Kenan İmirzalıoğlu, tatil yaptığı sırada habersiz çekilmiş fotoğraflarının yayınlanması üzerine açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin ‘paparazilere büyük darbe’ olarak yorumlanan bu kararının, emsal olacağı belirtiliyor.
oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, 2014’te eski kız arkadaşı ile güneşlenmek için yatın açık kısmına çıktıkları sırada çekilen fotoğraflarının yayınlanması üzerine dava açmıştı.
İmirzalıoğlu, kişilik haklarına saldırı dolayısıyla uğradığı manevi zararın karşılanmasına ilişkin açtığı davayı kazandı.
Ünlü oyuncunun vekili olan Avukat Barış Tan, bu haberi kamuoyuyla şöyle paylaştı:
– Kenan İmirzalıoğlu’nun eski kız arkadaşıyla yatın açık kısmına çıktıkları sırada habersiz çekilmiş fotoğrafları 9.7.2014 tarihinde ‘Kenan Kündeye Geldi’ ve ‘Minderde Aşk’ manşetleriyle kamuoyuna servis edilmiştir. İmirzalıoğlu’nun kişilik haklarına saldırı dolayısıyla uğradığı manevi zararın tazminine ilişkin iki gazete ile muhabir aleyhine açılmış davada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal teşkil edecek bir karara imza atmıştır. Bu kararda basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı, ancak basın özgürlüğünün sınırsız olmayıp kişilik haklarına saldırıda bulunulmamasının hukuki zorunluluk olduğu belirtilmiştir.
‘HUKUKİ KALKAN OLACAK’
Yargıtay; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi kararlarına atıfta bulunmuş, kamuoyunda tanınan kişiler de dahil olmak üzere herkesin özel hayatının korunması gerektiğine, yegane amacı kamuoyunda tanınmış bir kişinin özel hayatına ait detaylarla birtakım okuyucuların merak duygularını tatmin etmek olan fotoğraf ve makalelerin yayınlanmasının topluma menfaat sağlamayacağına, halkın tanınmış kişinin özel hayatında nasıl davrandığını bilme hususunda yasal menfaatinin olmadığına, böyle durumlarda basın ve ifade özgürlüğünden bahsedilemeyeceğine vurgu yapmıştır. Yargıtay’ın bu görüşü doğrultusunda dosyayı ele alan İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, İmirzalıoğlu’nu haklı bulmuş ve kendisine manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Bu karar, basın ve yayın organlarının basın özgürlüğü şemsiyesi altında tanınmış kişilerin özel hayatları hakkında dilediği gibi haber yapamayacakları sonucunu doğuracaktır. Bu karar, toplum önünde mağduriyet yaşayan tanınmış kişiler için hukuki kalkan olmuştur.
TOPLUMSAL YARAR YOKSA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN SÖZ EDİLEMEZ
Avukat Barış Tan, basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiğini söyleyerek ekledi:
Bunun için temel ölçütün kamu yararı olduğu, kamuya mal olmuş kişinin mesleği içinde yer almayan bir konuda, özel hayatıyla ilgili haberlerle onlara eşlik eden fiziksel mahremiyetine dair fotoğrafların yayınlanmasında toplumsal yarar bulunmadığı, kişinin sadece halka mal olmuş bir kişi olarak nitelendirilmesinin, özel hayatına böyle bir müdahaleyi haklı kılmaya yeterli olmadığı belirtilmiştir.
ÖZEL HAYAT SADECE EVDEN İBARET DEĞİL
Yargıtay’ın verdiği kararda özel hayat kavramının, kişinin kapalı kapılar ardındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret olmadığına dikkat çekilmiş. Kamuya açık alana çıkan her kişinin bu alandaki her görüntüsünün kaydedilip izinsiz kullanılmasına rıza gösterdiğinin kabul edilemeyeceği belirtilmiş, kamuya mâl olmuş kişilerin konutları dışında da özel hayatlarının var olduğu kabul edilmiştir.