Dünya tanımadığı bir düşmanla savaşırken bir yandan da düşmanını tanımaya çalışıyor. Dünyada yaklaşık 2.5 milyon insana bulaşan ve 160 binden fazla ölüme neden olan koronavirüs hakkında bilim insanları her gün yeni bir bilgiye ulaşıyor.
Virüs burunda bulunan sinir hücrelerine zarar veriyor ve böylelikle kişi koku alma yeteneğini kaybediyor.
Koronavirüs saldırısı esnasında bağışıklık hücrelerinin duvarları parçalanarak oksijen alınımı azalıyor. Hasta öksürmeye başlar, ateşi çıkar ve nefes almak için giderek artan bir çaba gösterir.
Hastaneye kaldırılan hastaların yaklaşık yarısı, kritik değerlerde karaciğer enzim seviyesine sahip. Çok fazla çalışan bağışıklık sistemi ve virüse karşı verilen ilaçlar sorun yaşatabiliyor.
Virüs alt gastrointestinal sistemini de enfekte edebiliyor. Hastaların yaklaşık yüzde 20’sinde ishal görülüyor.
En çok görülen rahatsızlıklar arasında göz kapağı iltihabı, göz zarı iltihabı ve konjonktivit bulunuyor.
Hücrelerin içine nüfus eden virüs, damarlarda enfeksiyona, kan pıhtılarına, kalp krizine ve kalp iltihabına neden olabiliyor.
Böbrek sorunları daha çok ağır hastalarda görülüyor ve ölümcül oluyor. Virüs, böbreklere doğrudan saldırabiliyor ya da vücutta tansiyon gibi diğer sorunlar böbrek yetmezliğine yol açabiliyor.