FED’in beklentilerin en düşük seviyesinden gelen faiz artışı sonrası ABD Doları bir miktar gerilerken altın fiyatları yükselişte. Powell’ın sıkılaştırmanın devam edeceği ancak 50 baz puanlık artışın ötesine geçilmeyeceğini açıklaması altın fiyatlarını daha da güçlendirdi. 22 yıl sonra ilk kez bu kadar yüksek bir faiz artışına gidildi.
Fed, piyasalarda oluşan beklentinin en alt bareminden faiz artışına gitti. Piyasalarda 100 baz puana kadar çıkabileceği konuşulan, 75 baz puanlık beklentilerin hiç de az olmadığı FOMC toplantısından 50 baz puanlık artış çıktı.
Faiz kararının ardından kameralar karşına geçen Powell, sıkılaştırmanın en az iki ay daha devam edeceğini ancak 50 baz puanın ötesine geçilmeyeceğini açık bir dille aktarı. Powell 75 baz puanlık artışın hiç gündemlerinde olmadığını söylemesi, sıkılaştırmada aşırı agresif tutum sergilenmeyeceği olarak algılandı. Bu mesajlar sonrası altın fiyatlarındaki yükseliş güç kazanırken ABD Doları’ndaki düşüş de biraz daha netleşti.
Fed’in faiz kararının ardından piyasalarda da hareketli dakikalar yaşanıyor. Faiz artışının piyasalarda oluşan en düşük oranda gerçekleşmesi, altın gibi emtialarda fiyat artışlarının yaşanmasına neden oldu.
ABD Dolar Endeksi, bir miktar aşağı yönlendi. 103,45 seviyesindeki ABD Dolar Endeksi 103,20’nin altına geldi. Yine Powell sonrası ABD Doları’ndaki düşüş yüzde 1’i buldu Endeks, 102 puanın altına indi.
Euro/Dolar paritesi de dolardaki düşüş sonrası 1,0540’tan 1,06’nın üzerine kadar tırmandı.
Dolar/TL’de de ABD Doları’nın güç kaybetmesiyle birlikte düşüş yaşanıyor. Güne 14,85’lere yakın başlayan dolar/TL, 14,75’in altına geldi.
Spot altının ons fiyatı karar öncesinde seyrettiği 1.865 dolar seviyesinden 1.875 dolara kadar tırmandı. Powell’ın mesajları sonrası altın 1.880 doların üzerine çıktı.
Brent petrol ise akşam saatlerinde başladığı yükselişle birlikte günlük yüzde 5 civarı artışla 110 doların üzerinde…
2000’LERDEN BU YANA EN HIZLI FAİZ ARTIŞI
Kovid-19 salgının ilk aylarında politika faizini yüzde 0-0,25 aralığına çeken Fed, ekonomiye destek sağlamak amacıyla varlık alımına başlamıştı. Fed’in bilançosu, salgın döneminde neredeyse iki katına çıkarak yaklaşık 9 trilyon dolara ulaşmıştı. Hızlı ekonomik toparlanmayla gelen enflasyondaki yükseliş Fed yetkililerini para politikasında değişikliğe gitmeye zorlarken banka geçen yıl kasım toplantısıyla varlık alımlarının hızında azalmaya gitmeye başlamış, aralık toplantısında ise varlık alımlarını azaltma hızını artırmıştı.
Fed, mart toplantısında ise 25 baz puan artışla 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı. Banka en son faiz artırımını, Kasım 2018’de küresel finansal krizin ardından devreye aldığı genişlemeci para politikalarını sonlandırma amacıyla gerçekleştirmişti. Bankanın mayıs toplantısında kararlaştırdığı 50 baz puanlık artış 2000’lerden bu yana gerçekleştirilen en hızlı faiz artışı oldu. ABD’de enflasyon martta yıllık yüzde 8,5 ile Aralık 1981’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
“ENFLASYON RİSKLERİNE KARŞI SON DERECE DİKKATLİYİZ”
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Fed’in politika faizini 50 baz puan artırmasının ardından basın toplantısı düzenledi.
Enflasyonun çok yüksek olduğunu ve neden olduğu zorluğun farkında olduklarını belirten Powell, enflasyonu düşürmek için hızla hareket ettiklerini bildirdi.
Powell, ekonominin son 2 yılda çok şey yaşadığını ve dirençli olduğunu kanıtladığını vurgulayarak, herkese fayda sağlayan güçlü bir iş gücü piyasası koşulları için enflasyonun düşürülmesinin çok önemli olduğunu kaydetti.
İş gücü piyasasının son derece sıkı ve enflasyonun çok yüksek olduğuna dikkati çeken Powell, bu doğrultuda faiz oranının 50 baz puan artırıldığını ve söz konusu artışların devam etmesinin uygun olacağının öngörüldüğünü söyledi.
Powell, bankanın bilançosunun boyutunu da önemli ölçüde küçültme sürecine başladıklarını aktardı.
Ekonomik faaliyetin ilk çeyrekte gerilemesine rağmen hanehalkı harcamaları ve işletme sabit yatırımlarının hızlı şekilde artmaya devam ettiğini belirten Powell, iş gücü piyasasının ise güçlenmeye devam ettiğini ve son derece sıkı olduğunu kaydetti.
Powell, iş gücü arzının sınırlı kaldığına dikkati çekerek, işverenlerin açık iş pozisyonları doldurmakta zorlandığını ve ücretlerin uzun yıllardan bu yana en hızlı şekilde arttığını anlattı.
Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam ettiğine işaret eden Powell, tedarik sıkıntılarının beklenenden daha uzun sürdüğünü, fiyat baskılarının daha geniş bir mal ve hizmet yelpazesine yayıldığını aktardı.
Powell, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından kaynaklanan petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artışın da enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek baskı yaptığını belirtti. Ayrıca Powell, Çin’deki Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zinciri kesintilerini daha da kötüleştirmesinin muhtemel olduğunu kaydetti.
Savaş ve ilgili gelişmelerin yurt dışındaki ekonomik faaliyeti kısıtlayabileceğini ve tedarik zincirlerini daha da bozabileceğine dikkati çeken Powell, bunun ticaret ve diğer kanallar yoluyla ABD ekonomisini etkilemesinin muhtemel olduğunu dile getirdi.
Powell, yüksek enflasyonun oluşturduğu risklere karşı son derece dikkatli olduklarını vurgulayarak, fiyat istikrarını yeniden sağlamaya büyük önem verdiklerini vurguladı.
“75 BAZ PUANLIK ARTIŞ AKTİF OLARAK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BİR ŞEY DEĞİL”
Politika faizini hızla daha normal seviyelere çekme yolunda olduklarını söyleyen Powell, “Ekonomik ve finansal koşulların beklentiler doğrultusunda geliştiğini varsayarsak, gelecek birkaç toplantıda 50 baz puanlık ilave artışların masada olması gerektiği konusunda komitede geniş bir kanaat var.” dedi.
Powell, bankanın bilançosunun boyutunu da öngörülebilir şekilde zaman içinde önemli ölçüde küçültmeyi amaçladıklarını aktardı.
Ekonomik ve finansal gelişmeler ışığında yaklaşımlarının her detayını değiştirmeye hazır olacaklarını yineleyen Powell, “Bu belirsiz ortamda uygun para politikası yapmak, ekonominin genellikle beklenmedik şekillerde geliştiğinin kabul edilmesini gerektirir.” diye konuştu.
Powell, halihazırda olağanüstü derecede zorlu ve belirsiz olan bir dönemde belirsizlik yaratmaktan kaçınmaya çalışacaklarını ifade etti.
Faiz oranında 50 baz puandan yüksek bir artışın olup olmayacağına ilişkin soru üzerine ise Powell, “75 baz puanlık artış, Komitenin aktif olarak düşündüğü bir şey değil.” dedi.
Powell, ekonominin güçlü olduğunu yineleyerek, resesyon olmadan fiyat istikrarını yeniden sağlamak için iyi bir şanslarının olduğunu düşündüğünü dile getirdi.