Deniz, güneş, hava kirliliği ve çevresel koşullar etkisiyle ortaya çıkan ciltte matlaşma, kuruluk, sıkılık kaybı ve kırışıklıklar kalıcı olmadan önlemini alabilir, özel bakım kürleri ile kış aylarında cildinize gerekli özeni gösterebilirsiniz. Sonbahara girerken Rekonstrüktif ve Plastik Cerrah Op. Dr. Semih Gök, cildin ışıl ışıl ve sıkı olması için tercih edilen etkili yöntemlerin birlikte uygulanması ile yapılan bakım kokteylleri hakkında merak edilenleri anlattı.
Yazdan kışa girerken değişen hava koşulları, sert rüzgarlar cildin kış aylarında canlı bir görünümde olmasını engeller. Üstelik kış aylarında yapılan cilt bakım hataları da zorlu hava koşullarına eklenince cildin matlaşması kaçınılmaz olur. Kışın doğru teşhisle farklı bakımların birleştirilip doktorlar tarafından kür olarak uygulanmasının etkili olacağını söyleyen Rekonstrüktif ve Plastik Cerrah Op. Dr. Semih Gök, bunun sonucunda ciltte gözle görülür derinlemesine bir etki yaratıldığını belirtti. Dolgu uygulamalarının, yüzdeki yaşa bağlı çizgileri gidermek, yüze hacim kazandırmak, kaybedilen nemi geri vermek ve gençleştirmek için yapıldığını vurgulayan Dr. Semih Gök “30’lu yaşlardan sonra cildin kendini yenileme süreci yavaşlamaya başlar. Cilt eskisine oranla daha kurudur. Göz çevresinde ilk ince çizgiler belirmeye başlar. Cilt artık eskisi kadar sıkı ve pürüzsüz değildir. Yaşlanma süreci cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için gerekli olan hyaluronik asit miktarının zamanla azalması ile başlayan bir süreçtir. Aslında hyaluronik asit, bağ dokumuzda üretilen ve derimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve birçok besinden de alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, gıdalarla alınmasının bağ dokusu içindeki miktarını anlamlı bir oranda değiştiremediğini göstermektedir” dedi.
Işıltılı görünüme sahip olmak elinizde
Yıllar içinde eksilen hyaluronik asidin sonucu olarak görülen kırışıklık ve nem kaybına uygulanan Işık Dolgusu’nun, özel içeriği sayesinde cildi nemlendirilmesi, antioksidan koruma ve cildi yeniden yapılandırılmasını hedefleyen bir yöntem olduğunu ekleyen Dr. Semih Gök “Işık Dolgusu esas olarak içeriği patentli ‘resilient’ hyaluronik asit olan ve cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren yepyeni bir konsept. Işık Dolgusu’nu diğer dolgu maddelerinden farklı kılan en önemli nokta içeriği diyebilirim. Bu içerik patentli hyaluronik asit ve yeniden yapılandırma kompleksinden (8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin) oluşmaktadır. Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yeniden yapılandırma yanı sıra hücre yenilenmesini de sağlıyor. Sonuç olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini arttırıyor, deri canlanarak parlaklaşıyor ve ışıltısını geri kazanıyor. Yüz, boyun ve dekolte bölgesinin onarımı ve yenilenmesi, ayrıca el üstünde yapılan gençleştirme uygulamaları için de kullanılıyor. Etkisi ortalama 6-8 ay olup, bu süre sonunda tekrarlanmalıdır” diye belirtti.
Daha sıkı bir cilt için mezoterapi etkisi
Cildinde gençleşme ve aydınlanma hissi yaratmak isteyenler için etkili sonuçlar veren mezoterapi uygulamalarının tercih edilmesini söyleyen ve özellikle bilgili doktorlar tarafından uygulanmasının önemini vurgulayan Dr. Semih Gök: “Gençleştirici Kompleks (Cytocare S Line), içeriğindeki mikro besinler, ilgili enzimlerin aktivasyonunu maksimize ederek sağlıklı, aydınlık ve genç bir görünüm sağlarken doğal pH değerine yakın formülü ile erkekler ve kadınlar için her cilt tipine ve gençten olgun cilde her yaşa uygun. Bu uygulama derinlemesine ve yüzeysel sinerjik etkisiyle anti aging ürününden fazla etki ederek cildin tam ve kusursuz gençleştirilmesine, ince çizgilerin doldurulması, cildin aydınlık bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyor. Formülünde çapraz bağlanmamış hyaluronik asit olan ile yüz, boyun ve el üstüne uygulamalar yapıyoruz. Cilde uyguladığımız bir diğer mezoterapi ise hyaluronik asit ve cilt gençleştirme kompleksinden oluşan özel formül Optimum Kompleks (Cytocare 532). Bu mezoterapi uygulaması; ince çizgilerin dolması, epidermisi pürüzsüzleştirme, cildin ışıltısının artırılması, oksitleyici ajanlardan koruma özelliğiyle yaşlanmaya karşı cildi onarıyor, canlandırıyor ve koruyor. İnce ifade çizgilerinin düzeltilmesi, ton ve elastikiyetin artırılması, cilt neminin normal düzeye getirilmesi, cildin ışıltı kazanması, belirgin ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı oluyor. Her iki mezoterapi uygulamasının uzun süre kalıcı olabilmesi, etkili sonuç vermesi ve cildin yoğun bir şekilde gençleşmesinin sağlanması için 3 haftada bir kez olmak üzere 3 seans yapılması uygun olur” dedi.