ES Film’in yapımcılığında TRT’nin Cuma akşamlarının vazgeçilmez dizisi olan Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’, dün gece 52. bölümüyle seyircisine adeta gerilim filmi tadı yaşattı.
Yönetmenliğini Osman Kaya, senaryosunu Ali Can Yarış’ın üstlendiği diziye Nur Fettahoğlu, doğumunun ardından verdiği kısa bir arayla tekrar geri geldi. Usta oyuncu Ahmet Mekin’in de veda ettiği dizinin dün geceki bölümüne, Hazım Körmükçü’nün Cem Uçan ile sert sahneleri, Sultan’ın, şeytani gelecek düşleyen Akbar’a ibretli konuşmaları, Mustafa’nın Farah’ın muhbir olmadığını bildiğini açıklaması ve Osmanlı’nın Rus Savaşına zorlanmaya ramak kaldığı Heyet saldırı harekâtı planı damgasını vurdu.
Dizinin heyecanlı, sert aksiyon ve yine akıl oyunları ile geçen dün geceki bölümünde neler olduğuna bakalım…
Nur Fettahoğlu yeniden Filinta’da!
Geçtiğimiz Şubat ayında Elisa Güzin isminde bir kız çocuk dünyaya getiren ve Filinta’dan kısa bir süre ayrı kalan ünlü oyuncu Nur Fettahoğlu, yeniden dizide. Süreyya karakterini başarıyla üstlenen dizinin sevilen güzel ve yetenekli oyuncusu, Filinta’da da, rol gereği Bıçak Ali (Cem Uçan) ile evliliğinden bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Oyuncunun dönüşü Filinta ekibi başta olmak üzere tüm sevenleri tarafından sevinçle karşılandı. Süreyya eski eşi Akbar Eyyam’ın elinde tutulurken, Akbar yani namı diğer Edmond Sultan yakalanınca Miloş’un evine götürüldü. Orada doğum yaptı ve Mustafa ile Ali, onu kurtarmak için Miloş’un peşine düştü..
Dizinin yeni Psycho’su: Hazım Körmükçü
Akbar Eyyam ile Bıçak Ali’nin sahneleri dün geceye damgasını vuran sahnelerdendi. Süreyya’nın bir süredir Akbar tarafından saklanması Ali’yi çılgına çevirmiş ve sonunda Akbar’ı yakalamıştı. Bu andan itibaren ikilinin şiddeti yüksek sahneleri seyirciyi ekrana kilitledi. Cem Uçan’ın rol gereği onu konuşturma yöntemlerine, zihninde gel gitlerle, Mozart’ın Türk Marşı tınıları ve küstahça kahkahalarla cevaplar veren Hazım Körmükçü, adeta American Psycho filmindeki Patrick Bateman (Christian Bale) gibiydi.
Sultan Abdülhamid Han: ‘Devlet içinde Devlet olur mu?
Akbar Eyyam’ın yakalanmasıyla Osmanlı içinde İstihbarat Teşkilatının ortaya çıkışı Sultan Abdülhamid Han’ı kızdırdı. Rüştü Paşa’ya bu ithamın altında kalmamak adına bu teşkilatın başındakini bul emrinin ardından, Mithat Paşa ile yaptığı konuşma gecenin çarpıcı konuşmalarından biriydi. Sultan, ‘Devlet içinde devlet olmaz. Olursa o devlet ayakta kalmaz! Sizin Hürriyet diye bahsettiğiniz ve mücadele ettiğiniz şey, bu milletin kanında var. Bu millet asla esarete boyun eğmez.’ diyerek Mithat Paşa’ya, devleti düşünüyorsa karşısında değil, yanında olması gerektiğini söyledi.
Sefirler birbirine düştü
İngiliz Sefirhanesinde toplanan Rus, İngiliz, Alman ve Fransız sefirler Tersane Barış Konferansı öncesinde birbirlerine olan şüphelerini açığa çıkarttılar. Osmanlı topraklarında olası saldırıya karşılık Sultan’ın onları uyardığı sefirlerin durumu korku dolu ve birbirlerinden hamle gelecek bir bekleyiş içinde dizinin çarpıcı sahneleri arasındaydı.
Şeytani iktidar isteyen Akbar’a Sultan’ın ibret veren konuşması…
Akbar ile kendisi konuşmak isteyen Sultan Abdülhamid Han’ın geceye damgasını vuran bir konuşması oldu. Sultan’ın ‘Bana sizin dünyanızı anlatın Bay Akbar, siz kimsiniz?’ sorusu üzerine, ‘Biz… Majesteleri… Biz, geleceğiz. Milli devletlerin olmadığı, sermayenin yönettiği tüm bayrakların dolar yeşiline döndüğü, tüketim ve eğlence dolu bir dünya bekliyor bizi majesteleri. Milli devletler ve onların azimli yöneticileri mesela siz… Bizim kurmaya çalıştığımız dünyaya engel teşkil ediyorsunuz’ cevabını verdi. Soğukkanlılığını koruyarak konuşmasına devam eden Sultan ise; ‘Herkes bir aileye bir topluluğa mensup ve ait olmayı ister. Milletleri ümmetleri teşekkül ettiren şey bu ihtiyaçtır. Sizin milletler belki de dinler üstü dünyanızda bu gayet insani ihtiyacı nasıl karşılayacaksınız Akbar Efendi? Allah’ın yarattığı en kıymetli varlığı, zevk ve sefa düşkünü hayvana çevireceksiniz yani. Bay Akbar, hesaba katmadığınız bir şey var. Allah, Bay Akbar. Yüce Rabbim yarattığı en kıymetli varlığı şeytanla yani sizle imtihan eder, lakin şeytanın mutlak iktidarına asla müsaade etmez. ‘ dedi. İkilinin bu şeytani planlar ve inanç üzerine yaptıkları konuşma dizinin dün geceki çarpıcı bölümlerinden biri oldu.
Süreyya’nın canına karşılık hainlerin can planı tutmadı…
Süreyya’yı alması ve karşılığında Yüce Meclisin tüm kirli çamaşırlarını ve isimlerini vermeyi teklif eden Akbar’ın bu teklifini düşünen Sultan, ertesi gün onu kendi elleriyle yeniden Ali’ye teslim ederek konuşturma kararı aldı. Ali’nin ise Süreyya’nın yerini öğrendiği anda gittikleri adreste, Süreyya Miloş tarafından çoktan kaçırılmıştı.
Miloş Sultan’ın bam teline basınca!
Süreyya’yı kaçıran ve bebeğin doğumuyla Ali’ye fotoğraf ve bir not ile elinde olduğunu söyleyen Miloş planlarında iyice maksadını aştı. Sultan’ın yakınlarından Pir ve hocası Mehmet Rasim’i öldürtme planları yapan Miloş’un en büyük düşmanı Akbar ile ilgili Yüce Meclisin geleceğinin konuşulduğu toplantıda alınan öldürülme kararında da payı oldu. Ve Meclise, Akbar’a ulaşılması için Farah’ın kaçırılmasını ve Mustafa’ya giden adresin böylece bulunacağını söyledi.
Farah’ın çaresizliği onu intihara sürüklerken, Mustafa yetişti!
Farah’ın, muhbir olmadığına inanmayan Mustafa’dan ümidini keserek Miloş’un yanına gitmesi ve Miloş’un onunla anlaşma yaparak kendisinin suçsuz olduğuna inanacağı planı tutmadı. Ve Farah tüm masumiyetiyle Efendi Miloş’un elinden kaçıp, ona yem olarak sunulan dosyayı Mustafa’ya getirdi. Fakat ardından Osmanlı Teşkilatının başındaki Nijad ve Garbis’in peşinden gelişiyle yine muhbir damgası yedi. Ve sevdiği adamın artık kendisine inanmayışıyla intihar etmek üzere uçurumun başına gitti. Mustafa’nın takip ettiği Farah; ‘Asla sana ihanet etmedim.’ derken Mustafa; ‘Biliyorum, senin muhbir olmadığını biliyorum.’ diyerek onu uçurumun ucundan kurtardı. Ve ona karısı Leyla’nın muhbir olduğunu başından beri bildiğini, ancak delillere ulaşmak için böyle davranması gerektiğini itiraf etti. İkilinin bu sahneleri, onların kavuşmasını isteyen sevenleri için sosyal medyada mutluluk dolu mesajlarla karşılandı.
Ahmet Mekin diziye veda etti
Usta oyuncu Ahmet Mekin dün gece diziye veda etti. Sevenleri tarafından üzüntüyle karşılanan bu ayrılış, konu gereği Miloş’un Sultan’ın damarına bastığı yeni planları arasındaydı. Ona en yakınlarından Pir’ini camide Ejder’e öldürten Miloş, böylelikle Sultan’ı biraz daha kızdırıp ülkeler arası savaşa onu daha da yakınlaştırma amacındaydı. Ahmet Mekin gibi dizinin genç oyuncularından Nihan rolünü üstlenen Umay Anadolu Kaboğlu da diziye veda eden isimlerden biri oldu. Ve Ahmet’in (Berk Güneşberk) biricik sevdiği Nihan’ın ölümü de Akbar’ın ellerinden oldu.
Heyete saldırı harekatı
Filinta’nın 52. Bölümünün seyirciyi merakla gelecek haftaya taşıyan final sahnelerinde, Tersane Konferansında heyete saldırı harekâtı planları vardı. Efendi Kenan Miloş, Efendi Akbar, Sefirlerin konferans için geleceği gün kıyafet değiştirerek cinayet planları yaptılar. Ve böylelikle Osmanlı – Rus savaşının çıkmasına sebep yaratmakla birlikte, birbirlerinden de kurtulacaklardır. Akbar tarafında, kendisinin Ali’yi, Osmanlı içinde kurulan Teşkilatın başına gelen Nijad’ın Efendi Miloş’u, Rus Sefirini Garbis’in öldürme planına karşılık, diğer tarafta olan Miloş ise; Akbar’ı Farah’ın, Mustafa’yı Ejder’in öldürmesini istedi. Osmanlı Teşkilatının, Devletin bekası için ant içtiği sahnenin ardından Heyetin geldiği sahneler, gelecek haftanın başında izleyicinin merakla bekleyeceği kilit sahnelerden oldu.
Başrollerinde, Onur Tuna, Berrak Tüzünataç, Nur Fettahoğlu, Cem Uçan, Suavi Eren, Hakan Yufkacıgil, Asena Tuğal, Ebubekir Öztürk, Birsen Dürülü, Engin Yüksel, Nurşim Demir, Selin Deveci, Uğur Yıldıran, Yiğit Uçan, Mustafa Yıldıran, Uğur Taşdemir, Ufuk Kaplan, Hakan Kurtaş, Demet Tuncer, Alper Yakıcı, Umay Anadolu Kaboğlu, Berk Güneşberk, İnci Şen, Uğur Uludağ, Hazım Körmükçü, Kıvanç Kılınç, Ahmet Mekin ve Sedat Mert’in yer aldığı Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’, heyecan dolu 53. bölümüyle 1 Nisan Cuma ve her Cuma Saat 20.00’de TRT 1’de!
Filinta 53. Bölüm Fragmanı: