tv100’de yayınlanan İnce Ayar programına, Okan Bayülgen konuk oldu.
tv100 ekranlarında yayınlanan İnce Ayar programında Özay Şendir’in konuklarından biri de Okan Bayülgen’di. Şendir, Bayülgen’e Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un maaşıyla ilgili tartışmaları sordu.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve eşinin çift maaş aldığı iddiası gündeme gelmişti. Bunun üzerine Altun ve eşi Twitter’dan Özgür Özel’e yanıt vermişti.
Bu tartışma tv100 ekranlarında yayınlanan İnce Ayar programında da konuşuldu. Özay Şendir konuğu olan Okan Bayülgen’e bu meseleyi sordu.
Okan Bayülgen ise, 2 yıl boyunca itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını hatırlatarak, ‘İtibar suikasti’ne uğramasına rağmen Türkiye’de tiyatro açarak çalışmaya devam ettiğini, ortağı olmadığını belirtti.
‘İtibar suikasti yapılıyor’
Okan Bayülgen, “Demek ki böyle bir itibarsızlaştırma İletişim Başkanı’nın da başına gelebilirmiş. Tam hikayeyi bilmiyorum ama böyle önemli bir mevkideki adamın dahi tweetlerinde isyanını görüyorum. Bir özdeşlik kurdum. Belki de benim başıma gelen bir şey geliyor onun da başına” dedi.
‘Ben o maaşı müdürüme veriyorum’
Bayülgen, “Bahsedilen bir maaş alma hikayesi var. Merak ettim maaşı nedir diye öğrendim. Ben o maaşı zaten kendi müdürüme veriyorum. Buradan bir itibar suikasti yapılıyorsa bu adama, demek ki bu adam yalnız. Ben bu işte bir iş olduğunu düşünüyorum. Memleket açısından da üzülüyorum. İletişim Başkanı böyle bir şey için twitter’dan feryat ediyorsa burada bir problem vardır” diye konuştu.
‘İhale takipçisi mi olsaydı?’
“Ölmekten daha fena suikast, itibar suikastı bence” diyen Bayülgen, “Birbirimizi itibarsızlaştırmayalım. Konuyu bilmiyorum, konu gazetecilerin konusu. Bir devlet memuru, bulunduğu konum itirabiyle ihale takip ediyor olsaydı, onun maaşı konuşuyor olacak mıydık, hayır. Bu itibar suikastına karşı çok hasasım. İster iktidardan ister muhalefetten olsun hassasım. Gazetecileri de bu konuyu incelemeye davet ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
‘Tutuklu bütün gazeteciler bırakılmalı’
Okan Bayülgen daha sonra sözü bütün iletişimcilere getirdi. Bayülgen, tutuklu bütün gazetecilerin bırakılması, iletişimle ilgili bütün insanların salıverilmesi gerektiğini söyledi.