İstanbul’un en aktif kültür, sanat ve eğlence destinasyonlarının başında gelen Maximum Uniq, sahne performanslarına ev sahipliği yaptığı Maximum Uniq Hall fuayesinde tekrarı olmayan bir sergiyi hayata geçirdi.
Türkiye’nin en önde gelen 5 grafiti sanatçısı; LEO LUNATIC, MET, MR. HURE, NUBPLUS ve RULEZ, dünya gündeminin en öncelikli konuları arasında yer alan, hızlı tüketim ve hızlı tüketimden kaynaklı atık çöp miktarını azaltmak, kaynakların tüketilmesini, lüzumsuz kullanılmasını önlemek amacıyla her alanda önem kazanan “geri dönüşüm”e ithaf ettikleri kolektif bir çalışmaya imza attı.
Geri dönüşümün elzem olduğu çağımızda bu göreve sözde çevreci otoritelerden daha fazla sahip çıktıklarını ve sokak sanatçıları için dış̧ mekandaki her objeyi, her yüzeyi ifade alanı olarak kullanarak özellikle işlevini tamamlamış objelere yeni bir var olma sebebi sağladıklarını vurgulayan sanatçıların birincil amacı; tüketim çılgınlığının sadece temel ihtiyaçları değil, sokaktan mimariye mekan objelerini de kısa ömürlü̈ kullan-at nesnelere çevirmiş olmasına dikkat çekmek.
SERGİDE YER ALAN ESERLER SERGİ ALANINDA VE 5 GÜNDE YAPTILAR
Fikir ve ön hazırlığı yaklaşık 2 ay önce başlayan sergi için her sanatçı kendisini ifade etmek istediği objeleri belirledi. Belirlenen objelerin hurdacılardan ve sokaktan toplanmasıyla tamamlanan ön çalışma sonrası Maximum Uniq Hall Fuaye’ye getirilen sokağa ait hurdalar, 5 günlük canlı bir performansla sergi alanında hazırlandı.
Bireysel ve kolektif işlerin hazırlandığı “Belong To Streets” (Sokaklara Ait Olan) isimli sergide; kepenkten pazar tezgahına, çöp konteynerinden banka, yangın dolabından sokak lambasına kadar sokağa ait olan sayısız obje yer alıyor.
TÜKETİM ÇILGINLIĞINA PROVOKATİF BİR YAKLAŞIM
Proje hakkında; “Böyle bir çalışma aslında birçok grafiticinin sürekli aklında olan bir projedir. Çünkü bizim zamanımızın çoğu sokaklarda geçiyor. Gecesiyle gündüzüyle gözümüz sürekli boyayacak bir şeyler ya da bir yerler arar. Diğer insanların her gün yürüdüğü yolda fark etmediği bir trafoyu bir kepengi ya da boş duvarı biz belki ilk seferinde fark ederiz. Onlar bir kepenge paslı bir demir yığını olarak bakarken biz boyanması gereken bir tablo olarak görürüz. Bu yüzden bu eski hurdalar ya da eşyalar ilgimizi hep çekmiştir. Bu sergi de Maximum Uniq ekibinin bize sağladığı imkanlarla tekrarı olmayan çok özel bir deneyime dönüştü. Yaratıcılığımızı anlık olarak ve istediğimiz hurdalar üzerinde uygulayarak bu objelere yepyeni bir boyut kazandırdık.” yorumunu yapan sanatçılardan MET’in sergiye eklediği son eser olan ban yeleği ise sergiye farklı bir boyut katıyor.
Dünyaca ünlü bir lüks markanın logo amblemi kullarak hazırladığı esere “MIDDLE EAST COLLECTION SUMMER 22” adını veren MET: “Can yeleğinin benim için şöyle bir anlamı var. Bugün sokaklarımız yeni insanlarla dolu artık ve bunların birçoğu savaş mağduru, yeni bir yaşam peşinde oradan oraya sürüklenen insanlar. Ülkemizdeki çoğu mültecinin amacı ise bir şekilde buradan Avrupa’ya geçebilmek. Ve bu yolculukta umutlarını bağladıkları tek şey o turuncu can yelekleri. Belki her gün onlarcası bu umut yolculuğunda başarısız oluyor. Maalesef o umutlarını bağladıkları turuncu yelek kalıyor bir tek suyun üzerinde.”
Her gün önünden geçtiğimiz, ama artık gözümüzün seçmediği sokak nesnelerinin hurdaya çıkmış olanlarını sanatçıların seçimleri ile toplayan Maximum Uniq, Collectible Art & Design’ın sanatçı organizasyonunda gerçekleştirdiği bu özel projeyle sanata desteğini sürdürüyor.
Her biri eşsiz ve tekrarı olmayacak anlık bir performansla sergi mekanında hazırlanan ve serginin açıldığı ilk gün eserlerin yüzde altmışının koleksiyonerler tarafından satın alındığı işler, 3 ay boyunca Maximum Uniq Hall Fuaye’de izlenebilir.