ABD’nin önde gelen dergilerinden Foreign Policy, uzun zamandır gündemi meşgul eden Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un, iddia edildiği gibi ölmesi durumunda ne gibi dünyanın neyle karşılaşılabileceğine ilişkin olarak ilgi çekici bir makale yayımladı.
Foreign Policy dergisi, uzun süredir ortalıkta gözükmeyen ‘Kim Jong-Un’un ölmesi durumunda ne olur’ konulu ilginç bir makale yayımladı.
İşte o makaleden öne çıkanlar;
HALK PANİĞE SÜRÜKLENDİ ERZAK DEPOLUYOR
Güney Koreli kaynaklara göre aşırı sigara tüketimi, obezite ve yoğun çalışma hayatı nedeniyle 12 nisan’da kardİyovasküler bir operasyon geçiren Jong-Un’un aradan geçen sürede dedesinin doğum günü kutlamalarını ve ordunun kuruluş günü kutlamalarını kaçırmış olması, Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da halkı paniğe sürükledi ve halk, kendilerini en kötüye hazırlamak için erzak depoluyor.
Sağlığının oldukça kötü durumda olduğuna dair birçok spekülasyon yapılsa da şu anda Kim’in sağlık durumunun tam olarak ne olduğunu bilmek neredeyse imkansız.
Kim’in ölümü ya da elden ayaktan düşmesi Kore’deki rejim için çok büyük bir tehdit. Ülkedeki sistemin babadan oğula geçiyor olması, istikrarın yeni liderin görevi sorunsuz bir şekilde devralmasına bağlı olduğu anlamına geliyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana babadan oğula geçen otokrasiler incelendiğinde, aile bağlarına dayalı diktatörlüklerde görev değişiminin oldukça zor olduğunu görülüyor. Aday havuzunun oldukça küçük olması nedeniyle hem işi bilen hem de ülkedeki elitlerin desteklediği bir bireyin bulunması çok zor. Orta çağ monarşilerinde olduğu gibi, haleflik krizleri çok yaygın ve tarihte başarılı bir şekilde üçüncü kez görev değişimi yaşamış aile diktatörlüğü yok.
Kuzey Kore’de durum çok vahim çünkü Kim’in yerine geçebilecek bir aday yok. Ülkedeki istikrarsızlık hem bölgeyi hem de ABD-Çin rekabetini hızla ve uzun süreli olarak etkileyecektir.
Makaleye göre, Kim’in sağlık durumuyla ilgili spekülasyonlar devam ederken bilinmesi gereken beş şey var:
1. REJİM ÇÖKECEKSE HIZLA ÇÖKER
Aile diktatörlüklerinin ortak özelliği hızla ve genellikle beklenmedik şekilde çökmeleridir. Bu tür rejimlerin çoğu krizin ilk sinyalleri gelmeye başladıktan sonra bir yıl içinde tamamen yok olur. Görev değişimi ve buna bağlı olarak gücün el değiştirmesine yönelik beklenti bile tek başına bu tür bir krize neden olabilir.
Kim rejiminin bu kadar uzun süre ayakta durması tarihsel bir anormali. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana 18 aile diktatörlüğünden 12’si çöktü ve bir diktatörlüğün ortalama ömrü 32 sene…
Kuzey Kore’de diktatörlük kıtlığa, ekonomik krize, uluslararası yaptırımlara ve dış ticaret kısıtlamalarına rağmen 70 yıldan uzun süredir devam ediyor ve güç iki kez el değiştirdi. Şu anda ülkede Kim hanedanına ordudan veya Kuzey Kore halkı içinden herhangi bir rakip yok.
Kim halefini seçmediğinden, yerine geçmesi en olası kişi kız kardeşi Kim Yo-Jong, ancak bu babadan oğula geçen otoriter rejimler için tarihte örneği olmayan bir durum.
2. ABD, KUZEY KORE’DE YAŞANACAK İSTİKRARSIZLIĞA KISMEN HAZIRLIKLI
ABD, iki olası senaryoya göre hazırlık yapıyor:
Birincisi, Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye saldırması, ikincisi Kuzey Kore’nin çökmesi. Güney Kore ile bu tür olası bir duruma ne kadar hazır olduklarını ölçmek için her yıl düzenli olarak ortak tatbikatlar yapan ABD, 1978’den beri birleşik güçler komutasına sahip.
Bu kurum, iki ülkenin operasyonlarını güçlü bir şekilde entegre etmesine ve askeri konularda çok hızlı bir şekilde kararlar almasına olanak sağlıyor.
Kuzey Kore’de yaşanacak olası bir istikrarsızlığa verilecek en güzel cevap şimdilik bilinmeyen bir değişkene, istikrarsızlığın nedenine bağlı.
Bu da kıtlık nedeniyle mülteci sorunları, iç savaş nedeniyle siyasi istikrarsızlık, rejim değişikliğinin tetikleyeceği iç savaş veya askeri darbe olabilir.
Ayrıca kim’in ölmeyip elden ayaktan düşmesinin Kuzey Kore’ye etkisinin ne olacağı da şimdilik bilinmiyor.
3. KUZEY KORE’NİN NÜKLEER SİLAHLARININ HIZLA GÜVEN ALTINA ALINMASI GEREKİR
ABD ve Güney Kore, Kuzey Kore’nin çökmesi durumunda bir sürü sorunla karşılacak olsa da öncelikleri Kuzey Kore’deki nükleer silahların ve bunların geliştirildiği tesislerin güven altına alınması ve etkisiz hale getirilmesi olmalı.
Ayrıca ülkenin çökmesinin ardından nükleer silah yapımıyla ilgili malzeme, silah ve bilgilere sahip kişilerin yeni aktörlere ve hatta terör örgütlerine dağılmasını önlemek ve bunları kontrol altına almak da önceliklerden biri olmalı.
Şu anda Kuzey Kore’de 20 ila 60 arasında nükleer silah, 75 ila 320 kilogram arasında zenginleştirilmiş uranyum, 39 nükleer tesis ve 49 füze tesisi bulunduğu tahmin ediliyor.
Füze teknolojisindeki ilerlemeler göz önünde bulundurulduğunda, Kuzey Kore’nin Güney Kore, Japonya ve hatta ABD’yi dahi nükleer silahlarla vurabilecek potansiyele sahip olduğu görülüyor.
Kim veya yerine geçen kişi dışarıdan gelebilecek ve sistemin çöküşünü hızlandıracak her türlü müdahaleyi engellemek için nükleer silahları kullanabilir.
4. ÇİN, ASKERİ ALANDA LİDERLİK EDECEKTİR
ABD’nin yaptığı planlarda Kuzey Kore rejiminin çökmesi halinde çin’in oynayacağı rol üzerine pek düşünülmemiş olması büyük bir sorun.
Çin’in müdahalesi sınırındaki mültecilere yardım etmekle ve Kuzey Kore’ye destek çıkmakla sınırlı kalabilir. Ancak çin’in askeri kapasitesindeki değişiklikler ve nükleer güvenliği konusunda duyduğu endişeler ve ABD ile sürdürdüğü jeopolitik rekabete öncelik veriyor olması, çin’in konuya yaklaşımını son birkaç senede değiştiğini gösteriyor.
Olası bir askeri müdehalede Çin’in liderlik etmesi ve bölgedeki etki alanını bu şekilde genişletmeye çalışması kuvvetle muhtemel.
Çin’in son zamanlarda yaptığı açıklamalar ve askeri tatbikatlar da bu tür bir askeri müdehaleye hazırlıklı olduğuna işaret ediyor.
5. KİM REJİMİNİN ÇÖKÜŞÜ, ABD’NİN ASYA’DAKİ SİYASİ KONUMUNU MUHTEMELEN GERİ PLANA İTECEKTİR
ABD’nin Asya’da gelecekte oynayacağı rol ve bu bölgede çin ile sürdürdüğü güç ve etki rekabetinin durumu Kore yarımadasındaki istikrarsızlığa nasıl cevap vereceğine bağlı.
Çin’in aksine ABD, Asya’nın yerel güçlerinden biri olmadığından bölgeye askeri erişim için ittifak ilişkilerine güveniyor. Donald Trump’ın Kuzey Kore konusundaki durusunun öngörülemezliği ABD’nin müttefikleri arasında olası bir karşı karşıyalık durumunda ABD’nin nasıl hareket edeceği konusunda kafa karışıklığına neden olabilir.
Aynı şekilde ABD, Güney Kore’ye verdiği ittifak sözlerini tutmazsa, bu müttefiklerinin alternatif anlaşmalar yapmalarına ve güç ilişkilerinde Çin’e daha fazla yer vermelerine neden olabilir.
Kim rejiminin çöküşünün yaratacağı istikrarsızlık, büyük ihtimalle bir iç savaşa neden olacak ve ABD de bu savaşa Güney Kore’nin müttefiği olarak dahil olacak.
İstikrarın sağlanması ve kitle imha silahlarının etkisiz hale getirilmesi için yüzbinlerce askerin görevlendirilmesi gerekecek. Böyle bir savaşta on binlerce, hatta milyonlarca insan hayatını kaybedebilir.