Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa: “Zika virüsü şimdilik korkulacak boyutlarda değil”
Amerika kıtasında ortaya çıkan ve hızla yayılmasından endişe edilen Zika virüsü için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) acil durum alarmı verdi. Henüz tedavi edici bir ilacı bulunmayan virüsle ilgili konuşan Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa, ‘’Zika virüsü şimdilik korkulacak boyutlarda değil’’ dedi.
Son olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından acil durum alarmının verildiği Zika virüsü ile ilgili konuşan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Barış Ata Borsa, WHO’nun bu alarmı vermesinin nedenlerine değindi. İlk olarak yakın zamanda Ebola virüsünün neden olduğu bir salgın yaşanmış olmasının, verilen alarmın nedeni olabileceğini söyleyen Borsa, ‘’İkinci neden ise Zika virüsüyle yakın ilişkili tehlikeli virüslerin olması. Şuanda ciddi bir hastalık tablosu yok ama virüsler çok sık yapı değiştirebiliyorlar ve oluşturdukları hastalık da buna bağlı olarak değişebiliyor. Bu nedenle hızla yayılan Zika virüsünün daha ciddi hastalıklara yol açmayacağını söyleyemeyiz’’ dedi.
‘’ZİKA’YA YAKIN VİRÜSLERİN TEHLİKELİ OLMASI PANİK HAVASI OLUŞTURDU’’
Zika virüsünün çok bilindik olmadığını ancak virüsün ‘’ailesi’’ olarak görülebilecek virüslerin varlığının, tehlikeli olarak bilindiğini dile getiren Borsa, ‘’Son yıllarda sıtmadan sonra ciddi bir tehdit oluşturan sivrisinek ilişkili diğer bir hastalık olan virüslerden Deng ateşi, Batı Nil Hummasına sebep olan virüsler ve bunlara benzer birkaç virüs daha, Zika virüsünün akrabası olarak görülebilir. Bu virüsün diğerleri ile aynı aileden olması panik oluşmasına yol açtı diyebiliriz. Yoksa şuana kadar ciddi bir hastalık tablosu yok ve hastalığın alanı da Orta ve Güney Amerika ile sınırlı gibi görünüyor. Avrupa ve ABD’de görülen birkaç vakanın ise bu bölgelerden enfekte olarak giden hastalar biliniyor’’ diye konuştu.
HAMİLELER RİSK ALTINDA
Virüsten etkilenen şuandaki hastaların klinik tablosunun çok ağır olmadığını ifade eden Borsa, ‘’Hastalığın özel belirtileri yok. Baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrıları, döküntü şeklinde süren ve bir hafta sonunda son bulan bir hastalık. Virüsle ilgili şuanda sıkıntı oluşturan nokta ise hastalığın ne olduğunun bilinmemesi ve yakın ilişkili olduğu virüslerin tehlikeli olması’’ diyerek konuşmasını sürdürdü. Virüsün, hamile kadınlara etki ettiğinde bebek üzerinde ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayan Borsa, ‘’Gebeliğin son dönemlerinde plasenta yoluyla bebeğe ulaşan virüs, bebekte doğumsal bazı anormallikler ortaya çıkarıyor. Özellikle mikrosefali dediğimiz kafatasının normalden küçük olması ve bununla ilişkili olarak bazı beyin hasarlarına sebep olması ortaya çıkan en büyük sorunlar. Bilinen en tehlikeli hasarı bu olan virüs, sağlıklı yetişkinlerde şuana kadar ölüme veya şiddetli bir hastalığa neden olmadı’’ ifadelerinde bulundu.
‘’TİCARET YOLLARININ ARTMASI VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ SİVRİSİNEKLER İLE İLİŞKİLİ VİRÜSLERİN HIZLA YAYILMASINA SEBEP OLUYOR’’
Zika virüsünün şuanda spesifik bir tedavisi olmadığını ve an itibariyle buna ihtiyaç da olmadığını belirten Barış Ata Borsa, ‘’Çoğu viral hastalıkta olduğu gibi bunun da semptomatik tedavisi var. Hastalara yatak istirahatı öneriliyor’’ dedi. Virüsün ortaya çıktıktan sonra hızla yayıldığına dikkat çeken Borsa, bunun nedenini ‘’bulaş yolu’’ olarak ifade etti. Virüsün özellikle Aedes tipi sivrisineklerle bulaştığının altını çizen Borsa, ‘’Bu sivrisinekler son yıllarda dünyanın birçok yerinde görülüyor. Bunun sebepleri ise iklim değişiklikleri ve ticaret yollarının artması. Özellikle ticaret gemileriyle bu tür virüsler her yere taşınabiliyor buna Türkiye de dâhil. Daha önce bu sivrisinek türü ile taşınan ve Deng ateşi ile Batı Nil Hummasına yol açan virüsler Türkiye’de de görülen hastalıklardı. Her ne kadar Zika virüsü enfeksiyonuna şuana kadar ülkemizde rastlanmasa da bu daha sonra karşılaşılmayacağı anlamına gelmiyor’’ diye konuştu.
‘’VİRÜS TÜRKİYE’DE GÖRÜLEBİLİR’’
Şuana kadar Türkiye’de görülmeyen Zika virüsünün daha sonra ortaya çıkma ihtimalinin olabileceğini dile getiren Borsa, ‘’Bu virüsü taşıyan sivrisineğin ülkemizde görüldüğünü biliyoruz. Bu açıdan dikkatli olmak gerek. Kas ağrıları, eklem ağrıları ile gelen ve durumu başka şekilde açıklanamayan hastalarda bu virüsü de araştırmak gerekebilir’’ diyerek konuşmasını noktaladı.