Tek başınıza zaman geçirmek, sizi birey yapan, size özgü özellikleri hatırlamanıza ve bağımsızlığı tekrar hissetmenize yardımcı olur.
Bir sevgilinizin olmasının en iyi yanlarından biri, tek başınıza tatil planı yapmak zorunda kalmamak olabilir. Dumanı üstünde bir ilişkinin ilk tatili için belirlenen rotalar, yapılan planlar, acaba tatil anlayışlarınız ve rutinleriniz birbirine uyacak mı, diye hafif bir endişe… Tatlı heyecanlar bunlar. Peki ya zaman geçtikçe ve ilişki devam ettikçe?
Tek başına hareket etme beklentisi ilişkiden ilişkiye farklılık gösterse de, ilişkide biraz mesafenin zarardan çok fayda sağladığı malumunuz. Başarılı bir ilişkinin sırrı, partnerlerin sürekli beraber olup sıkılmamasından çok, birer birey olmaya devam etmelerinde saklı. Yani biz’in içinde kaybolmamaya… Dolayısıyla, arkadaşlarla program yapmaktan yalnız başına tatile çıkmaya uzanabilen istekleriniz, ilişkinizin kötü gittiğine işaret değil. Özellikle de yalnız yapılan tatillerin hem size, hem de ilişkinize pek çok faydası var.
Tek başınıza tatil yaparak:
Sizi birey yapan özelliklerinizi tekrar fark edersiniz.
“Sen ve ben”den hızla “biz”e geçen arkadaşlarınızda önceden farklı bir hal olabildiğini hiç fark ettiniz mi? Belki aynı şey sizin için de geçerlidir, artık partnerinizle bir bütün olarak varlık gösteriyorsunuzdur ve bunun farkında değilsinizdir… Tek başınıza zaman geçirmek, sizi birey yapan, size özgü özellikleri hatırlamanıza ve bağımsızlığı tekrar hissetmenize yardımcı olur.
Partnerinizi özleme fırsatı bulursunuz.
Uzun açıklamalara gerek yok: Partnerinizle birbirinizi biraz özlemek iyi fikirdir. Sevgilinin burnunuzda tütmesi düşüncesinden kaçmak yerine, o duyguyu kucaklayın ve birini özleyebildiğiniz için ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın.
Küçük sorunları unutursunuz.
İyi giden bir ilişkiniz varsa, günlerdir görmediğiniz, kilometreler ötedeki sevgilinize dair hatırlayacağınız ilk şeyin çoraplarını çıkardığında etrafa atıvermesi olmayacağını garanti ediyoruz. Yalnız başınıza tatil yaparak, her gün gördüğünüz ve artık size batmaya başlayan huylardan bir süreliğine uzaklaşır, sevgilinizin hoşunuza giden yönlerini ve mutlu zamanları daha çok anma fırsatı bulursunuz.
İlişkinize yeni bir soluk katarsınız.
“Uzaktan uzağa nasıl olacak bu?” demeyin. Uzaktayken de birini her gün düşündüğünüzü, onu her gün tekrar “seçtiğinizi” göstermek, ilişkinizi sağlamlaştırır. Üstelik, dip dibe iken pek de hatırlamadığınız iletişim yollarını kullanma fırsatı bulursunuz: Sevgiliye kart atmak ya da mektup yazmak gibi (kalem kullanmayı unutanlarınız e-posta da gönderebilirler).
Mutlu olmak için birine ihtiyacınız olmadığını hatırlarsınız.
Hayattaki tek mutluluk kaynağının gönül ilişkisi olmadığını tatilde, hayat normalden çok daha hafif ve rahat akıp giderken hatırlamak daha kolaydır. Partnerinizden başka neleri seviyordunuz? Yeni yemekler denemeyi, yeni insanlar tanımayı, kimsenin sizi tanımadığı bir yerde istediğiniz müzikleri dinleyip kimse izlemiyormuş gibi dans etmeyi… Buyrun, işte fırsat.
Daha iyi hizmet alabilirsiniz.
Kesin alırsınız, demiyoruz. Ancak, tek başına tatile çıkmış insanlara belli bir anlayış, özveri, hatta belki -hiç ihtiyaçları olmayan- bir acıma duygusuyla daha iyi hizmet verilebiliyor. Müsait olmadığı iddia edilen odaların “madem yalnızsınız” diye açılması ya da bir mekanda tek başınıza otururken barmenin bir içki ısmarlayıvermesi, gibi.
Zamanı sadece kendi keyfinizce harcarsınız.
“Bir insanı tanımak için beraber tatile çıkmak gerekir” sözünün ne denli doğru olduğu, tatil anlayışı size hiç uymayan birileriyle yolculuk yaparken anlaşılır. Siz sabah erken uyanıp müze gezmek ya da sokak arşınlamak niyetindeyken, o kırk yılda bir tatile çıktığında öğleye kadar uyumak ya da sabahlara kadar kurtlarını dökmek istiyor olabilir. Bu durumda genelde iki taraf da bazı isteklerinden feragat eder ve orta yol bulunur… Ama ya gitmeyi yıllardır hayal ettiğiniz o yerle ilgili sizin kafanızda dakika dakika program varsa, ya bu kez özveride bulunmak istemiyorsanız? O zaman tek başınıza valiz hazırlama zamanı! Uplifers