Türkiye’de yeni yılın ilk günleriyle birlikte elektrik, doğal gaz, akaryakıt gibi üretim girdilerine gelen yüksek zamlar süt ürünlerinin market raflarındaki fiyatlarına anında yansıdı. Bir litre süt 16,95 oldu. Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin ana girdi olan yeme yüzde 130 zam yapıldığına dikkat çekti.
Yeme, enerjiye ve işçilik maliyetlerine gelen zamlar süt fiyatlarına yansıdı. 1 litre sütün fiyatı marketlerde 16,95’e çıktı. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, “Bu zamlar, çok geciktiği için şu an daha sık ve yüksek yapılıyor. Bize aralık ayında dediler ki ‘Bekleyin, 3 Ocak’tan itibaren bir zam yağmuru gelecek. Ondan sonra bir daha konuşalım, çünkü maliyetler çok artacak’. Şimdi yakın bir süre içerisinde toplanmayı bekliyoruz. Sütü işlerken en çok kullandığınız şey doğal gaz ve enerji. Büyük, küçük mandıralara baktığınız zaman yüzde 100’e yakın bir elektrik zammı geldi” dedi.
ÜRETİCİ ENFLASYON KARŞISINDA ÇARESİZ
Marketlerde 1 litre sütün fiyatı 16,95’e çıktı. Ulusal Süt Konseyi’nin açıklamış olduğu 4 lira 70 kuruşluk çiğ süt tavsiye fiyatı ise enflasyon karşısında erimeye devam ediyor.
Marketlerde kutu süte gelen zammın temel nedeni, yem, enerji ve işçi maliyetleri. Yemin pahalı olmasının sebebi ise pandemi nedeniyle dünya piyasalarında stoklamadan dolayı hububat fiyatlarının yüksek olması.
Bu nedenle marketlerde 1 litre sütü 11 liradan aşağı bulmak mümkün değil. Bu fiyat aralığı 16,95’e kadar çıkıyor. Aynı zamanda 1 kilo beyaz peynir 55,45 TL’ye, 400 gram kaşar peyniri 52,95 TL’ye satılıyor.
4 LİRA 70 KURUŞLUK ÇİĞ SÜT ALIM FİYATI ERİDİ
Ulusal Süt Konseyi’nin aralıkta belirlediği 4 lira 70 kuruşluk fiyat, süt üreticisinin yüzde 100’ü maliyet artışı karşısında erimeye devam ederken çiftçiler, soğutma, nakliye ve işçilik ücretleri gibi birtakım giderleri kendi cebinden karşılayınca eline en fazla 4,41 TL kalıyor.
Ulusal Süt Konseyi’nin toplantılarına katılan süt sektörü temsilcileri, 2018 yılında bakanlık bünyesinde kurulan Gıda Komitesi nedeniyle Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat belirlemede etkisinin olmadığını söyledi.
TÜSEDAD Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, süt sektöründe yaşanan sıkıntıları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
MANDIRALARIN KULLANDIĞI ELEKTRİĞE YÜZDE YÜZ ZAM
Solakoğlu, “Ulusal Süt Konseyi zammı bir anda yaptığı zaman market zincirleri, yüzde bazla ürüne aynı miktarda zam yapıyorlar. Büyük, küçük mandıralara baktığınız zaman yüzde yüze yakın bir elektrik zammı geldi. Sütü işlerken en çok kullandığınız şey doğal gaz ve enerji. Bu enerji maliyeti artışını sanayicinin rafa yansıtabilmesi için Ulusal Süt Konseyi’nin bir an önce toplanıp maliyet artışları doğrultudan zam kararı alması lazım. Çiftçi bütün kredi kartlarını limitine kadar doldurmuş durumda. Ama siz bugün çiftçiye biraz daha sabret dediğiniz zaman tek alternatifi traktörünü satmak, hayvanını kesmek” dedi.
Devletin özellikle et ve süt sektörü üzerinde büyük bir baskısı olduğunu söyleyen Solakoğlu, “Adeta tepemize çökmüş durumda. Ama aynı şekilde raf fiyatlarını da kontrol etmeye çalışıyor. Rafta, gelen bu baskı bir yere çıpalanmak zorundaydı. Süt ve süt ürünlerindeki zamları, Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyatlara çıpaladı” diye konuştu.
500 binden fazla anaç ve sağlıklı damızlık hayvanın kesildiğini ifade eden Solakoğlu, şöyle devam etti:
“Bu 500 bini yerine koymak zorundayız. Çünkü 30 milyon turist bekliyoruz. Turist geldiği zaman süt ve et ithal edemeyeceğiz. Yurt dışındaki fiyatlar Türkiye’nin çok üzerinde. Yurt içinde de fiyatların artışından dolayı müthiş bir artış bekleniliyor. Çağrımız şudur: Lütfen uzun süre çiftçiyi zarar ettirip ondan sonra halkı şoka sokmayın fiyat artışlarıyla. Özellikle marketlerde kar marjlarının ve fiyatlarının muhakkak kontrol altına alınması gerekiyor. Eğer çiftçinin fiyatı sabitleniyorsa rafın da fiyatının da sabitleniyor olması gerekiyor.”
“Ulusal Süt Konseyi ve TMO’dan gelen her fiyat artışını siz ne yazık ki raflarda fark edeceksiniz” diyen Solakoğlu, “Bu zamlar çok geciktiği için şu an daha sık ve yüksek yapılıyor. Bize aralık ayında dediler ki ‘Bekleyin, 3 Ocak’tan itibaren bir zam yağmuru gelecek. Ondan sonra bir daha konuşalım, çünkü maliyetler çok artacak’. O yüzden biz, aralık enflasyonun açıklanması ve girdi enerji maliyetlerine gelen zamları gördük. Şimdi yakın bir süre içerisinde toplanmayı bekliyoruz. Şubat itibariyle geçerli olacak ciddi bir zam furyası yaşanacak süt ve süt ürünlerinde” diye konuştu.
KESKİN: “ARKA ARKAYA GELEN ZAMLAR BİZİ ZOR DURUMDA BIRAKTI. YEME YÜZDE 18 ZAM YAPILDI”
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin ise ana girdileri olan yeme yüzde 130 zam yapıldığını, marketlerde süt fiyatlarının 11 TL’den 15 liraya çıktığını söyledi. Keskin, “Üreticiye yapılan zam yüzde 47. Bunun bir sürü sebepleri var. Konsey’in açıkladığı fiyat 4 lira 70 kuruş. Üreticinin eline geçen 4,40 lira. Daha önceden soğutma bedeli masraflarını sanayici kendisi ödüyordu. Ya da birlikler aracılığıyla ödeniyordu. Şimdi üreticinin kendisine yüklendi bu masraflar. Kamuoyunda yüzde 47 gibi zam görünüyor ama öyle bir şey yok. 8 Aralık’tan sonra 10 liraya da süt var, 11 liraya da 15 liraya da var. Arka arkaya gelen zamlar bizi zor durumda bıraktı. İki gün önce yemlere yüzde 10-18 arasında zam geldi. Dolar kuru 13 buçuğa çıkınca yemede zam yaptılar.”