Çin devletinin büyük kaynaklar ayırarak keçi, sığır, at ve köpeklerle ilgili attığı son adım tedirginliği bir kat daha artırdı.
Yaratılışı değiştirme ve bozmaya yönelik müdahaleler insanlığı sonu bilinmez bir maceraya sürüklüyor. Çin, ABD, İngiltere ve İsrail geri kalmamak için birbiri ile yarışıyor.
Amerika’da üç sene önce geliştirilen yeni yöntem sayesinde genetik değişiklikler daha kolay ve ekonomik yapılabiliyor. ‘CRISPR-Cas9′ adı verilen bu yeni gen özelleştirme teknolojisi sayesinde, spesifik DNA parçalarını bularak daha kolay değiştirebiliyor. Pek çok müfsid, Çin’in sağladığı desteklerden yararlanmak için bu ülkede merkezler kuruyor.
SIRADA İNSAN VAR
The Guardian’ın haberine göre, Çin 2016’da dünyanın ilk ticari hayvan klonlama merkezini faaliyete geçirecek. BoyaLife adlı şirketin başkanı Xu Xiaochun gazeteye verdiği demeçte daha önce kimsenin gitmediği bir yolu takip edeceklerini söyledi. Şirket yılda 100 bin inek embriyosu üreteceğini duyurdu. Sığır dışında yarış atı ve cins köpekleri de piyasaya sürecekler. Sırada insan var!
‘GDO, ALLAH İLE SAVAŞTIR’
Çin’de bulunan Şanşi Mühendislik ve Araştırma Merkezi, hemcinslerine kıyasla daha uzun tüylü ve kaslı yeni bir tür keçi türü “yarattık” açıklaması yaptı. Yarattık şeklindeki hadsiz ifade aslında yaratılanı bozarak yeni belâlara yol açtık olacaktı. Lakin bu insanlar ne yaptıklarının farkında değiller. Farklı cinsleri melezleme yöntemiyle değil, hayvanların DNA’larına doğrudan müdahale edilerek elde edilen bu yeni cins keçiler, Çin’de hızla yayılan “genetik müdahale” musibetinin geldiği noktayı gösteriyor.
NE AHLAK VE NE DE İZAN
Üç yıl önce ABD’de geliştirilen ve eski yöntemlere kıyasla daha kolay ve ucuza, spesifik DNA parçalarını bulup onları değiştirmeye yarayan ‘CRISPR-Cas9′ adlı gen özelleştirme teknolojisi hızla yaygınlaşıyor. Daha şimdiden Çin’de düzinelerce araştırma merkezi kuruldu ve Çin topraklarında her gün yenileri ekleniyor. Allah korkusu ve kâinatın geleceği konusunda hiçbir derdi olmayan batılı zihni, gelecekte yaşanacak felaketlere karşı sınırlayan hiçbir ahlakî değer bulunmuyor.
HEM ZİRAATTA HEM DE MEDİKALDE
Scientific American dergisine konuşan bilim çevrelerine göre, Çin devleti hem biyomedikal, hem de tarım alanlarında kullanılmak üzere genetiğiyle oynanmış hayvan üretimi için araştırma merkezlerine büyük miktarda parasal destek sağlıyor. Ancak genetik müdahale ile ilgili Çin’de yaşanan bu felaket, bazı ahlakî sorunları da beraberinde getiriyor. Ancak bu sorunlar kimsenin umurunda değil.
KALICI GENETİK MÜDAHALE
CRISPR teknolojisinin en büyük özelliklerinden biri, sebep olduğu DNA değişimlerinin “kalıcı”, yani nesilden nesile aktarılabiliyor olması. Yani üretilen müdahale edilmiş “canlıların” sadece o gün ve yerle sınırlı kalmaması, kendi haline bırakılırsa üreyip çoğalabilmesi gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuz kaydediliyor.
İNSANA’DA OLMADIĞINI KİMSE BİLMİYOR
Şimdilik tamamen hayvan ve bitkilere yönelik olduğu dile getirilen bu işlemlerin, insanlar üzerinde kullanıldığında nelerin yaşanacağı en esaslı sorun olarak karşımızda duruyor. Yapılan işlemlerin sadece bitki ve hayvanda olduğu iddia edilse de, bunların insanda yapılmadığı ya da yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Henüz ispatlanmış ya da itiraf edilmemiş olsa da, batıda insanlarda da denendiği iddia ediliyor. Özellikle yeni nesil bazı ilaç ve aşılarla bunun yapılabileceği dahi ileri sürülüyor.
WASHİNGTON’DA TOPLANDILAR
Bu ayın başında ABD, İngiltere ve Çinli genetikçiler, Washington’da bir araya gelerek DNA müdahalesi konusunda uluslararası bir sistem geliştirmeyi konuştular. İnsan genomuna müdahale, buluşmanın ana gündem maddesi olduğu kaydedildi.
BİLİM KURGU FİLMLERİNE DİKKAT
Bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz pek çok kurgu ve tipolojinin hayatımızda karşımıza çıkıyor olması tedirginliği bir kat daha artıyor. Filmlerle hazır hâle getirilen zihinler, yapılan gayri insanî, gayri ahlakî, gayri tabiî ve gayri İlahî eylemleri normalmiş gibi karşılamaya başlıyor.
HAYVAN KLONLAMASININ TARİHÇESİ
Dünya kamuoyunun klonlama teknolojisi ile tanışması, 1993 yılında Jurassic Park ve 1997 yılında Polly ve Dolly adlı koyunlara dayanır.
The Guardian haberine göre, Çin 2016’da dünyadaki ilk ticari hayvan klonlama merkezine ev sahipliği yapacak. BoyaLife adlı şirketin başkanı Xu Xiaochun’un gazeteye verdiği demece göre, şirket “daha önce kimsenin gitmediği bir yolu takip edecek.”
Şirket yılda 100.000 inek embriyosu üreterek, Çin’in yıllık et tüketiminin yüzde 5’ini karşılamayı planlıyor. İnek dışında yarış atları ve uyuşturucu tespitlerinde kullanılan cins köpekleri de yetiştirecek. Şirketin işbirliği yaptığı Güney Koreli Sooam Biotech adlı şirketin sahibi, “klonlama kralı” olarak bilinen Hwang Woo-su. Woo-su, çalıştığı Seul Üniversitesi’nden araştırmalarında âhlakî olmayan davranışlarda bulunduğu için atılmış ve o kendi ülkesinde lekelenmiş olarak bilinen bir isim. Yenisöz