Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından koronavirüs sonrası panik ortamında ortaya çıkan bilgi kirliliğine “infodemi” ismi verildi. Salgın sürecini medya ve yayıncılık, teknoloji, bilişim, psikoloji, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler bağlamında değerlendiren TRT Akademi Dergisi “Salgın Yayıncılığı Kovid-19” özel sayısı çıkardı. Alev Alatlı, Sinan Canan, Nevzat Tarhan, Gerd Leonhard, Amitav Acharya gibi ulusal ve uluslararası birçok ismin yazılarının yer aldığı Kovid-19 özel sayısında kamu yayıncılarının Kovid-19 sürecini nasıl yürüttüğünü mercek altına alan “Dünya Medyası, Süreci Nasıl Yürüttü?” başlıklı bir de dosya hazırlandı.
TRT Akademi Dergisi Kovid-19 özel sayısında Türkiye’de ilk kez yapılan bir araştırmaya da yer verildi. Koronavirüs sürecinde DSÖ, BM, UNICEF gibi kurumların en çok dikkat çektiği konu olan “İnfodemi” alanında online bir araştırma yapıldı. 65 ilde 18–55 yaş üstü 5 bin kişi ile yapılan çevrimiçi araştırma ile Türkiye’deki infodemi konusuna ışık tutuldu. Koronavirüs salgını sürecinde; yanlış bilgi içeren haberlerin en çok hangi mecralardan topluma ulaştığını, insanların medya kanallarına güven düzeyini, kullanıcıların internet üzerinden kendilerine ulaşan bilgilerle ilgili teyit alışkanlıklarını ve bilgi paylaşım kanallarını içeren araştırmada dikkat çeken sonuçlara ulaşıldı.
Pandemide en fazla takip edilen bilgi kaynağı televizyon haberleri oldu
Yapılan araştırmada Türk halkının pandemi döneminde bilgiyi geleneksel medya organlarından almayı tercih ettiği ortaya çıktı. Koronavirüs sürecinde, bilgi kaynağı olarak araştırmaya katılan kişilerin %76’sının televizyon haberlerini takip ettiği görülürken, %42’lik dilimle internet haber siteleri ikinci sırada yer aldı.
Dijitali kullanıyoruz, geleneksel medyaya güveniyoruz
Dijital platformların daha yaygın kullanılmasına rağmen, Türk halkının koronavirüs sürecinde en fazla geleneksel medyaya güvendiği araştırma sonuçlarında yer aldı. Medya kanallarına güven düzeyi anketinde, kullanıcıların %59’u televizyon haberlerine, %44’ü ise gazete ve radyo haberlerine güvendiğini söyledi.
İnfodemi en çok sosyal medya üzerinden yayıldı
Ankete katılan kişiler yanlış haberi en fazla Facebook’ta yer aldığını, en çok da Whatsapp’tan paylaşıldığını söyledi. Salgın sürecinde yanlış bilgi içeren haberler, en çok dijital mecralardan insanlara ulaştı. Yoğunlukla yanlış̧ haber/bilgi karşılaşıldığı düşünülen kanal sorusunda, sosyal medya platformlarından Facebook %39 ile birinci, Instagram %29 ile ikinci sırada yer aldı. Kullanıcıların %51’i ise edinilen habere güvenmeseler bile bilgileri Whatsapp’tan paylaştığı ortaya çıktı.
İnfodemi toplumsal psikolojiyi olumsuz etkiliyor! İnfodemi Nedir?
Salgın hastalık anksiyetesini, psikolojik krize dönüştüren ve virüsten daha tehlikeli bir diğer salgın da ‘infodemi’dir. Dünya Sağlık Örgütü infodemiyi, bilgi kirliliği oluşturarak; kolektif travma yaratmak, toplumların psikolojini bozmak, toplumsal bağışıklığı, direnci, güveni veya tepkiyi ortadan kaldırarak; insanların ve toplumların ruh ve beden sağlığını bozmayı amaçlayan bir salgın türü olarak tanımlamıştır. Güvenilir ve bilimsel kaynaklara itibar etmek, infodemi salgını ile mücadelede en önemli adımdır. Virüsün bulaşmaması için alınan önlemler kadar, ruh sağlığının koruması için infodemi konusunda alınacak tedbirler de önemlidir. Bu önlemlerden bazıları şunlardır;
- Gündemi güvenilir kaynaklardan asgari sıklıkta takip etmek
- İnfodemiye karşı bilim insanlarının açıklamalarına itibar etmek
- Sosyal mesafenin önemli olduğu bu günlerde, duygusal mesafeyi azaltmak ve sevdiklerinizle sanal ortamlarda iletişimi sürdürmek
- Duygusal ve insani teması artırmak
- Fiziksel teması ruhsal ve zihinsel temasa dönüştürebilmek
- Akıllı telefonlarda artan haber akışını, ekran karşısında geçirilen süreyi kısıtlamak