Ünlü oyuncu Kerem Bürsin, Hacettepe Üniversitesi’nin sosyal medya hesabında gerçekleşen canlı yayına katıldı. Bürsin, birbirinden samimi açıklamalarda bulundu…
Kerem Bürsin, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında ilginç açıklamalarda bulundu. Kariyerine Amerika’da başlayan Bürsin, “ABD’deki cast ajansları ‘Adını değiştirelim’ dedi. Ben de ‘Hayır, ben Türk’üm. Adım da bu. Kendi adımı kullanmak isterim’ deyip bunu kabul etmedim.”
Bürsin, Amerika ve Türkiye’nin sinema sektörünü de kıyasladı:
“Biz Türkiye’de mucizeler yaratıyoruz. Burada harika oyuncular var. ‘Bu oyuncuları oralarda da izlemeliler’ diyorsun, öyle iyi oyuncular. Ama onların imkanlarına sahip değiliz.”
‘SINIFSAL SORUNLAR VAR’
Türkiye’de ise sınıfsal farklılıkların olduğunu ve belli bir çoğunluğun marka takıntısıyla yaşadığını ifade eden Kerem Bürsin “Kıyaslamak gibi olmasın ama mesela Türkiye’de sınıfsal bir sıkıntı var” dedi.
Bürsin konuşmasının devamında şunları söyledi: “Burada benim gördüğüm daha çok sınıfsal sorun var. Benim gözlemlediğim, tabii istisnalar vardır, zengin birinin oğlu pizzacıda çalışmayacak. Veya o zengin adam metroyu kullanmayacak. Burada gördüğüm şey illa bir marka takıntısı var. Ben de metroya binebilirim, ilk üzüldüğüm şey oydu. Mesela Keanu Reeves her gün metroya biniyor kimseyi rahatsız etmiyor, Amerikalılar alışık orada, gündemde olmuyor. Burada maalesef ne giydiğine çok önem veriliyor, ne taktığına, nerede yediğine önem veriliyor.
Amerika’da tanınan, başarılı bir oyuncu arkadaşım var onun sevgilisi garsonluk yapıyor. Bu normal bir şey orada. Burada sınıflara çok ayrılıyoruz. Hepimiz insanız, garsonlara davranış biçimi veya valeye farklı olmamalı. Sırf cüzdanın kalınlığıyla insanın insanlığı değerlendirilmemeli.”