İsmail Kartal’ın son dönemdeki yükselen form grafiğine rağmen teknik direktör arayışlarını sürdüren ve dünyaca ünlü çalıştırıcı Jorge Jesus ile Portekiz’de görüşen Fenerbahçe’de sıcak saatler yaşanıyor.
Fenerbahçe’den yapılan resmi açıklamada görüşmeler yalanlanmazken temaslar doğrulandı ancak henüz bir anlaşma olmadığının altı çizildi. Flamengo’nun şampiyonluk kutlamaları için Brezilya’da olan Jorge Jesus da dün ilk kez Fenerbahçe hakkında konuştu ve sarı lacivertli kulübün açıklamasına paralel ifadeler kullandı.
FENERBAHÇE HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile görüştüğünü kabul eden Jorge Jesus, “Evet doğru. Ali Koç ile görüştük ama henüz anlaşma yok. Birçok teklif değerlendiriyorum. Düşünmek için zamanım var…” dedi.
Karşılıklı yapılan açıklamaların ardından Fenerbahçe taraftarının Jorge Jesus heyecanı arttı. Peki olası bir anlaşma durumunda Fenerbahçe’yi nasıl bir futbol tarzı bekliyor? İsmail Kartal ile yollar ayrılacak mı yoksa yeni bir pozisyonda mı görev verilecek?
İSMAİL KARTAL’IN YENİ GÖREVİ İÇİN SÜRPRİZ ÖNERİ
Yazarımız Uğur Meleke, Fenerbahçe’deki muhtemel Jorge Jesus dönemini masaya yatırdı ve “Bu üç konuda sorun yaşanmazsa, başarı için önlerinde bir engel olmadığını düşünüyorum ben” dedi. İşte Uğur Meleke’nin bugünkü yazısının tamamı…
UĞUR MELEKE: HER ŞEYİ YIKIP YENİDEN YAPMAMALI
İsmail Kartal’ın başardıkları büyük saygıyı hak ediyor. Dibe vurmuş oyunculara yeteneklerini hatırlattı, bileklerindeki zincirleri çözdü, aslında kalıcı teknik adamlık görevini de hak etti.
KLASİK KAZANAN
Lâkin Jesus da kolay kolay hayır diyebileceğiniz bir isim değil. Salt kazanmayı değil, eğlendirmeyi de hedefleyen; büyük takımların nasıl idare edileceği konusunda ustalaşmış bir klasik kazanan. Fenerbahçe eğer Jesus’a teknik patronluğu teslim edecekse, Kartal’a da hak ettiği bir pozisyon verebilir mi acaba? Mesela Manchester United’ın yeni sezonda Rangnick’e vereceği danışman rolü, Fenerbahçe’de de İsmail Kartal’a da teklif edilebilir mi?
İSMAİL KARTAL MERİTOKRASİNİN JESUS ARİSTOKRASİNİN SEMBOLÜ
Ben İsmail Kartal’ı meritokrasinin, Jesus’u ise aristokrasinin sembolü olarak görüyorum şu an. Yönetim gücünün, kişilerin yeteneğine yani liyâkata dayandığı idare biçimidir meritokrasi. Doğu Anadolu’nun ücra bir köyünde geçimini çobanlıkla sağlayan bir öğrencinin, yeteneği sayesinde cumhurbaşkanlığı rolüne ulaşabilmesidir. İsmail Kartal’ın yolu aslında biraz buydu: Kendine inanarak, tırnaklarıyla kazıyarak, çok çalışarak ve başararak hak etti birinci adamlık rolünü.
BİR TAKIMDA EN YÜKSEK MAAŞI TEKNİK ADAMA VERMEK GEREK
Jesus seçimiyse bir tür aristokrat davranışı. Fenerbahçe, kendi kategorisinde büyük bir kulüp. Her sene şampiyonluk hedefliyor, Avrupa’da gruplardan çıkmak istiyor, bunun için de yerli ve yabancı futbolcularına yüksek maaşlar ödüyor. Eğer Mesut’a 3 buçuk milyon Euro maaş ödüyorsanız, 7 milyona İrfan’ı, 6 milyona Gustavo’yu, 5 buçuk milyona Rossi’yi alıyorsanız, bu kalibrede futbolcuların başına da üst seviye bir teknik adam getirmelisiniz. Jorge Jesus tercihi de bu düşüncenin bir tezahürü.
EN ÇOK YATIRIM O KOLTUĞUN HAKKI
Ben de doğrusu Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’nin yüksek bonservisle futbolcular alıp, sporculara 2’şer-3’er milyon Euro maaşlar ödeyip sonra ucuz teknik adama yönelmelerine anlam veremiyorum! Bir takımda en yüksek maaşı (ya da en azından en yüksek maaşlardan birini) teknik adama vermelisiniz. Zira teknik adam sizin takımınızın kaderinde belki de en belirleyici isim. En çok yatırımı da o koltuk hak ediyor haliyle.
JESUS, CRUYFF EKOLÜNDEN VE KLASİK BİR BÜYÜK TAKIM HOCASI
Ali Koç’un bu motivasyonla Portekiz ve Brezilya’da kazanılmadık kupa bırakmamış, Avrupa Ligi ve Copa Libertadores’te de finaller yapmış bir teknik adama yönelmesi makul. Üstelik Jesus, klasik bir büyük takım hocası. Cruyff ekolündendir, sadece galibiyeti değil eğlendirmeyi de hedefler. Takımlarını geriden pasla çıkarır, önde baskı yaptırır, çalıştığı her santrfor onun oyunu sayesinde yıldızlaşır. Oscar Cardozo, Slimani, Jonas, Teofilo, Gomis gibi birçok isim kariyerlerinin belki de en iyi dönemlerini Jesus’la geçirdiler.
4-4-2 SİSTEMİNE KÖRKÜTÜK AŞIK DEĞİL
Jesus’la ilgili en sevdiğim şeylerden biri de şu: Evet, yönettiği takımlarda genellikle 4-4-2’yi tercih eder ama dizilişine körkütük âşık olma hastalığına yakalanmamıştır! Sporting’de elinde Bruno Fernandes gibi bir on numara olduğu için 4-2-3-1’e dönebilmiştir mesela.
3 KONUDA SORUN YAŞANMAZSA BAŞARI İÇİN HİÇBİR ENGEL KALMAZ
F.Bahçe eğer Jorge Jesus’la çalışmayı düşünüyorsa bence üç hususta hassas olmalı. Bu üç konuda sorun yaşanmazsa, başarı için önlerinde bir engel olmadığını düşünüyorum ben:
1. GEÇMİŞTEKİ GİBİ BAŞARIYA AÇ MI?
Jesus 67 yaşında. Sayısız kupa ve madalya kazanmış bir teknik adam. Acaba bugün hâlâ geçmişteki kadar iştahlı mı? Kazanmaya aç mı? Bunun cevabını onunla aynı masaya oturup konuşan Ali Koç verebilir. Bu hususta dikkatli olmalı Ali Koç
2. RADİKAL HAMLE YAPMAMALI
Fenerbahçe’nin şu anda kaliteli bir kadrosu ve oturttuğu iyi bir oyunu var. Pereira gibi bir maceracının gelip her şeyi sil baştan yıkıp yapmaya çalışmasına ihtiyacı yok. Jesus, Fenerbahçe’nin bu sezonki kazanımlarına saygı duymalı. Radikal hamleler yapmamalı. Var olanı geliştirmeye odaklanmalı
3. KARTAL’DAN FAYDALANILMALI
Fenerbahçe futbol takımı, halen sahip olduğu huzur ortamını büyük ölçüde İsmail Kartal’a borçlu. Ali Koç, teknik patronluğu Jesus’a verecekse bile Kartal’dan da faydalanma yoluna gitmeli. Manchester United’ın yeni sezonda Rangnick’e vereceği danışmanlık rolü geliyor aklıma ister istemez…
Kaynak: Hürriyet