Famer Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Çınar Kesen: “Dijital dönüşümün meyvelerini hız, karlılık, farklılaşma ve rekabet üstünlüğü olarak topluyoruz.”
Tüm dünyanın içinden geçtiği sancılı sosyo-ekonomik süreç, tüketim alışkanlıklarını eski haline dönmeyecek şekilde değiştirdi. Sosyal hayat, çalışma hayatı ve ekonomik dinamikler de yaşanan bu yeni süreçlere göre revize edildi. Sosyal hayat yerini sosyal medya ve iletişim kanallarına, çalışma hayatı dönüşümlü ve evden çalışma modeline, ekonomik dinamikler ise yerini dijitalleşme ile online süreçlere bıraktı.
Birçok sektörde olduğu gibi kozmetik sektörünün de yaşanan bu değişimden payına düşeni aldığını belirten Famer Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Çınar Kesen, sürece uyum sağlayanların öne çıktığının altını çizdi. Kesen; “Sektörde yerli üretim ve ürünlerin desteklenmesi, dijital dönüşüm, erişilebilir ve temiz içerikli ürünler konusunda yatırımlarımıza devam ediyoruz. Kalite ve verimi arttırmak adına kozmetik sektörünün dijitalleşmesine öncülük etmek, misyonumuz oldu. Ayrıca, hedef kitlemizin büyük yüzdesi kadınlar olduğu için kadınlara yönelik projeler de çalışma hedeflerimizde yer alıyor” dedi.
“KADIN İŞ GÜCÜ KALICI HALE GELMELİ”
Yeni alım ve hizmet yatırımlarına geçtiğimiz aylarda Doal markasını bünyesine katarak devam eden Famer Kozmetik, önümüzdeki günlerde ürün gamını yeni ürünlerle genişletecek. Famer Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Çınar Kesen; “Yeni projelerimizle markamızı farklı bir noktaya taşımayı planlıyoruz. Topluma faydalı olabilmek ve ekonomik katkı sağlamak adına etki ajandalarımızın odağında da kadının güçlenmesi yer alacak. Toplumumuzda her sektörde kadının iş gücü, aile yaşantısına paralel veya dönemsel olmaktan öteye gidemiyor. Bu süreci kalıcı hale getirecek yeni modeller oluşturmalı ve gerekirse farklı ülkelerdeki esnek, dönemsel veya saat kavramlı çalışma modelleri geliştirerek kadın istihdamını arttırmalıyız. Süreçleri kalıcı hale getirmek adını çocuk bakımı veya desteği gibi ihtiyaç duyulan farklı alanları da revize etmek gibi tüm etkenleri göz önünde bulundurmalıyız. İş ve aile yaşamını uyumlu kılacak politikalar da daima gündemde olmalı. Online iş modellerine kadın iş gücünü dahil etmek de bu sürecin uzantısı olmalıdır” dedi.