Geçtiğimiz akşam Hayal Kahvesi Bursa’da sahne alan Yeşim Salkım, konser öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Salkım, “Halkı bizden öyle uzaklaştırdılar ki insanlar bizi tanıyamıyor” diyerek Türkiye’de ünlü olmanın ne kadar ironik bir durum olduğunu ortaya koydu.
Son yıllarda Bursa’da sahne alıp, Bursa magazin basınına bu kadar samimi açıklamalar yapan ünlü bir ses sanatçısı daha oldu mu derseniz, kesinlikle hayır derim. Bu denli iddialı konuşmamın nedenini Yeşim Salkım ile gerçekleştirdiğim röportajı sonuna kadar okursanız anlayacaksınız. Salkım içini öyle bir döktü ki, “Bu soru da sorulur mu?” denilecek ne kadar soru varsa hepsini cevapladı. Müzisyen ve oyuncu Yeşim Salkım, bu samimiyetini ilginç bir projeyle de kanıtlayacak gibi görünüyor. Önümüzdeki yıllarda sanatını sokağa taşıyıp sokak müziği yapmak istediğini dile getiren Salkım, böylelikle halkın kendisini daha yakından tanıyabileceğini ifade ediyor.
Haydi o zaman sizi Yeşim Salkım ile baş başa bırakayım…
Hoş geldiniz. Uzun zamandır Bursa’da sahne almıyordunuz değil mi?
Genelde Bursa’ya özel gecelerde geliyorum. En son Nilüfer Belediyesi’nin halk konserine gelmiştim. O zaman kızım 4.buçuk aylıktı. Şimdi ada 5 yaşında. 4 yıl oldu.
Yeni projeler var mı?
Son zamanlarda dinlendiğimin farkına vardım. Uzun zamandır dizi çekiyordum. Şarkılara, geçen yıldan beri yoğunlaşmaya başladım. 2/3 tane single çıkardım geçen yıldan bu zamana. Şimdi maxi single daha çıkıyor Necati ve Soykalar ile birlikte. Hard rock kafasına dönmeye çalışıyoruz. Galiba artık iyi müzik buralara indi. Kulüplerde zaten çalışmıyorum. Dansçılarla şarkı söylemeyi ben hiç desteklemiyorum. Hiç yapmadım onu uymuyor da zaten bana. İstanbul’da ayda bir tane özel kültür yerlerinde halk konserleri yapıyorum.
Dansçılarla özellikçe çalışmamanızın sebebi var mı?
Dikkatimin dağılmasından hoşlanmıyorum. Görsellik bu kadar önemli olsaydı Adel de böyle çıkardı dünyada.
Görselliğe çok da fazla önem vermiyorsunuz o zaman değil mi?
Ben önem vermiyorum. Şarkıcılığın başlı başına bir yetenek olduğunu düşünüyorum. İyi bir sesseniz zaten, artı bir katkıya ihtiyacınız yok. Sadelikten yanayım. İzleyici sanatçısı olmak istemiyorum. Dinlesinler istiyorum. Tarkan bile yıllardır tek başına sahneye çıktı.
İyi bir albüm yapacağım
Hep single mı yapacaksınız? Dolu dolu bir albüm gelmeyecek mi?
Albüm yapacağım. Dünyada bile 8 yıldır bekliyorsun iyi bir albüm yapmak için. Albüm yaptığım zaman, 3 tane iyi şarkı ön planda diğerleri sönük kalsın istemiyorum. Art arda single çıkardığınızda duyurma şansınız daha yüksek, şarkıyı da harcamamış oluyorsunuz. Şarkıları yapanlara da haksızlık etmemiş oluyorsunuz. Yaş ilerledikçe işin mutfak kısmını daha fazla düşünüyorsunuz ve daha fazla ilgilendiriyor. Türkiye’de ilk sanat müziği albümünü ben yaptım. Türkiye cover’ları ben başlattım. Albümüme ilk türküyü ben koydum. Yapmış olmak için yapmak, doğru gelmiyor bana.
Son zamanlarda hep cover şarkılar dinliyoruz. Acaba müzik olarak üretemiyor muyuz? Halkımıza yeni şarkıları kabullendirmek zor mu?
Hiç üretemiyoruz. Kabullendirmek zor değil de nüfus arttıkça tüketim artmaya başlıyor. Eskiden 10 kişiyken şimdi 100 kişiyiz. Çok müzik tarzı var. İnsanlar da artık neyi dinleyeceklerini şaşırdı. Çok fazla sanatçı var. Hak da veriyorum yetenek var, duyurmak istiyor. Her toplumun gelenek ve görenekleri var, bunlara bağlı kalıyorlar. Bizim hatamız geleneklerden uzaklaşarak müziğimizi yapıyoruz. İngilizce söz ile Türkçe söz yan yana gelemez. Saçma sapan bir şeyler çıkar. İngilizce olarak düşünülünce bu da olmuyor. Devrik cümleler, müzik oturmuyor, matematiksel hesapları olmuyor. Söylemek için söylemler var. Bizde şarkılardan geçiyor sokak argolarına. Benim de küçük çocuğum var Adel dinliyor. Ben ne dinliyorsam onu dinliyor. Tercih meselesi bu.
Yerimizde bile saymıyoruz
Bir anne ne verirse çocuğuna onu dinler, yapar. Üretilmiyor tabii ki de. Stüdyoya giriyorsun hepsi hazır. Fırsat verilmiyor yenilere. Öne sürülen kişileri dinliyoruz hep. Mesela eminim yüzlerce Volkan Konak var yüzlerce Okan Bayülgen var. 90’lar dinleyicisiyle şimdiki arasında dağlar kadar fark var. Dinleyici dinleyeceği şarkıyı seçerdi. Mesela Amerika’da hala aklı başında insanlar country müzik dinler. Rihanna’yı da dinler ama daha özgür ruhlular oynamak zıplamak izlemek için. Yozlaşmaya gidiyoruz. Öz saygıları yok kendilerine. 2 vantilatör, efil efil saçlar ve dansçılarla olmuyor bu işler. Müziğe katkısı yok şov’un. Yerimizde bile saymıyoruz, müzik olarak geriliyoruz.
90’lardan da mı geriye gidiyoruz?
Ama keşke 90’lara dönebilsek. 90’larda her ses bir nefesti. Radyoda çıkan her sesi tanırdık. Aslıma dönüyorum. Öyle klipler çekmediğinizde klipleriniz dönmüyor. Radyolar çalmıyor sizi. Benim en büyük idealim sokak şarkıcısı olmak. Sokakta şarkı söylemeye başlayıp, yavaş yavaş toplamak istiyorum insanları. Önümüzdeki sene yapacağım bunu. Çünkü; bizleri o kadar uzaklaştırıyorlar ki halktan insanlar bizi tanıyamıyor. Bizleri maket olarak görüyorlar. Türkiye’de Big Brother yapıyorlar bize gitmez bu. Evlendirme programı izlenir bizde. Ben popüler kültürü çok sevmiyorum. Mümkün oldukça sadeliği tercih ediyorum.
Festival filmi yaptık
Oyunculuk nasıl gidiyor?
Eğrelti Gelin’i çektik ağustosta kurgusu bitecek. Festival filmi yaptık. Altın Portakal ve Altın Koza’ya düşünüyoruz. Haziran’da yeni film olacak bu da komedi. Romantik komedi. Daha yeni karar verdim. Nisan, mayısta turnelere başlıyorum. 3 şarkılık EP geliyor.
Bu yoğunlukta çocuklarınıza nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Aslında bir şey söyleyeyim mi, yoğun falan değiliz. Yoğunuz falan diyorlar ya hepsi yalan. Bir ev kadını benden daha yoğundur. Ev hanımlığı çok zor bir meslek. Çalışan kadınlar için de hayat çok zor. Bizim işimizde zamanı iyi değerlendiyorsanız her şeye yetiyorsunuz. Yetemiyorum diye bir şey yok. Bizim imkanlarımız var. Evde dadımız, yardımcılarımız var. Bizim için hayat gerçekten çok kolay. 1 saat bile çok iyi geçirirsen çocuğun da yokluğunu hissetmez. Nasıl yetişiyorsunuz sorusunu asla kabul etmiyorum. Onun için hayat bize güzel. Her şeye yetişiyorum.
Çocuklarınızın yolundan gitmesini ister misiniz?
Ne istiyorlarsa onu yapsınlar. Büyük kızım ahçı benim. Kendi cafesini açmıştı ama kapattı onu. Şimdi çocuklar üzerine çalışıyor. Psikoloji de okudu. Çocukların ve annelerin sağlıklı beslenmesi üzerine proje hazırladı. Yemek tarifleri ile workshoplar hazırladı. Rotarakt üyesi. Küçük kızımın müziğe karşı bir ilgisi var. Lara Fabian açıyorum araçta, Je’taime söylüyor sonuna kadar. Kendisi bu şarkıları istiyor.
Çocuklarınızı magazin gündeminden nasıl uzak tutuyorsunuz?
Hiç çıkartmamaya gayret ediyorum. Bazen maalesef denk geliyor. Küçük kızım Ada Cevahir’i çok seviyor. Aynı annesi gibi halkın içinde olmayı seviyor. Orada da kimseler yok Allah’tan.
Sorarsanız doğruyu söylerim
Hakkınızda bir çok haber çıkıyor magazin basınında çocuklarınızı etkiliyor mu bu haberler?
Bizim evde televizyon çok fazla seyredilmiyor. Yanıma geldiklerinde bazen Ada yanımda oluyor, sus diyorum. Bazen o kadar patavatsız oluyorlar ki… Magazin programına koymuşlar beni, büyük kızım bir gün dedi ki; “Bu gösterdikleri annemse, evdeki kim?”. Büyük kızım şerbetlendi artık bu konuda. Biz bu mikroba alıştık artık. Bağışıklık kazandık. Evde gördükleri bir gerçek var. Kim ne yazarsa yazsın. Sizleri de anlıyorum. Sizden istenileni yapıyorsunuz. Mümkün olukça uzak durmaya çalışıyorum ve gazeteci dövmüşlüğüm var. Arabayı üstüne sürdüm çok çaresizdim. Çekilecek bir şey yok dedim dinlemedi. İçerde biri ile olduğumu iddia etti. Ben de arabayı üstüne sürdüm. Omzunu kırdım. Dava açtı. Kaybetti. Özel hayatı ihlal etme yasası çıktığı için. Ben yok diyorsam yoktur. Yalan söylemem. Sorsa söylerim. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır zaten.
Sizler halka mal olmuş insanlar olduğunuz için bizler soruyoruz ama halk da merak ediyor sizleri?
Halk her zaman merak eder. Merak insanın doğasında var. Google’a girdiğinizde ilk önce insanın cinsel hayatı çıkmaz. Bu bunun en güzel örneğidir. Ayıptır bu. Özel hayata saygıdır bu. Ben android değilim ki benim de bir kalbim var beni de anne doğurdu. Benim de canım yanıyor. Ben de insanım. Ben de sizin gibi ağlıyorum. Gözyaşı aynıdır. Acılar hep aynıdir. İnsanlar kiminle aynı yatağı paylaştığımı merak edeceğine nasıl bir aileden geldiğim gibi daha farklı şeyleri merak etsin. Özel hayattaki merak bana mantıksız geliyor. Dünyada starlar parmakarası terlikleri ile çöpleri döker. Dünya starı budur aslında. Bizde ise VIP araçlar, 2 bodyguard inince halk sizi bir şey sanıyor. Biraz empati yapılmasını istiyorum.
Özel hayatım bom boş
Bu konuların üzerine gelecek ama özel hayatınızda herşey yolunda mı? En son iki ay önce bir iş adamı ile görüntülendiniz. Aslını sizden öğrenebilir miyiz?
Özel hayatım bom boş. O benim çok yakın arkadaşım. Dostum ve sırdaşım. Ben 1 yıl oldu boşanalı. Hala iyileşmiş değilim. Hala canım acıyor. Beraber yaşlanacağımı düşündüğüm birini kaybettim. Buna bir ad koyamıyorum. Çocuğumu büyütmek zorundayım. O her baba dediğinde benim içim acıyor. Neden böyle olduğunun cevabını ben bile bulamamışken, hayatıma yeniden birini alıp ben aşık oldum diyemem. Ben aşık değilim. Elma ile armutu lütfen karıştırmasınlar. Aşık olsam söylerim zaten.
Bu kadar seviyorsunuz eski eşinizi. Neden tekrar denemiyorsunuz?
Yok kesinlikle yapamam. Çocuklar için görüşüyoruz zaten sürekli. Hatta Türkiye’de bir ilktir bu, boşandıktan sonra biz tatile çıktık. Ben şunu göstermek istedim; bir çocuğumuz var babaya çok düşkün ve çok güzel günler yaşadık. Güzel günlerin hatrına. Kalbi çok güzel bir insan. Biz karı koca olamadık. Sevgili olamadık. Yeniden o heyecanı harekete geçiremedik. Bizim bahtsızlığımız bu oldu. Denenmiş bir şeyi yeniden deneyemezsiniz hayatta. Biz denedik ve olmadı. Hayatımda çok kıymetli bir insan. Benim büyük kızımın babası da öyle, onun da değeri apayrıdır. Önemli olan insani duyguları kaybetmemek. Aşkın bittiği yerde sevgi ve saygıyı kaybetmemek. Aşk bitti. Diğer duygular devam ediyor. Kendimle ailemle ve çocuklarımla bir dünya kurdum. Büyük kızım evleniyor seneye. Kayınvalide oluyorum. Anneanne olacağım ilerleyen zamanda belki. 3. çocuğum da damadım. Ben bir yola çıktım. Kimse dengemi bozmasın lütfen.