman zaman eleştirilen Şafak, “Bu parti iktidara ilk geldiği zaman demokratik reformlar vadederek geldi ve o vaatlerin her biri de önemliydi. O dönem ki söylemle daha sonra yaşadığımız şey arasında muazzam bir fark var” diye konuştu.
Türkiye’de sivil toplumun ve basın özgürlüğünün zayıflamasıyla demokrasinin ‘yalnızca seçim sandığında’ arandığını ifade eden Şafak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptal edilmesinin de CHP adayı Ekrem İmamoğlu için ‘büyük bir haksızlık olduğunu’ söyledi.
“SANATÇILAR OLARAK KONUŞMAMIZ GEREKİYOR”
Şafak sözlerine şöyle devam etti: “Geriye bir tek seçim sandığı kaldı, şimdi o seçimler de iptal ediliyor. Dolayısıyla ben büyük endişe duyuyorum, üzüntü duyuyorum. ve sanatçılar olarak konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.”
“PEDOFİLİYİ SAVUNMAK SÖZ KONUSU DEĞİL”
Şafak, ‘Mahrem’ romanındaki bazı ifadelerin ‘çocuk tacizi ve pedofiliyi özendirdiği’ iddiasıyla sosyal medyada başlatılan kampanya konusunda ise, “Okumadan ileri geri laflar sarf ediyorlar. Ben edebiyatçı olarak kurbanın yanında yer alıyorum, onun gözünden anlatıyorum. Pedofiliyi savunmak söz konusu değil’ diye konuştu. Şafak, bu tür ‘linç kampanyalarının’ sonunda sansür ve otosansüre yol açabileceği kaygısını da dile getirdi.
Elif Şafak, bir hayat kadını olan ‘Tekila Leyla’yı, toplumun ‘ötekileştirdiği’ kesimlerin kurduğu dostluğu ve İstanbul’u anlattığı ’10 dakika 38 saniye’ adlı son romanını da “Türkiye’nin yalnızlaştırdığı bir kadının hikayesi” olarak anlattı.