Hadi Be Oğlum ile sinemaya geri dönen ve oğlunun kahramanı olan bir babayı canlandıracak Kıvanç Tatlıtuğ, yeni projesiyle ilgili merak edilenleri cevapladı.
Son olarak Star TV’de yayınlanan Cesur ve Güzel’deki Cesur rolüyle seyirciyle buluşan Kıvanç Tatlıtuğ, 5 yıl aradan sonra sinemaya geri dönüyor. 34 yaşındaki oyuncu yeni filmi Hadi Be Oğlum ile ilgili merak edilenleri Sabah’tan Olkan Özyurt’a anlattı.
“Beş yıl uzun bir süre, neden sinemadan bu kadar uzak duruyorsunuz?”
“Kelebeğin Rüyası’ndan sonra, filmle ilgili motivasyonun sonucunu gördüm ve sinemada çok farklı bir kariyer planlaması yapmak istedim. Dizi ile sinema sektörü farklı. Dizide ne yaparsanız yapın popüler kültürün bir parçası oluyorsunuz. Bundan da gocunmuyorum. Ama sinemanın yerinin ayrı olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için Kelebeğin Rüyası ile ikinci film arasında bu kadar zaman oldu”
Neden başka projelerde yer almadı?
“Film teklifileri geldi. Kabul etmediğim ama iyi olduğunu düşündüğüm projeler de vardı aralarında. O teklifler geldiğinde iç sesimi dinledim. Ben o esnada ne yapmak istiyorum diye sordum ve o projelerde oynamama kararı aldım”
Peki neydi sinemada aradığı?
“Sinemada gerçek anlamda bir yere dokunacak, sosyal içerikli, güncel bir hikaye aradım.” Hadi Be Oğlum o aradığı film projesiydi. Baba-oğul hikayesi bana ilginç geldi. Neden diyeceksiniz. Çünkü hiç oynamadığım bir rol olduğu için ilginç geldi ve oynamak istedim.”
“Oynanmak istenen, çoğu zaman teklif edilen karakterlerin hep kahraman yanı vardır. Karakter ya mahallenin ya o semtin ya da ülkenin kahramanıdır. Bunun seyircide bir karşılığı var. Dünyanın her yerinde bu tür hikayelerin alıcısı oluyor. Bu filmde kendi oğlunun kahramanı olan bir adam var. Bu ilginç geldi bana.”
Babalık planları
“Bu konuları konuşmayı sevmiyorum. Bir de gereksiz yere çok başka yere çekiyorlar. Bir gün buna benzer bir soru sordu gazeteci arkadaşlar. ‘Kim istemez ki’ dedim. Sonra şöyle manşet atıldı: ‘Tabii ki çocuk için evlendik.’ İşte bunun için konuşmak istemiyorum.”
Alihan Türkdemir ile baba-oğul ilişkisi kurarken anahtar neydi?
“Şefkat. Bu çok kuvvetli bir insani duygu. Bu duygunun etrafında ne kadar çok durursan o kadar faydalı oluyor hayatta. Ben çocuk sahibi değilim. Ama çocuklarla ilişkim iyidir. Dokuz yeğenim var. Bıraksan akşama kadar onlarla takılabilirim. Onlar da benden sıkılmazlar…”
“İlk sahnemiz çekilecek. Feridun Düzağaç kendini oynuyor. Ben Ali Kaptan’ım. Karşımda Feridun Düzağaç var. Çok heyecanlandım sonra da kendi Feridun Düzağaç serüvenimi anlattım ona… Filme katkısı tarifsiz… Çok teşekkür ederim kendisine…”
Tatlı bir süreç yaşıyorum
“Oyunculuk her gün kendinizi aşmanız gereken bir meslek. Şu aralar gündelik öğrenmenin peşindeyim. Çünkü haftanın altı günü çalışınca kendinize çok vakit ayıramıyorsunuz. Yaşım itibariyle hayat bana yeni bir kapı açtı. Henüz o kapıyı aralamadım. Kapıyla karşılıklı bakışıyoruz. Tatlı bir süreç yaşıyorum. Bu süreç insanın ruh haline, ne yapmak istediğine yansıyor. Bu sürecin sonunun iyi olacağını düşünüyorum.”
Başarısızlıktan korkmuyorum
“Aşk-ı Memnu dizisini yaparken dizinin reytingleri çok yüksekti. Kuzey Güney ya da Kurt Seyit ve Şura’da reytinglerin zaman zaman düştüğü olmuştu. Bunlar dönemsel tepkilerdir. Bu iniş çıkışlar kişisel olarak beni ne başarılı yapar ne başarısız. Zaten bu konuda dışarıya kulağımı kapattım. Açıkçası umurumda da değil. Başarısız olmakla ilgili de bir korkum yok.”