Gazeteci, sunucu ve yazar Uzun’un kendi hayatından kesitlerin de yer aldığı üçüncü kitabı. Kadın erkek ilişkileri, iş hayatı, yaşam, çocuklar, aşk ve kişisel gelişim üzerine notların paylaşıldığı Kırmızı Sarı ve Gergedan keyifli bir başucu kitabı niteliğinde.
Özge Uzun, yaygara koparmadan, telaşsızca, usulca kimi zaman bir ağıt yakarak sesleniyor okuruna. “Biliyor musunuz, ben çok şanslıyım, çünkü hayat beni düşürmek için her şeyi yaptı,” diyor. Kimi zaman kendi kederinin ağırlığı altında ezilmeden, hiçbir şeyi biriktirmeyen aynalar gibi korkusuzca ve yargılamadan hayatının köşe başlarını paylaşıyor. Bazen derin bir nefesle, bazen küçük küçük yapılan listelerle, bazen de anda kalmanın önemini anlattığı bir hikâye var satır aralarında.
Ve yaygara koparmadan, telaşsızca, usulca anlatıyor, söylemek istediklerini. Varoluşun bazen şükür bazen de sancıyla olagelen hallerini kadınca selamlıyor. Anne oluyor, bir eş, bir iş insanı, bir işsiz, mutfakta bir ev hanımı, kariyer sahibi güçlü bir kadın ve Özge oluyor; sade’ce Özge…
Özge’nin gördüğü şeye, Özge’nin gözleriyle bakmaya davet ediliyoruz:
“Evladın okul çağına geldiğinde kendini ‘pazarlamacı’ gibi hissedebilirsin. Çocuğunu pazarlayan anne! Sana sürekli, “Saldırgan mı, ısırır mı, zarar verir mi?” gibi sorular soracaklar, bu sorulara kırılma,” diyor…
Bu bakış, bizi katiyen yıkıma ve umutsuzluğa götüren bir bakış değil. Aksine, çekilen ıstırapların yolculuğun güzelliğine güzellik kattığını anlatıyor bize Özge Uzun. “Bugün yeni bir gün,” diyor, “Gülümse” diyor, “Ayağa Kalk!”
Hayatın inişli çıkışlı yolları için bir rehber Kırmızı Sarı ve Gergedan. Mavi Sakallara, işsizliğe, anneliğe, kadınlığa, ayrılıklara, köksüzlüğe dair. Umuda, aşka, yeni başlangıçlara dair. Diğer kıyıdan insanlara sesleniyor: “Korkmayın” diyor yumuşak ve güven veren sesiyle, “Keder ve gözyaşı var, ama sevinç ve neşe de var. Yeniden şafak sökecek; yeniden ayağa kalkacaksınız.”
Her satırı umut ve ilham verici bu kitabı okumak, bugünlerde boynunuzun borcu olsun…