Her geçen gün zorlaşan hayatların yanı sıra tüm bu olayların üst üste gerçekleşmesi endişe, kaygı, duygusal travmalara yol açıyor. Geçmişimizden gelen olumsuz yaşadığımız olayları da günümüze taşımamız gerekiyor. ‘Üst Seviye Yaşam Koçluğu’ eğitimini Başkent Üniversitesi’nden alan Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu, “Yaşanmış derin stres ve olumsuzluklara bağlı tüm travmalar tespit edilerek çözülmelidir. Çözülemeyen endişe ve travmalar hayatınızın kabusu olmasın. Geçmişte yaşadığımız olumsuz olayları da geride, dünde, arkamızda bırakmalıyız.” diyor.
Kin ve Öfke Yorar
Önemli olan tek şey, şu an, şimdi olduğumuz yer ve yüreğimizde biriken duygudur. Kin ve öfke yorar. Görüyü, nefesi kapatır, kalp sevmez olur. Böylelikle her yer görünmez zifir ve karanlık olur.
Başkalarının düşüncesini, tavrını ve aklını anlamak sizin göreviniz değil. Size düşen o kişilerle hangi akıl, duruş ve doğrularınızla başa çıktığınızdır. Herkes her şey, düşen bir yaprak bile bize öğretidir, öğretmenimizdir. En ağır kayıplar, en büyük sınavlar ve derin acılar tüm yaşananlar bizi büyütür, tecrübe sahibi yapar ve tekamülümüz içindir.
Nefes Almak Bile Bir Mucize
Bazı dersler ağırdır. Boyun eğdirir. Diz çöktürür. Kimsesiz çaresiz bırakır. İşte o an, en zor zamandır. Direncin pes ettiği, gücün en büyük sınavını verdiği andır. Sadece kabule geç ve sadece teslimiyet göster. Üst Düzey Yaşam Koçu Nurcan Demircioğlu “en daraldığınız, mecalsiz hissettiğiniz zaman burnunuzdan derin nefes alın, birkaç saniye tuttuktan sonra o nefesi ağzınızdan yavaşça verin. Rahat bir nefes almak bile bu hayatta mucizedir. Nefes alırken sizi hayata bağlayan tüm güzellikleri, sağlık, eş, evlat, aile, mutluluk vb. içinize bedeninize alın. Nefesinizi verirken sizi üzen, inciten, yaşama küstüren tüm olumsuzlukarı kini, nefreti ve öfkeyi beyninizden ve bedeninizden o nefesle uzaklaştırmayı düşünün, hissedin.” bilgilerini aktarırken gerekirse profesyonel yardım alınmasını tavsiye ediyor.