1934 yılından bu yana müze olarak hizmet veren Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılmasının ardından UNESCO bir açıklama yaptı. UNESCO’nun açıklamasında “Bir anıtın statüsü hakkında Türkiye’nin aldığı kararı üzüntüyle karşıladık” denildi.
Yazılı açıklamada “Türkiye’nin kararının bir diyalog ya da önceden bildirimle olmaksızın alınması üzüntü verici. UNESCO, Türk makamlarına gecikme olmaksızın, Dünya Kültür Mirası Komitesi’nin bir sonraki toplantısında, statüsü gözden geçirilecek bu istisnai mirasın evrensel değerinden geri adım atılmasından kaçınılması için, diyaloğa girmeleri çağrısında bulunuyor” denildi.
“ÖNCEDEN UNESCO’YA BİLDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Ayasofya hakkında alınan karar öncesi de açıklamada bulunan UNESCO, “Yapılacak değişikliklerin önceden UNESCO’ya bildirilmesi gerekiyor” demişti.
UNESCO’nun açıklamasına yanıt ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yanıt geldi. Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Twitter hesabından UNESCO’yu etiketlediği açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KORUNMAKTADIR”
“İstanbul’un Tarihi Alanlarının bir bileşeni olarak 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilen Ayasofya, UNESCO’nun 1972 tarihli Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’nin yanı sıra ulusal mevzuatımız kapsamında da güçlü bir şekilde korunmaktadır.
UNESCO Sözleşmesinde listeye kayıtlı bir varlığın işlevinin değiştirilmesine engel herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayasofya’nın cami olarak kullanılması kesinlikle anılan sözleşmenin ihlali değildir. Bu durum Ayasofya’nın üstün evrensel değerini asla etkilememektedir.
“KİLİSE OLARAK KULLANILAN CORDOBA CAMİİ LİSTEDE”
Öte yandan, 8. yüzyılda cami olarak inşa edilmiş ve 13. yüzyılda kiliseye dönüştürülmüş olan ve halen ibadete açık aktif bir kilise olarak kullanılmakta olan İspanya Cordoba Camii, 1984 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde varlığını sürdürmektedir.”