İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 100 bin dolar cezai şart istemiyle dava açan menajer Başay Okay’ın iddialarına göre oyuncu Elçin Sangu, 31 Aralık 2015 tarihinde noterden ihtarname çekerek “Ajans-Sanatçı Sözleşmesi’ni” tek taraflı ve haksız olarak feshetti.
Aralarındaki güven ilişkisine dayalı olarak bir abla şefkatiyle Elçin Sangu’ya yaklaştığını öne süren Başay Okay, 2012 yılında sadakate dayalı bir sanatçı sözleşmesi yaptığını belirterek, “Elçin Sangu’ya iş bulabilmek için bağlantılarımı kullandım. Sangu’nun imzaladığı tüm iş sözleşmelerine kefil oldum. Elçin Sangu’ya oyunculuk ve kamera önü oyunculuğu eğitimi verdim, onu prova ve çekimler için hazırladım. Elçin Sangu’ya bir abla gibi kolkanat gerip, gelen teklifleri de Elçin Sangu’yla ilgilenebilmek için kabul etmedim.
Elçin Sangu tüm bu fedakârlıklara rağmen onayımı almadan Gaye Sökmen Ajansı’yla görüştü. 31 Aralık 2015 tarihinde de sözleşmeyi feshetti” dedi.
Başka ajansa çalışmaya başlayan Elçin Sangu’nun hem sözleşmeye hem de ahde vefa ilkesine aykırı davrandığını belirten Başay Okay, 100 bin dolarlık cezai şart parasını istedi.
Emeğimizi sömürmeye kalkıştı
Eski menajerinin açtığı davaya avukatı Veysel Ali Demirel aracılığıyla cevap veren Elçin Sangu, iddiaların kurgu mahsulü olduğunu belirtti.
Davacıyla müvekkilinin İzmir’de çekilen bir dizinin deneme çekimlerinde tanıştıklarını ifade eden Sangu’nun avukatı, “Müvekkilimi bir dizinin yapımcısıyla tanıştırmıştır.
Müvekkilim de yeteneğini ve çalışkanlığını kullanarak kendisine verilen rolü titizlikle ve uyum içinde yerine getirmiştir.
Müvekkilimin oyunculuk yetenekleri ve çalışkanlığının gerek yapımcılar gerekse TV seyircileri tarafından beğenilmesi üzerine başrol teklifleri gelmiştir.
Müvekkilim de davacıya sadakatle bu sözleşmenin tamamını davacının menajerliği vasıtasıyla kurmuş, menajerlik ücretleri almasını sağlamıştır.
Davacının yaptığını ileri sürdüğü bu hususlar bir menajerin yapması gereken hususlardır.
Bundan sonra belirleyici olan davacının faaliyetleri değil, oyuncunun rolünü başarıyla yerine getirmesidir. Davacının bunları kendisine mal etmesi müvekkilin emeğini haksız olarak sömürmeye kalkışmasıdır” dedi. Hürriyet