Hürriyet yazarı Ayşe Baykal, yeğeni ile ensest ilişki yaşayan Murat Başoğlu için bu sözleri kullandı.
Murat Başoğlu ve yeğeni Burcu Başoğlu arasında yaşanan ensest ilişkinin yankıları sürüyor. Günlerdir konuşulan skandalı bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Baykal sert ifadeler kullandı.
Murat Başoğlu ve yeğeni arasındaki ‘ilişki’nin rızaya dayanmasının sözkonusu olamayacağını yazan Ayşe Baykal, “Kimse kusura bakmasın, benim gözümde Murat Başoğlu tecavüzcüdür, yalancıdır, sadece eşini değil doğup büyüdüğü ailesini aldatmıştır. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemiştir. Artçıları devam eden yıkıcı bir deprem gibi adeta…” diye yazdı.
İşte Baykal’ın o yazısı:
Bir amca, yeğeni kendisiyle birlikte olmak için ısrar etmiş bile olsa bunu kabul edebilir mi?
Murat Başoğlu olayıyla ilgili tekrar yazmayı düşünmüyordum lakin “Sadece Murat mı suçlu; yeğenin suçu yok mu?” ifadelerini görünce dayanamadım. Hayatımda ilk defa bir erkek ve kadın arasında (karşılıklı rızaya dayalı) yaşananlarda tek tarafı suçlu görüyorum ve katıyım. Empati falan kurmadım ve kurmayacağım.
Küçükken akrabalarında çok kalmış biriyim. Dindar olanı da vardı alkol alanı da… Çok yakışıklı değillerdi, belki baklavaları yoktu ama şeref ve namus sahibi insanlardı.
Kimse kusura bakmasın, benim gözümde Murat Başoğlu tecavüzcüdür, yalancıdır, sadece eşini değil doğup büyüdüğü ailesini aldatmıştır. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemiştir. Artçıları devam eden yıkıcı bir deprem gibi adeta.
Başoğlu, yeğeninin duygularını istismar etmiş bir insandır. Bir amca, yeğeni kendisiyle birlikte olmak için ısrar etmiş bile olsa bunu kabul edebilir mi?
Mesele bir kız çocuğunun amcasına, dayısına, eniştesine, babasına âşık olması ile ilgili değil; mesele, karşısındakinin adam olmasıyla ilgilidir. Masum bir aşkı cinsel istekleri için kullanan birinden adam olamaz.
Başoğlu’nun yeğeniyle görüntüleri “Seks fantezisi için bir araya gelmiş bir erkek ve kadın” izleniminden başka bir his bırakmadı insanlarda.
Dikkat ederseniz Başoğlu ilk savunmasında “Görüntülerdeki kadının adı Olga’ydı, bir anlık bir şeydi.” açıklamasını yapmıştı. Bu tarz ilişkiler de genellikle “Olga”larla yapılırdı çünkü.
Başoğlu’na gösterilen tepkilerin nedeni bu fotoğraf kareleridir ve haklı tepkilerdir.
Başoğlu olayıyla ilgili takip ettiğim şey ise; olayın medyaya ilk yansıyan karelerinde kadının kimliği net değilken ve Başoğlu, “Yeğenimle beni yakıştırıyorlar, böyle bir şey olabilir mi?” diye savunma yaparken ne oldu da diğer kareler medyaya yansıdı?
Görüntülerin ortaya çıkmayacağından emin olarak konuşan Başoğlu’nu, tazminat isteyen bir eş mi yoksa istediğini alamayan birileri mi ortada bıraktı?