Evli, sevgilisi olan, işinde başarılı olan, çevresi tarafından sevilen insanlar bile bazen derin bir yalnızlık ve toplumla iletişim kuramama duygusu hissediyor.
İnsan, sosyal bir varlık olmasına rağmen birçoğumuz kendimizi sıklıkla yalnız hissediyoruz. Psikologlar da günümüzde birçok kişinin kendini yalnız ve dışlanmış hissettiğini söylüyor. Evli, sevgilisi olan, işinde başarılı olan, çevresi tarafından sevilen insanlar bile bazen derin bir yalnızlık ve toplumla iletişim kuramama duygusu hissediyor.
İlişki sırasında tarafların hissettiği yalnızlık duygusunun sayısız nedeni olabilir. Uplifers olarak çiftlerin ilişki sırasında kendilerini yalnız hissetme sebepleri arasında öne çıkanları bir araya getirdik:
1. Başkalarına karşı çok eleştirel olma
John Gottman mutlu evlilikleri anlattığı kitabında, ayrılıkların en önemli nedenlerinden birinin karşı tarafı fazla eleştirmek olduğunu söylüyor. Karşınızdaki kişinin kusurlarına dikkat çekmek, genellikle yaralayıcı bir şey olarak görülür. Birçoğumuz günlük hayatın içinde eleştiriliyoruz ve bu durum ya karşı tarafa bir saldırı geliştirmemize veya geri çekilmemize neden oluyor. Oysa karşımızdakine isteklerimizi sert bir şekilde iletmek yerine, kendimizi yalnız hissettiğimizi ve biraz ilgiye ihtiyacımız olduğunu söylemek daha samimi bir diyalogun başlangıcı olabilir.
2. Başkalarını utandırma
Eleştirmek zehirli bir alışkanlık gibidir çünkü arkasından utanma duygusunu getirir. Birçoğumuz çocukluğumuzda “Benimle ilgili yanlış bir şey mı var” duygusuyla büyüdük. Bu yüzden birileri bizi eleştirdiğinde, çocukluğumuzdaki o duyguya geri dönüyoruz ve “Bende yanlış giden bir şey olduğu için eleştirildim” hissine kapılıyoruz. Bu da utanma duygusunu ortaya çıkarıyor. Kendimizi dışlanmış veya yalnız hissetmemizin büyük ölçüde sorumlusu, işte bu utanma duygusu. Bu duygunun ortaya çıkmasına veya yükselmesine izin vermek yerine bunu bastırma yolunu seçiyoruz. Oysa utanma duygusuna teslim olmak ve bununla boğulmak yerine, onun farkına varıp biraz izin verebilir, içimizdeki utanma duygusunun yükseldiğini fark edebilir ve bu durumu kendi haline bırakabiliriz.
3. Mükemmel olma zorunluluğu hissetme
Sürekli mükemmel olma zorunluluğu hissetme, bizi yalnız ve dışlanmış hale getiren nedenlerden biri. Aslında bunun altında yatan düşünce şu: Eğer mükemmel olursa, kimse bizi eleştiremez veya utandıramaz, reddedemez. Oysa kendi içimizdeki gücü keşfettikçe, mükemmel olmamanın bir sorun olmadığını, mükemmel olmasak da kendimizi sevebileceğimizi ve bu şekilde kabul edilebileceğimizi anlamış oluruz.
4. Risk almaktan korkma
Mükemmel olmamız gerektiğine dair gerçekçi olmayan bir inanışa saplandıkça, mükemmel olmayan yanlarımızı ortaya çıkarabilecek şeyleri yapmaktan uzak dururuz. Başarısız olma ihtimali bizi öylesine paralize eder ki yalnızlığımızı ortadan kaldırabilecek adımları atmaktan korkar hale geliriz. Oysa mükemmel olmamanın aslında normal bir durum olduğunu keşfettikçe, hayattaki riskleri daha kolay alabiliriz.
5. Hayal kırıklığından korkma
Hayattan ve ilişkilerimizden daha fazla tatmin olmak için risk almak demek, aynı zamanda olası hayal kırıklıklarına, kırgınlıklara açık olmak demektir. Birine kendimizi açtığımızda, her zaman istediğimizi elde edemeyebiliriz. Hayatın bir tarafı da hüzünlü veya hayal kırıklıklarıyla geçebilir. Bunun insanı bir durum olmadığını, hayatta mutluluklar kadar mutsuzluklara da yer açmanız gerektiğini unutmamalısınız.