CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin haftalık değerlendirmesinde her kavganın iktidarın sonlarını getirdiğini söyledi. Marmaris yangını sırasında Prens Selman ve bakanlarının Saray’da olmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de ‘yangın’ yanıtı verdi.
ANKARA (İGFA) – Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Marmaris yangını sırasında, AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki bakanların Prens Selman ile Saray’da olmasına sert tepki gösterdi.
Marmaris yangını sırasında, Prens Selman ile birlikte Saray’daki yemekte olan bakanlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Bakanlar ne yapıyor Allah aşkına? Fırsat buldular geldiler bir eğlenceye katıldılar. Prens mi gelmişti buraya? Onunla beraber sofraya oturdular orada ağaçlar yanarken. Senin görevin o. Senin görevin katilin sofrasına oturmak değil!” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ’YE ‘YANGIN’ YANITI
Bahçeli’ye ‘ben senin gibi değilim’ diyen Kılıçdaroğlu, “Muğla Büyükşehir belediyesi bende değil Muğla halkınındır. Senin anlayışınla devleti biz yönetmeyiz. Devlet ayrıdır, siyaset ayrıdır. ‘Acaba ne yaptınız ne gibi bir çalışmayı ortaya koydunuz. Büyükşehir Belediyelerinin itfaiyesi yok mu? Ama bizler burası CHP belediyesidir demedik bakanlarımızla tüm ekibimizle buraya indik atılması gereken tüm adımları attık’ Vallahi de billahi de devletin ne olduğunu ve nasıl yönetildiğini bilmiyor. Marmaris Belediyesi 328 personel görevlendirdi. 156 araçla yangına müdahale ettiler. Bunları vali biliyor. Su takviyesi yapıldı ayrıca. Veteriner ekipleri görevlendirdiler. Bunu da Muğla Büyükşehir Yaptı. Yiyecek içecek sağlandı. Araçlar bozulursa diye mobil tamir ekipleri görevlendirdiler. Sadece Muğla değil, Ankara, İzmir, Aydın, Eskişehir, Antalya ve Burdur belediyeleri de doğrudan doğruya yardım gönderdiler. Bu adam devleti yönetmeyi bilmiyor. Sen ben ayrımı yapıyor. Ya orman yanıyor kardeşim, o orman hem senin hem benim. Bunu söylemesi bile kafasındaki ayrımcılığın ne kadar derin olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
HER KAVGA SONLARINI GETİRİYOR
Türk Ocakları’nın İstanbul’da düzenlediği bir toplantıya katıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Aradan zaman geçti ikincisi düzenlendi, bu sefer daha kapsamlıydı. Akademik dünyadan pek çok insan katılmıştı. Bu dünyanın, İslam dünyasının sorunları var. Türkiye örnek olmak zorundadır. İnsanların inancına nasıl saygı duyulduğu göstermek zorunda. Adalet vurgusu yaptım, İslam açısından da ne kadar önemli olduğunu söyledim. Sabah Türk Ocakları İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu görevden alındı” dedi.
“Bizim konuşmaya ihtiyacımız var, bir arada oturup güzeli nasıl inşa edebiliriz buna ihtiyacımız var” diyen Kılıçdaroğlu, “İslam dünyasında kan akıyor, birbirlerini öldürenler İslam dünyasında çoğunlukla. İslam dünyasında kan durmasın mı, demokrasi olmasın mı, adalet olmasın mı? Tahammül edemiyorlar ya, akıllarını yitirmiş bunlar. Adalete tahammül edemeyen bir anlayış bu ülkeye adaleti nası getirecek. Kimse endişelenmesin, adaleti biz getireceğiz. Her kavga sonlarını getiriyor” diye konuştu.
Bu arada İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezaya tepki gösteren eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını söyleyen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın rütbelerinin sökülmesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Sabri Uzun da Hanefi Avcı da bilsin, az kaldı, geliyor sandık. Onların sökülen rütbelerini aynen dikeceğiz” dedi.
“KISIR SİYASET YAPMIYORUZ”
Oy peşinde kısır bir siyaset yapmadıklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bizim için her şeyden önemli olan bu ülkede yaşayan insanın refahıdır. Bizim siyaset anlayışımız budur. Ne yaparsam yaparım zorla alırım bunların ağzındaki lokmayı yine oy alırım diye düşünüyor. Çiftçinin kredisini sileceğiz. Borçları tak diye sileceğiz. Elektriği çiftçiye bedava vereceğiz” dedi.
“Erdoğan arada bir dinliyor beni” diyen Kılıçdaroğlu, “Diyabetli çocuklar için daha konforlu bir yaşam sürmesi lazım demiştim. Söz vermiş ben bunu yapacağım demiş, teşekkür ederim kendisine. Eczacılar da büyük sıkıntı içinde. İlaç fiyat kararnamesi 13 yıldır güncellenmiyor. Personel maaşlarını, kira ve faturaları karşılayamaz durumdalar. Yarısı iflas edecek. İlaç fiyat kararnamesini belirlesinler” diye konuştu.